Domuz Gribi Salgını

13.03.2020 / Sağlık / Tarih

Orthomyxoviridae ailesi virüsleri tarafından oluşmuştur. Domuzlarda oluşan virüse çok benzediği için adına Domuz Gribi denmektedir.

Domuz Gribi Salgını

Hastalık tıp alanında İngilizceSwine Influenza Virüs” kelimelerinin baş harflerinin bir araya getirilmesiyle kısaca “SIV” olarak adlandırılır. Bilinen tüm SIV tipleri ya Influenzavirus A (çoğunlukla) ya da Influenzavirus C (ender) tipindedir. 2009 salgınına neden olan virüs, Influenza A virüsünün alt türlerinden biri olan H1N1'dir.

Kümes hayvanları ve domuzlar ile yakın temasta çalışan kişiler, özellikle korumasız bir şekilde temasta bulunanlar, eğer hayvan insana bulaşabilen bir virüs taşıyorsa enfeksiyon kapma riski altındadır. Buna karşılık, hastalıklı bir hayvanın eti uygun bir şekilde pişirildiği zaman herhangi bir risk arz etmemektedir.

SIV, insandan insana bulaşabilecek şekilde yapısını değiştirebilmektedir. 2009 yılındaki Domuz Gribi vakalarının bu tip bir virüs tarafından oluştuğu belirtilmektedir.

Bu tür bir salgın şeklinde bilinen ilk grip salgını, "İspanyol Gribi" olarak da adlandırılan 1918 salgınıdır. Bu salgına yol açan grip virüs H1N1 virüsünün atasıydı. 1976 salgınında 1 kişi hastalıktan 25 kişi virüs aşısına bağlı oluşan yan etkilerden hayatını kaybetti. Bu nedenle 1976 salgını, "Domuz Gribi Fiyaskosu" olarak da bilinir.

1988 salgınında sadece hamile bir kadın ve doğmamış bebeği hayatını kaybetti. 2009 yılında Meksika'da başlayıp dünyaya yayılan virüs, 191 ülkede yaklaşık 800,000 kişide görüldü. 8238 kişi H1N1 virüsü nedeniyle yaşamını yitirdi.

2009 Salgını

2009 Domuz Gribi Salgını, grip virüsünün yeni şekli ile Nisan 2009 yılında yayılmaya başlayan bir salgındır. Virüsün bu yeni türüne genelde Domuz Gribi denilmesine karşılık, bazı otoriteler Meksika Gribi, Domuz Merkezli Grip, Kuzey Amerika Gribi ve H1N1 gribi de demiştir.

Salgının Mart 2009'da başladığına inanılmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından konulan yaygın hastalık kriterlerinin 5. fazına yerleştirilmesi 29 Nisan 2009'da gerçekleşmiştir.

Avrupa Komisyonu’nun sağlıktan sorumlu üyesi Androulla Vassiliou, Brüksel’de yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

Üye ülkeler, halkı bilgilendirmek, seyahat edenlere tavsiyelerde bulunmak ve gözetimi artırmak gibi bir dizi önlem aldı. Hastalıktan etkilenen bölgelerden gelenlere kılavuzluk konusunda görüş birliği sağlandı. Gelecek birkaç gün içinde üye ülkeler arasında tutarlı bir yaklaşım sağlayabilmek için ortak bir yol gösterici belge hazırlamayı planlıyoruz.”

Belirtileri

Hastalığın insandaki belirtileri grip ve grip benzeri hastalıkların semptomları ile aynıdır. Belirtiler; ateş, öksürük, boğaz ağrısı, vücut ağrısı, baş ağrısı, üşüme hissi ve yorgunluktur. Normalden daha fazla sayıda hasta ishal ve kusma şikâyeti bildirmiştir.

Bu epidemide ateşsiz, daha atipik seyreden vakalar da görülmektedir. Örneğin, bir aileden birisinde tipik grip semptomları olmasına rağmen ailenin başka üyelerinde hafif bir burun akıntısı, gözlerde batma şikâyeti, boğaz ağrısı olabilmekte ve hiç ateşi olmayanlara rastlanmaktadır.

Bu belirtiler sadece Domuz Gribi’ne özgü olmadığından dolayı tanı konulması için hastanın yakın geçmişi, Domuz Gribi olan kişilerle temas edebileceği bölgelerde bulunup bulunmadığı ya da domuzların ve kümes hayvanlarının bulunduğu ortamlarda bulunup bulunmadığı sorgulanarak ayırıcı tanı yönteminin uygulanması gerekmektedir.

Korunma

Domuz Gribi, solunum yoluyla bulaşmaktadır; aşısı bulunmuştur ve Dünya Sağlık Örgütü’nün onayladığı bir aşıdır. Ancak aşının yan etkileri konusunda hâlâ şüpheler bulunmaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü, dünyada Aralık 2009'a kadar 65 milyon aşının yapıldığını ve mevsimsel grip aşısında beklenenlerden farklı yan etkiye rastlanmadığını bizzat açıklamıştır.

Domuz Gribi aşısında adjuvan olarak yer alan skualen daha önce hepatit, papilloma, bazı grip aşıları ve Kuş Gribi gibi farklı birçok aşıda denenmiştir ve hem AB'de hem de ABD'de onay almıştır.

Ayrıca Bakınız