Mutluluğun Ölçüsü Ne?
İnsanı hayatta tutan büyük olaylar diye düşünürüz. Oysaki diri tutan şeyler hep ufak tefektir.
İnsanı hayatta tutan büyük olaylar diye düşünürüz. Oysaki diri tutan şeyler hep ufak tefektir.
Paramparça yüreğim / İnsanlığını kaybetmiş bedenler / Geziyorlar, bakıyorlar, konuşuyorlar / Fakat hislerini defnetmişler
Dönüyorum gidemediğim yolları / Bilmediğim yollar acımasız / Papatyalardan cam parçalar döşenmiş / Kokusu başımı döndürüyor
Dağlarda yalnız uçan bir kuş / Savrulur bi oraya buraya / Kanadını kıran / Rüzgâr, haşin dallar / Göktü… / Ne sığınacak evi dallar var
Anlatmadın diye yaşanmamış olmuyor. Belki mutluluğunu anlatacak kelimeler yok heybende. Belki de hatırlayıp hüzünlenmek istemiyorsun.
Annemin karnına dönmek istiyorum / Duygularımı, bedenimi, ruhumu / Başka nerde, nasıl, hangi yolla / Koruyabilirim ki tüm varlığımı..
Güneşin doğurduğu sıcaklık, ışık / Göz kapaklarımdaki ağırlığı kaldırıyor. / Gözler parlıyor heyecanla / İnsan yeniden doğuyor
Güneş doğar mı tepelerin ardından / Dağlardaki karla beraber / Parlamaya başlar mı? / Gök kızıllanır mı yeniden..
Kendi ellerimizle var ediyoruz / Ölüm pervanemizi… / Özenle seçip büyütüyoruz / -pervanenin kollarını… / Kendi ellerimizle var ediyoruz
Oysa şu an zamanın durması gerekliydi / Minik bir kalp atışında gizlenmişti / Masmavi gökyüzünün gelinliği / Beyaz bulutlar dans ederken…
Sanki kötü durumlar, can sıkan konuşmalar hep peş peşe oluyor. Ve bir süre sonra avazı çıktığı kadar “yeter!" diye bağırmak istiyor insan.
Birbirini bağlayan, birbirini koparan, bazen de çarpıştıran yollar.. / Sahi yollar ne kadar etkili, hayat üzerinde
Pişmanlık ne zaman sarar benliğini? / Delilik gelince mi gelmeden önce mi? / Uçurumun kenarında mı yoksa denizin dibinde mi?
Odak noktamız ilk etapta kendimiziz. Narsistik bir fikir olarak değil. Eğer biz yok isek onların varlığı ve düşünceleri boşluktan ibarettir.
Deniz olan yerin çok sırrı vardır... / Büyük dalgalarında sakladığı acılar. / Durgun, sakin sularında sevda dolu anılar…
Hiç gitmemiştim der gibi… Hoş geldin hüzün, hoş geldin yağmur... Oysa hiç bilemeyeceğim duvarın arkasını, Masmavi deniz, masmavi gökyüzü...
Birkaç nefes ver ve sonra nefes al tekrar.. Birkaç nefes ver ve sonra nefes al yine. Ve işte sonunda elinde kocaman bir balon.
Cümlelerinin nereye gideceğini kestiremiyorsan; hangi kelimeyi kullansam tam olarak hissettiğimi yansıtır diyorsan. Zordur başlamak.