Tüzel Kişilerin Hak Ehliyeti
Kişi ve mal toplulukları tüzel kişilik kazanmakla birlikte hak ehliyetine de sahip olurlar.
Akıllı Hans (Almanca: der Kluge Hans) aritmetik işlemler yapabildiği ve zekâ gerektiren başka problemleri çözebildiği iddia edilen bir at.
Atın sahibi, Almanya'da bir lisede matematik öğretmeni olan Wilhelm von Osten, Hans'a toplamayı, çıkartmayı, çarpmayı, bölmeyı, kesirli sayılarla işlem yapmayı, zamanı söylemeyi, günün tarihini takip etmeyi, notaları, okumayı, yazmayı ve Almancayı öğrettiğini iddia ediyordu. Hans, "eğer ayın sekizinci günü Salıya isabet ederse, bir sonraki cuma ayın kaçıncı günü olur?" gibi sorulara toynağını yere vurarak cevap veriyodu. Sorular sözlü olarak sorulabildiği gibi ata yazılı olarak da verilebiliyordu. Sahibi, Hans'la tüm Almanya'yı gezdi ve gösteriler düzenledi.
Hans Almanya'da ve diğer ülkelerde ün kazandı. Bunun üzerine, durumu araştırmak üzere bilim insanlarından oluşan bir Hans Komisyonu kuruldu. Komisyon, 1904 yılında Hans'ın gösterilerinde hiçbir hile yapılmadığı sonucuna vardı ve dosya, karşılaştırmalı biyolog ve psikolog Oskar Pfungst'a devredildi.
Hayvan psikolojisi ve fenomenoloji üzerine çalışmalar yapan ünlü Alman felsefeci Carl Stumpf'un asistanı Oskar Pfungst, 1907 yılında Hans'ı inceledi. Atın gerçekte (zannedilen anlamda) zihinsel işlemler yapmadığını, fakat kendisini izleyen insanların tepkilerindeki küçük değişimler yoluyla beklentilerini algılayarak yanıt verdiğini gösterdi. Pfungst, atın bakıcısının vücut dilindeki istemsiz ipuçlarına tepki verdiğini gösterdi. Bakıcı, bu durumun farkında değildi.
Pfungst, araştırmasında şu yöntemleri denedi:
Pek çok deneme sonunda, Pfungst, Hans'ın bakıcı dışındaki kişilere de doğru cevap verebildiğini gösterdi. Bu, hile olasılığını ortadan kaldırıyordu. Ancak Hans, sadece soru soran kişi doğru cevabı biliyorsa cevap verebiliyor, ayrıca soru soranı görmesi gerekiyordu. Bakıcı doğru cevabı bildiğinde, Hans'ın cevapları %89 oranında doğru oluyordu. Ancak bilmediğinde, bu oran %6'ya düşüyordu.
Pfungst olayı dikkatle incelediğinde, atın toynağı yere doğru sayıda vurmaya yaklaşınca, soru soranın duruşunda ve yüz ifadesinde gerilim ifade eden küçük değişimler olduğunu fark etti. Tam doğru sayıda toynak vuruşundan sonra bu gergin ifade yerini rahatlamaya bırakıyordu. Böylece Hans'a durması için gerekli sinyal veriliyordu.
Pfungst'un çalışmasından sonra bu olaya Akıllı Hans etkisi adı verildi. Bu etki, izleyici beklentisinin olaylar üzerindeki etkileri ve hayvan bilişselliği konusundaki araştırmalarda önem taşımaktadır.
Atların, insanların vücut dilindeki nüansları fark edebildiğini ortaya çıkaran Pfungst, deneylere kendisi üzerinde devam etti. Cevabını bilmediği soruları kendisine yönelten kişilere Hans gibi yere vurarak cevap veren Pfungst, vücut dilindeki ipuçlarına dikkat ederek soruların %90'ını bilebildiğini gördü.
Wilhelm von Osten, Pfungst'un bulgularına asla inanmadı ve Hans ile birlikte Almanya'yı gezerek meraklı kalabalıklara gösteriler yapmaya devam etti.