Avarlar

26.04.2023 / Eğitim / Tarih

Orta Asya’dan göç eden Avarlar, Batı Hun İmparatorluğu'nun yıkılmasıyla beraber batıya doğru göç etmeye başlamışlardır.

Avarlar

Avarlar, Orta Asya'dan göç eden Türk kökenli bir halktır. 6. yüzyılda Orta Asya'da yaşarken, Batı Hun İmparatorluğu'nun yıkılmasıyla beraber batıya doğru göç etmeye başlamışlardır.

Avarlar, 562 yılında Avrupa'da Pannonia bölgesinde (bugünkü Macaristan) yerleşmişlerdir. Burada güçlü bir devlet kurmuşlar ve Orta Avrupa'yı kontrol altına almışlardır. Avarlar, savaşçı bir topluluktu ve savaşta kullandıkları atlı okçuları ile ünlüydüler.

Avarların hükümdarlarına "hakan" denirdi ve hükümdarlık sistemi otoriter bir yapıya sahipti. Avarlar, ticaretle de ilgilenmişlerdir ve Orta Avrupa'daki ticaret yollarını kontrol etmişlerdir.

Ancak Avar İmparatorluğu, 8. yüzyılın başlarında Frank Krallığı ve Bizans İmparatorluğu tarafından işgal edilmiştir. Bu işgaller sonucu Avar İmparatorluğu yıkılmış ve Avarlar dağılmıştır.

Bugün, Macaristan'da yaşayan Macarlar, tarihlerindeki Avar dönemine atıfta bulunmak için "Avar" kelimesini kullanırlar.

Avarların Tarihi

Avarlar Orta Asya'dan Avrupa'ya göç eden ve 6. yüzyılın sonlarında ortaya çıkan göçebe bir halktı. Avarlar, 567 yılında Karadeniz'in kuzeyinden İstanbul Boğazı'na kadar uzanan bir bölgeyi ele geçirdiler ve Balkanlar, Orta Avrupa ve Doğu Avrupa'ya yayıldılar.

Avarların siyasi, ekonomik ve kültürel sistemleri hakkında pek çok bilgiye sahibiz. Avarların siyasi sistemi, bir kağanlıkla yönetilen merkezi bir hükümete dayanıyordu. Avarlar ayrıca diğer göçebe topluluklarla da ittifaklar kurarak, çeşitli devletlerle ilişkiler içindeydiler.

Avarlar, ticaret yolu üzerinde bulunmaları ve tarım yapmaya elverişli topraklara sahip olmaları nedeniyle zengin bir ekonomiye sahipti. Avarlar, özellikle kürk, deri ve metaller gibi ürünlerin ticaretiyle uğraştılar.

Avarlar ayrıca sanat ve el sanatları açısından da gelişmiş bir kültüre sahipti. Avar sanatı, altın ve gümüşten yapılmış takılar, kılıçlar ve diğer süs eşyaları gibi çeşitli eserler üretti.

Ancak Avarların tarihi, Avrupa tarihindeki en kanlı dönemlerden biri olarak bilinir. Avarlar, Bizans İmparatorluğu ve Frank Krallığı gibi diğer devletlerle sık sık savaşmışlardır. Ayrıca, Avarların yerleşim bölgeleri, Hristiyanlık ve Slav toplulukları gibi diğer topluluklarla da çatışmalara neden oldu.

Avarların tarihi, 8. yüzyılın başlarında Franklar tarafından yenilgiye uğratılmalarıyla sona erdi. Bu yenilgi, Avarların çoğunun ölümüne veya başka topluluklara asimile olmasına neden oldu. Ancak Avarlar, Avrupa'nın tarihine önemli bir katkı yapmıştır ve kültürleri hala arkeolojik buluntular, yazılı kaynaklar ve etnografik çalışmalar yoluyla incelenmektedir.

 

Avarların Kökeni

Avarların kökeni hakkında tam bir bilgiye sahip olmak zordur, ancak genellikle Orta Asya'dan göç eden Türk kökenli bir halk olduğu kabul edilir.

Avarların hangi Türk grubuna ait oldukları konusunda kesin bir bilgi yoktur. Bazı kaynaklar, Avarların Göktürklerle ilişkili olduğunu düşünürken, diğerleri Avarların Hunlarla bağlantılı olduğunu düşünmektedir.

Ayrıca, Avarların kökeni hakkında bazı teoriler de mevcuttur. Bazı araştırmacılar, Avarların Hunların bir devamı olduğunu öne sürerken, diğerleri Avarların birkaç farklı Türk halkının birleşmesiyle oluştuğunu düşünmektedir.

Sonuç olarak, Avarların kökeni hakkında net bir bilgi yoktur, ancak genellikle Orta Asya'dan Türk kökenli bir halk olarak kabul edilirler.

Avarların Etimolojisi

Bazı araştırmacılar, "Avar" kelimesinin kökeninin, Avarlar'ın Orta Asya'dan göç ederken kullandığı atların adı olan "awar" veya "aor" kelimesinden geldiğini öne sürmektedir.

Diğer teoriler ise Avarların, "kurt" veya "kurt adam" anlamına gelen "awar" kelimesinden türediğini düşünmektedir. Bu teoriye göre Avarlar, kendilerine kurt gibi davrandıkları için bu ismi almışlardır.

Bazı kaynaklar ise Avar kelimesinin, Orta Asya'da yaşayan bir Türk halkı olan "Avarlar" adından geldiğini öne sürmektedir. Ancak, Avarların kökeni hakkında belirsizlikler olduğu için bu teori de kesin bir kanıt sunmamaktadır.

Sonuç olarak, "Avar" kelimesinin tam olarak nereden geldiği hakkında net bir bilgi yoktur ve farklı teoriler mevcuttur.

Avarların Kültürü

Avar kültürü, Orta Avrupa'da 6. yüzyıldan 8. yüzyılın başlarına kadar hüküm süren Avar İmparatorluğu'nun kültürüdür. Avarlar, farklı kültürlerle temas halinde oldukları için kültürleri de farklı etkiler altında kalmıştır. Avar kültürü hakkında bazı bilinenler şunlardır:

  • Dini İnançlar: Avarlar, şamanizm ve Tengricilik gibi animistik inançlara sahipti. Bu inançlara göre, doğaüstü güçler insanların hayatını etkilerdi.
  • Mimari: Avar mimarisi, taş ve ahşap yapıların yanı sıra toprak ve kil gibi malzemelerin kullanımını içeriyordu. Avarlar, yuvarlak planlı yapılar inşa etmekle ünlüydüler.
  • Sanat ve El Sanatları: Avarlar, mücevherat, seramik, metal işleri, cam ve kemik işleri gibi el sanatları ile uğraşırlardı. Ayrıca, hayvan figürleri ve geometrik şekiller gibi süslemeler de yaygın olarak kullanılırdı.
  • Savaş Sanatı: Avarlar, atlı okçuları ile ünlüydü ve savaşta kullandıkları atları çok önemsediler. Aynı zamanda, savaşlarda zırh ve silah kullanımında da ustalaşmışlardı.
  • Ticaret: Avarlar, Orta Avrupa'da ticaret yollarını kontrol ediyorlardı ve bu nedenle ticaretle de ilgileniyorlardı. Ayrıca, altın, gümüş ve diğer değerli madenlerin işlenmesinde de uzmanlaşmışlardı.
  • Yönetim: Avarlar, otoriter bir yönetim sistemine sahipti ve hükümdarlarına "hakan" denirdi. Avarlar, yönetimleri altındaki bölgelerdeki yerel halklarla da ilişkiler kurmuşlardı.

Sonuç olarak, Avar kültürü Orta Avrupa tarihinde önemli bir yere sahiptir ve birçok alanda gelişmiş bir kültürdür.

Avarların Ekonomisi

Avarların ekonomisi, Orta Avrupa'da hüküm sürdükleri 6. yüzyıldan 8. yüzyılın başlarına kadar ticarete, zanaata ve savaşa dayanıyordu. Avarlar, bu dönemde Orta Avrupa'da önemli bir ticaret ağı kurmuşlardı ve bu nedenle ticaret ekonomileri oldukça gelişmişti. Ayrıca, aşağıdaki ekonomik faaliyetler de Avarların ekonomisinde önemli bir rol oynardı:

  • Tarım: Avarlar, tarım ve hayvancılıkla uğraşırlardı. Bu faaliyetler, kendi ihtiyaçlarını karşılamaları ve ticarete konu olabilecek ürünler elde etmeleri için önemliydi.
  • Madencilik: Avarlar, altın, gümüş, demir ve diğer değerli madenlerin işlenmesinde uzmanlaşmışlardı. Bu madenler, ticarette kullanılıyor ve zanaatkarlar tarafından işlenerek mücevherat ve diğer değerli nesneler yapılabiliyordu.
  • Zanaat: Avarlar, mücevherat, seramik, metal işleri, cam ve kemik işleri gibi el sanatları ile uğraşırlardı. Bu zanaatlar, ticarete konu olan ürünlerdi ve aynı zamanda Avarların kültürel zenginliğinin de bir göstergesiydi.
  • Ticaret: Avarlar, Orta Avrupa'da ticaret yollarını kontrol ediyorlardı ve bu nedenle ticaretle de ilgileniyorlardı. Ayrıca, ticaret faaliyetleri, yerel halklarla da ilişkiler kurmalarına ve farklı kültürlerle etkileşimde bulunmalarına olanak sağlamıştır.
  • Savaş: Avarlar, savaşta da başarılıydı ve fethettikleri topraklar sayesinde savaş ekonomileri de gelişmişti. Savaşta elde ettikleri esirler ve ganimetler, Avarların ekonomisinde önemli bir yer tutuyordu.

Avarların ekonomisi, ticaret, zanaat, tarım ve savaşa dayanıyordu. Bu faaliyetler, Avarların Orta Avrupa'daki ekonomik güçlerini artırmalarına ve farklı kültürlerle etkileşimde bulunmalarına olanak sağlamıştır.

Avarların Ordu Yapısı

Avarların ordu yapısı, o dönemdeki diğer göçebe toplulukların ordu yapılarına benzerdi. Avar ordusu, savaşçıları ve süvarileriyle ünlüydü ve bu savaşçılar savaş alanında büyük bir cesaret ve disiplin gösterdiler. Avarların ordu yapısı aşağıdaki unsurlardan oluşuyordu:

  • Khagan: Avarların en yüksek lideri olan Khagan, orduyu ve topluluğu yönetirdi. Khagan, savaş zamanlarında ordunun başında yer alır ve ordunun stratejik planlamasını yapardı.
  • Süvariler: Avar ordusunun ana gücü, hızlı ve çevik süvarilerdi. Bu süvariler, atlarına binerek düşmanların savunma hatlarını kırmak için kullanılırdı.
  • Savaşçılar: Avarların savaşçıları, genellikle piyade olarak savaşırlardı. Bu savaşçılar, yay, ok, mızrak ve kılıç gibi silahlar kullanarak düşmanlarına saldırırlardı.
  • Topluca savaşçılar: Avar ordusunda, topluluklardan toplanan savaşçılar da bulunurdu. Bu savaşçılar, genellikle savaşın en yoğun olduğu yerlerde kullanılırdı.
  • Mızrakçılar: Avar ordusunda, mızrakçılar da bulunurdu. Bu savaşçılar, uzun mızraklar kullanarak düşmanların saldırılarını engellerdi.
  • Okçular: Avarların okçuları, uzun menzilli saldırılar yapmak için kullanılırdı. Okçular, atlarından oklarını düşmanlarına doğru ateşlerdi.

Avar ordusu, disiplinli ve sert bir eğitimden geçirilirdi. Askerler, at binme, ok atma, mızrak kullanma ve savaş taktikleri konusunda eğitilirdi. Avar ordusu, zaman zaman Bizans İmparatorluğu, Sasani İmparatorluğu ve diğer komşu topluluklarla savaştı.

Ayrıca Bakınız