Bedelli Askerlikte 17.Gün

25.10.2019 / Genel

31. Bedelli olarak Manisa Batı Kışla’da geçirdiğim askerliğimle ilgili aldığım notları sizler için derledim. İşte on yedinci günden notlar.

05:40 Kalktık. Burnum biraz tıkanmıştı. Lavaboya gidene kadar şunu fark ettim ki, tüm koğuşlar, tüm bina, her basamak, tüm çeşme başları, bütün banklar, ağaçların yaprakları ve her ne varsa etrafımda leş gibi sigara kokuyor. Koca ormanlık alanda ilk defa nefes alamadığımı hissettim.

Millet günde 2 paket bitirmekten söz ediyor. Aklım hafsalam almıyor. Sabah uyanır uyanmaz sigara yakanlar var. Bu konuda kesinlikle bir mücadele ve düzenleme yapılmalı. Mesela olsaydı eğer, sigara içmeyenler koğuşunda yatmayı fazlasıyla isterdim.

Sigara içmeyin arkadaşlar. Hem kendinize hem de çevrenize saygı duyun.

06:30 Kahvaltıya geçtik.

-Siyah zeytin

-Beyaz peynir

-Kutu tereyağ

-Kutu bal

-Çizi

-Bir avuç incir ve ceviz

07:15 Mıntıka temizliği.

08:00 İçtima almadan tören alanına geçtik.

10:10 Tören alanında yemin töreni provası yapılıyordu. Millet yavaş yavaş kaçmaya başladı. Komutandan göz göre göre “siz kaçanları boş verin” deyince biz de birkaç arkadaş kaçtık. Koğuşa geldik.

Ulusların Düşüşü isimli yeni bir kitaba başladım.

11:00 Asteğmen tören provasından kaçan herkesi sağdan soldan toplamak için gönderilmiş. Herhangi bir sitem veya azarlama olmadı. Güle oynaya tören alanına geri döndük. Tören provasını gerçekleştirdik.

11:45 Yemekhane bölgesinde içtima.

12:10 Öğlen yemeğine geçtik.

-Mercimek çorbası

-Etli kuru fasulye

-Pilav

-İrmik helvası

-Turşu

13:15 Sağlık kağıtlarımızı getirerek amfide toplandık. Terhis için ikişer kağıt doldurup imzaladık.

“Bir adet aşı oldum. Fiziksel ve ruhsal hiçbir problemim yoktur” şeklinde.

14:00 İçtima. Ardından yine prova için tören alanına geldik. Yürümekle ilgili sorunu olanlar arkada kalıyor, diğerleri yürüyüp sıralarına geri geliyor.

16:00 Amfide serbest kaldık. Koğuşa geçtim, biraz kitap okudum.

18:00 Akşam yemeğine geçtik.

-Yüksük çorbası

-Bonfile-patates

-Havuç kızartma

-Üzüm

19:30 İçtima. AŞAĞIDA YAZILANLAR ÖNEMLİDİR!

Ardından takılmak için tören alanına gittim. Arkadaşları beklerken, ağaçlık alandan ciyak ciyak gelen bir kedi sesine doğru yöneldim. Epeyce arandım, kışlanın dışında yavru bir kedinin bağrınıp durduğunu keşfettim. Sıkıştı mı sıkışmadı mı bilmiyorum ama bir el uzatma mesafesinde olduğunu anlayabiliyordum.

Bizden sorumlu asteğmene gidip durumu bildirdim. O da sağ olsun nöbetçi çavuşu aramaya çalıştı. O sırada herhangi bir sebeple gelen ere beni teslim etti. Kedinin kurtarılması ile ilgili yardımcı olmaya çalıştı ama er aynı fikirde değildi. “İşim gücüm yok kediyle mi uğraşacağım!” moduna girdi asteğmenin yanından çıkınca. Üzüldüm tabi bu duruma.

Ardından beni bir çavuşun yanına çıkardı. Polisi aradın mı dedi? (Gerek var mı?!) Ben de itfaiyeyi düşündük ama basit bir olay için onları meşgul etmek istemediğimizi söyledik. Maalesef ki bizi dışarı çıkaramıyorlarmış. Koca koca adamlarız, bir de komando birliğindeyiz ama kışlanın duvarının dibinde yardıma muhtaç bir yavru kediye el uzatamıyoruz! Yazık!

Neyse, ben de son çare itfaiyeyi aradım. Onlar da, “eğer kedi sıkışmış diyorsanız gelelim” diyor. Sıkışmış mı bilmiyorum, yanlış bilgi veremem size dedim. Aynı şeyi tekrar ettiler. Her arayışım ve her çabalayışım karşıma mayası bozuk bir sistem çıkardı. Yüzlerce elden bir tanesini iki adım ötemize uzatamadık. Bu benim için, bu milletin ve bu millete çalışan hizmetlilerin kara lekesidir! Çok yazık!

Tabi ben bırakır mıyım bu işi öylece! Birkaç arkadaşım da sağ olsun yanımda geldi, dışarıdan geçen sivillere seslenerek durumu bildirme kararı aldık. Daha ilk seslendiğimiz kişi hemen yardımcı oldu. Kedi bir çukurda kalmış, çıkamamış. Annesi falan da yok ortalıkta. Kışlanın içine aldık, korkup kaçtı. Zifiri karanlıkta minicik şeyi bulmak imkansız tabi. Bulunduğu yere yiyebileceği bir şeyler bıraktık. Elimizden gelen budur. Çok şükür.

21:30 Koğuşa geçtik. Uslu erler için yatış vakti. Tabi sohbeti seven bir düzine arkadaş bir araya geldik. Çay demledik. Giderayak güzel bir muhabbet çevirdik.

01:30 Yattık.  

<<16.Gün     18.Gün>>