Edebiyatta Realizm

09.03.2022 / Kültür / Sanat / Genel

Bir edebiyat akımı olan Realizm, 19. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıktı. Ortaya çıkışı romantizm akımına tepki niteliği taşımaktadır.

Edebiyatta Realizm

Edebiyatta realizm ya da gerçekçilik, bir estetik ve edebi kavram olarak 19. yüzyıl ortalarında Fransa'da ortaya çıkmıştır. Nasıl ki romantizm klasizme bir başkaldırı niteliğinde ise gerçekçilik yani realizm, hem klasisizme hem de romantizme bir başkaldırıdır. Amaç, sanatı klasik ve romantik akımların yapaylığından kurtarmak, yenilikçi eserler üretmek ve konularını öncelikle yüksek sınıflar ve temalarla ilgili değil, toplumsal sınıflar ve temalar arasından seçmekti.

Realizmin amacı, günlük yaşamın önyargısız, bilimsel bir tutumla incelenmesi ve edebi eserlerin bir bilim insanının klinik bulgularına benzer nesnel bir bakış açısıyla ortaya konmasıdır. Örneğin, realizmin iki güçlü temsilcisi Gustave Flaubert'in Madame Bovary adlı romanı ile Emile Zola'nın Nana adlı romanında cinsellik ve şiddet edebi bir mikroskop altında incelenecek olursa çıplaklığıyla ortaya konulmuştur. Realizm felsefesinin altında güçlü bir felsefi belirlenimcilik yatar. Fransız edebiyatında Flaubert ile Zola'nın yanı sıra Honore de Balzac, Stendhal, Rusya’da Lev Tolstoy, İvan Sergeyeviç Turgenyev, Dostoyevski, İngiltere'de Charles Dickens ve Anthony Trollope, Amerika'da Theodore Dreiser, Ernest Hemingway, John Steinbeck İrlanda'da James Joyce realizmin önemli temsilcileridir. Realizm, 20. yüzyıl romanının gelişimini de önemli ölçüde etkilemiştir.

Ancak birçok sanat kuramcısı ve sanat eleştirmeni açısından Gustave Flaubert ve Emile Zola realist (gerçekçi) olmaktan çok natüralist (doğalcı) olarak tanımlanmaktadır.

Realizm Nedir?

Auguste Comte'unun ortaya attığı pozitivizm felsefesinin edebiyata uyarlanmasıyla ortaya çıkan sanatta gerçekçilik akımına realizm adı verilmektedir. Realizm gözlem ve deneye değer veren edebiyat akımıdır. Romantizm akımının taşıdığı aşırı duygusallığa tepki olarak 19. yüzyılın ikinci yarısında ortaya atılmıştır.

Realizm akımıyla birlikte romantizmde etkisini koruyan duygular ve hayaller, toplum gerçekleriyle yer değiştirmiştir. Artık roman ve hikâyelerde insan hayatının gerçekleri yer almıştır. Karakterler tüm yönleriyle işlenmiştir. Gerçekler tüm çıplaklığıyla okuyucuya sunulmuştur.

Realizm Akımının Özellikleri

Realizm akımı, gerçekleri her şeyden üstün gören bir akımdır. Bu akım birtakım ayırıcı özelliklere sahiptir:

  • Eserlerde toplum gerçekleri ön plandadır.
  • Doğa ve toplum olduğu gibi kopya edilmiştir. Yani sanatçılar objektif ve yansızdır.
  • Realizm akımı etkisiyle yazılan eserlerde öyküleme dışında baskın olarak betimleme kullanılmaktadır. Yani karakterlerin psikolojileri, yaşadıkları ortam, karakteristik özellikleri detaylarıyla betimlenmektedir.
  • Toplumun sıradan kişileri eserlerde görülmektedir. Her şey ne bütünüyle iyi, ne de bütünüyle kötüdür.
  • Amaç yaşananları nesnel bir tutarlılıkla gün yüzüne çıkarmaktır. Okuyucuyu eğitmek, ona nasihat vermek gibi bir amaç taşımazlar.
  • Biçimde kusursuzluk amaçlanmıştır. Süsten ve abartıdan kaçınılmaktadır.
  • Realizm akımı etkisini roman ve hikayede göstermiş olan bir akımdır.

Realizmin önemli temsilcileri

  • Honoré de Balzac
  • Stendhal
  • Gustave Flaubert
  • Fyodor Dostoyevski
  • Lev Nikolayeviç Tolstoy
  • Anton Çehov
  • Maksim Gorki
  • Daniel Defoe
  • Charles Dickens
  • Ernest Hemingway
  • Jack London
  • Mark Twain
  • İvan Sergeyeviç Turgenyev
  • Halit Ziya Uşaklıgil
  • Nikolay Gogol

Türk Edebiyatında Realizm Temsilcileri

  • Recaizade Mahmut Ekrem
  • Nabizade Nazım
  • Halit Ziya Uşaklıgil
  • Yakup Kadri Karaosmanoğlu
  • Memduh Şevket Esendal
  • Reşat Nuri Güntekin
  • Refik Halit Karay
  • Sait Faik Abasıyanık