Film İncelemesi: Sweet Girl
20 Ağustos 2021’de Netflix’de yayımlanan ve yönetmenliğini Brian A. Mendoza’nın yaptığı Sweet Girl’ün baş rolünde Jason Momoa yer alıyor.
10 yaşında havuz başında izlediği halter antrenmanı ile spora ilk adımını atan Naim Süleymanov, birer birer tüm madalyaları kazanır.
Bulgaristan’ın Kırcaali şehrinde doğan ve büyüyen Naim Süleymanov, Hilmi’nin havuz da yaptırdığı antrenmanını izler. İzleyerek öğrendiği halter sporuna başlarken çok isteklidir. Annesinin gönülsüz olduğu bu işte Naim, Bulgaristan’ı temsil ettiği dünya turnuvalarında şampiyonluklarla döner.
Sofya’da spor salonunda yatılı kaldığı dönemde Kırcaali’de Türklere eziyetler başlar. Televizyonlarda gösterilmeyen olaylardan haberi olmayan Naim, babasından gelen bir telefonla hemen yola koyulur. Kırcaali’ye ulaşınca büyük bir sevinç ile karşılaşsa da artık orada yaşayan Türklerin hepsi Bulgar olmuş ve isimleri değiştirilmiştir.
Naim Süleymanov, Avustralya’da düzenlenen turnuvada Bulgar Türkleri ile tanışır. O sırada kendisine kaçmak isteyip istemediği sorulur. Başlarda biraz karamsar olsa da turnuvanın son günü kaçmaya karar verir. Fakat planlar bozulur ve bir yıl ertelenir.
Bulgaristan’a geri dönen Naim’i zor bir yıl bekler. Kırcaali’de olan olaylardan sonra Bulgaristan’a karşı kin besleyen Naim’in adı da değiştirilir. Kırcaali Belediyesi’ne davet edilen Naim, tören eşliğinde yeni adını ve yeni kimliğini alır. Sinirlenen Naim orayı terk etse de artık yeni adı Naum Şalamanov olmuştur.
Gittiği her turnuvada devlet adamlarınca gözetim altında tutulan Naum, artık kaçma fikrini aklına iyice yerleştirmiştir. Tekrar Avustralya’ya turnuvaya giden Naum, otele yerleşmeden Bulgaristan Elçiliği Binası’na getirilir ve müsabaka gününe kadar orada tutulur. Turnuvaya çıktıktan sonra düzenlenen eğlence de Avustralya’da yaşayan Bulgar Türklerinin yardımı ile kaçar.
Türk hükümeti tarafından güvenli bir şekilde Türkiye’ye getirilen Naum, ilk kamera karşısına geçişinde Kırcaali’de yaşanan olaylardan bahseder. Fakat bu konuşma sadece Türkiye içerisinde yayınlanır. Kırcaali’de yaşanan olayları tüm dünyaya duyurması için Seul’de düzenlenen büyük turnuvayı kazanması gerekir.
Türkiye Cumhuriyeti tarafından vatandaşlık verilen Naum’un yeni adı artık Naim Süleymanoğlu olur. Çalışmalarını tamamlayan Naim ise Türk heyet ile birlikte Seul’e gider ve orada rekorlarına yeni rekorlar ekler. Kilosunun üç katından 10 kilo fazlasını kaldıran Naim, rekortmen olur. 190 kilo ile tarih kitaplarına adını yazdırır.
Bu başarının ardından Birleşmiş Milletler Binası’nda konuşma yapar. O konuşmada Kırcaali’de yaşanan olaylardan bahseder. Bu konuşma ardından Bulgaristan, sadece 3 ay baskılara dayanır ve Türklerin Türkiye’ye gitmelerine izin verir. Naim Süleymanoğlu’nun Birleşmiş Milletler Binası’nda yaptığı o konuşma ise şöyledir:
Bizim tek isteğimiz Evrensel İnsan Hakları’ndan her bir dünya vatandaşı gibi faydalanıp doğduğumuz topraklarda sahip olduğumuz kimliğimizi özgürce yaşamaktır. Bulgaristan Komünist Partisi eğer bunu sağlayamıyorsa orada yaşayan halkımızın anavatana Türkiye topraklarına dönmesine izin versin. Ben Naim Süleymanoğlu. Bu gün ve bundan sonra kırdığım her rekorun ardından kazandığım her madalyanın peşinden ‘özgürlük, özgürlük, özgürlük’ diye haykıracağım. Bunu sadece zulme uğramış Türk halkı için değil, Bulgaristan’da hakları elinden alınmış tüm insanlar için yapacağım. Bir gün öleceğimi bilsem bile, bu haykırışımdan asla vazgeçmeyeceğim.