
Film İncelemesi: Sweet Girl
20 Ağustos 2021’de Netflix’de yayımlanan ve yönetmenliğini Brian A. Mendoza’nın yaptığı Sweet Girl’ün baş rolünde Jason Momoa yer alıyor.
Senaristliğini ve yönetmenliğini Bong Joon-ho’nun yaptığı 2019 yapımı Güney Kore filmi, kara-komedi ve gerilim türünde yeni bir çığır açtı.
Başrolünü, Song Kang-ho, Lee Sun-kyun ve Cho Yeo-jeong gibi başarılı oyuncuların paylaştığı film, uluslararası alandaki ilk prömiyerini 21 Mayıs’ta gerçekleştirilen Cannes Film Festivali'nde yaparken, Altın Palmiye Ödülü'nün de sahibi oldu. Ayrıca 2020’de verilecek 92. Akademi Ödülleri için En İyi Uluslararası Uzun Metraj Film dalında Oscar’a aday gösterildi.
Dünya çapında 121.8 milyon dolar hasılat elde eden yapım Güney Kore tarihinin en yüksek hasılatlı filmleri listesinde yer alırken, Bong Joon-ho'nun en çok kazandığı eseri oldu. Time dergisi tarafından da yılın en iyi 10 filminden biri olarak seçildi.
Kim Ki-taek, eşi ve çocukları ile varoş bir semtin bodrum dairesinde yaşamaktadır. Geçimlerini zar zor sağlamakla birlikte cin fikirleri ile enerjik bir şekilde hayatlarını sürdürmektedirler.
Bir gün Kim Ki-taek’in erkek çocuğuna, bir arkadaşı tarafından bir teklif getirilir. Varlıklı Park ailesinin kızı Da-hye'nin İngilizce öğretmenliğini yapan Min-hyuk, işi devralması için Ki-woo'ya üniversite öğrencisi taklidi yapmasını tavsiye eder. Ki-woo da biraz çekimser davransa da işi kabul eder ve ailesi için hayatlarını kökten değiştirecek dönüm noktasını başlatmış olur.
Oldukça kurnaz olan Kim Ki-taek ve ailesi, varlıklı ailenin açıklarından faydalanarak kendilerini tek tek ailenin çalışanı olarak işe aldırırlar. Bu sırada mevcut çalışanları da egale ederler. Fakat her şey bu şekilde bitmeyecektir.
Kim ailesinin maddi ve manevi olarak işgal ettiği malikane, daha önceki bir çalışan tarafından da fayda amaçlı kullanmakta olduğundan olayların seyri bir anda değişir ve malikane, bir doğum günü partisinde cinayetlerin işlendiği bir suç mahalline döner.
Film, genel olarak, kurgusal olarak ünlü bir mimar tarafından yapıldığı söylenen lüks bir malikanede geçiyor. Malikanenin aslında film için oluşturulan bir set olması, içeriğinde verilen alt metinlerin sinematografik olarak daha iyi verilmesini sağlıyor.
Zengin-fakir çatışması, belki de tüm dünya sinemasında kullanılan bir klişe. Zenginlerin genel olarak, bulundukları konum gereği entel olduğu düşüncesi ve zor şartlar altında yaşayan fakirin kurnazlığı sıkça karşımıza çıkan konular. Ama bu filmde zengin-fakir ayrımı yalnızca bununla eşleştirilmiyor.
Karşılıklı olarak çaprazlama bir orantıyla kurulan senaryoda, iki ailede de ortalama yaşa sahip bir baba ve anne ile, bir erkek çocuk ve bir kız çocuk mevcut. Bu çatışma, babalar arasında ailesine sunduğu imkan, anneler arasında evin dirliği, erkek çocuklar arasında aykırılık/hırs ve kız çocukları arasında duygusallık/zeka olarak izleyiciye sunuluyor.
Tüm karakterlerin eğitim, sanat anlayışı, imkan ve duygusal yönleri ile tek tek tartıldığı yapımda, aslında bize tek bir insanın mevcut yaşamı dışındaki paralel hayatları gösteriliyor adeta.
Savaş ve barış dönemlerindeki sosyal durum, maddi ölçeğin algıdaki belirleyici etkisi, aynı duyguların farklı yaşlardaki dışa vurumu gibi konuların da geniş bir çerçevede sunulduğu Parazit filmi, hiç kaçırmadan izlemeniz gereken Güney Kore yapımlarından biri.
Şimdi sizi, içerdiği şiddet ve cinsellikten ötürü 16 yaş üstü ile seyretmenizi tavsiye ettiğimiz bu unutulmaz filmin fragmanı ile baş başa bırakalım.