Finlandiya'nın Yeni Doğan Bebekleri

22.06.2022 / Genel

75 yıldır Finlandiya hükümeti hamile kadınlara bir kutu veriyor. Kutu hem yatak olarak kullanılıyor hem de çeşitli malzemelerden oluşuyor.

Finlandiya'nın Yeni Doğan Bebekleri

Kimilerine göre bu kutu dünyanın en düşük bebek ölüm oranına sahip Finlandiya’nın bu unvanı toplamasına yardım etmiş.

Bu gelenek 1930 yılına kadar gidiyor. Asıl amacı Fin çocuklarına ailelerinin geliri, sınıfı ne olursa olsun “eşit” bir başlangıç sağlamak.

Annelik paketi ya da bebek paketi olarak adlandırılan bu kutular devletin tüm hamile kadınlara birer hediyesidir. Kutu içerisinde mont, uyku tulumu, sokak giysileri, banyo aksesuarları, birkaç bez, yatak alezi ve küçük bir uyku minderi bulunuyor.

Kutunun dibinde bulunan uyku minderi ile birlikte kutu bebeğin ilk yatağı oluyor. Zenginlik durumu ne olursa olsun tüm Fin bebekleri ilk gecelerini dört karton duvar arasında geçiriyor.

Annelerin kutuyu ya da belli bir miktarda parayı seçme hakları var. Kutuyu seçmeyen aileler 140 Euro gibi bir miktarı alabiliyor. Ancak Finlandiyalı annelerin %95’i para yerine kutuyu almayı tercih ediyor.

Bu gelenek 1938 yılında başlamış ancak o zamanlar sadece dar gelirli ailelere veriliyormuş. 1949 yılından sonra ise tüm anne adaylarına bu kutu verilmeye başlanmış.

Hediye olarak verilen kutu annenin ilk günlerindeki neredeyse tüm ihtiyaçlarını karşılıyor. Ayrıca içerisindeki bilgilendirme kitapçığı ile de gelecekte karşılaşacağı durumlar için anneyi hazırlıyor.

Kutu içerisinde yer alan kıyafetler, kız-erkek ayrımı olmasın diye uygun renklerden seçiliyor. Sadece 1940 yıllarında kıyafet yerine kumaş koyuluyormuş. Çünkü o dönemlerde herkes kendi kıyafetini kendisi dikiyormuş.

Kutuya mama kabı ya da biberon koyulmuyor. Bunun sebebi olarak da “anneyi emzirmeye teşvik etmek” gösteriliyor. Kutu içerisine yer alan bir kitap ile bebeklerin gelecekte kültürlü olmaları hedeflenmiştir. Bu kitap ayrıca devletin desteğini de sembolize etmektedir.

Kutunun asıl amacı, çocuklara ve ailelere “eşitlik” anlayışını aşılamak ve en azından bir gece olsun herkesin aynı şartlarda yaşayabileceğini göstermekmiş.