
Tekstil Sanatı Yeni Zelanda'nın Engebeli Manzaralarının Yemyeşil Güzelliğini Yakalıyor
Yeni Zelanda'nın bulunan Ötepoti Dunedin, engebeli sahilleri ve inişli çıkışlı tepeleriyle dünyanın en nefes kesici bölgelerinden biri.
Alexis Mata için zengin bir ilham kaynağı olan çöl, Georgia O'Keeffe, Diego Rivera ve Ansel Adams gibi ünlü isimlerin de ilgisini çekmiş ve uçsuz bucaksız, samimi ve el değmemiş bir olasılık duygusu sağlamıştır.
Mexico City'de yaşayan sanatçı, kendinden öncekiler gibi çöl sahnelerinde soyut imgelere öncelik veriyor. Ancak Mata'nın soyutlama biçimi, çağdaş teknolojiye son derece duyarlı olması bakımından farklılık gösteriyor. Mata'nın kompozisyonları genellikle bu bozuk ve pikselli efektlerle kesintiye uğruyor ve çöl manzaralarında dramatik sırtlar ve çizgiler yaratıyor. “Her şeyin eskizle başladığını” ifade eden sanatçı cümlesine şunları ekliyor:
Çocukluğumdan beri televizyon ekranlarındaki hatalar beni büyülerdi ve bu anları belgelemeye çalışırdım. Zamanla bunun çalışmalarımın ana konusu haline geleceğini fark ettim. Dijital olarak çalışıyorum, ama aynı zamanda bir tarayıcı ile manuel olarak da hatalar oluşturuyorum. Görüntüden memnun kaldığımda, onu farklı ortamlara aktarıyorum.
Hatalar Mata için tercih edilen bir tema ve Fata Morgana serisinde de yoğun olarak yer alıyor. Bu serisinş serap fikriyle tetikleyen sanatçı, orada olmayan şeyleri görmek, halüsinasyon görmek ve zihnin aynı şeye çok uzun süre baktıktan sonra nasıl hatalar yarattığı görmemizi istiyor.
Sonuç, her yere yayılan bir büyü hissi. Örneğin El espejo en el desierto, arkasında turuncu bir gün batımıyla dolup taşan gökyüzüyle birlikte yükselen bir kaktüs kümesini tasvir ediyor. Tuval daha sonra bir glitch efektiyle etkili bir şekilde ikiye bölünerek Mata'nın renk paletini pikselli, ancak son derece büyüleyici bantlara dönüştürüyor. Bu his, Mata'nın seraplara duyduğu sevgiyi hatırlatıyor.
Büyüleyici çalışmalarından daha fazlasını keşfetmek için galerimizi ziyaret edebilir ya da sanatçının Instagram hesabını takip edebilirsiniz.