Güneydoğu Turu - Diyarbakır

04.04.2020 / Fotoğraf: Merve Durdu -Selman Durdu / Seyahat

Güneydoğuda gezdiğimiz illerde hepimizin dikkatini çeken şey; her şehrin kendine özel mimarisinin olmasıydı.

Güneydoğu Turu - Diyarbakır

Gece Mardin’den çıkıp Diyarbakır Polis Evi’nde konaklamak için ayırttığımız odamıza çıkıp, geceyi dinlenemeden, küçük kızımın ağlamaları ve uykusuzluğu eşliğinde geçirdik. Sabah erkenden kalkıp kahvaltı mekânı için yine tavsiye üzerine gittiğimiz Hasanpaşa Hanı’na vararak havanın soğukluğundan çocuklar etkilenmesin diye iç kısmındaki küçük odacıklardan birine oturduk. Hizmet iyi olmasına rağmen kahvaltı çeşitlerinin malzemeleri pek tercih edeceğimiz şeyler değildi. Damak tadımıza uygun olmamasına rağmen geleneksel meşhur Diyarbakır kahvaltısından tatmaya çalıştık.

hasanpaşa hanı kahvaltı

Fotoğraflayan: Merve DURDU

Han eski yapısını koruyarak birçok kahvaltı işletmesine, kitapçı, çantacı ve turistik eşyalar satan dükkânlara ev sahipliği yapıyor. Ortada bulunan avlusu ve ortasındaki havuz mekâna ferahlık katmış. Avluya bakan balkonda oturup kahvaltı etmeyi isterdik; fakat kış şartlarından dolayı maalesef o keyfe varamadık.

Kahvaltı faslını bitirip Diyarbakır sokaklarını arşınlamaya niyet ettik. İlk olarak Hasanpaşa Hanı’na çok yakın olan Diyarbakır Ulucami’ne yöneldik. Büyük bir avlu kapısından içeriye girdiğimizde kendine has asaletiyle ve nakışlarının güzelliğiyle karşıladı bizi Ulucami.

diyarbakır ulucami iç avlu

Fotoğraflayan: Merve DURDU

Diyarbakır, kış şartlarından dolayı sakin olmasını beklememize karşın aksine olabildiğince kalabalıktı. Diyarbakır Ulucami kafamızdaki standart camilerden olmaması sebebiyle ilgi çekici geldi bize. Minare yapısı kubbe yapısı klasik yeni yapı camilerimizden değil. Aslında güneydoğuda gezdiğimiz illerde hepimizin dikkatini çeken şey; her şehrin kendine özel mimarisinin olmasıydı. Mardin minaresi ile Diyarbakır minaresi birbirinden çok farklı renk ve yapıya sahipti. Urfa ve Gaziantep de aynı şekilde kendilerine has tarihin ve dönemin izlerini en güzel şekilde yansıtıyordu. Şu anda karşıma o bölgeden bir camii ya da tarihi yapı çıksa hangi şehre ait olduğunu anlayabileceğimi düşünüyorum.

Mardin’de açık kahverengi sarımsı taş yapısı ile örülmüş yuvarlak minareler varken, Diyarbakır’da daha koyu renkli siyah taşlarla örülmüş yapılar var ve minareleri dört köşeli yükselen ve sivri biten bir yapıya sahip.

Ulucami Diyarbakır’ın merkezinde olduğundan çıktığımızda çarşısını yürüyerek gezip gideceğimiz yerlere merkezi göre göre gitmeye karar verdik. Dört Ayaklı Minarenin bulunduğu sokağa doğru giderken bize rengârenk badem şekeri dükkânları eşlik ediyor. Dört Ayaklı Minare çarşı merkezinde bir sokakta bulunuyor. Tek başına dört ayağın üzerine inşa edilmiş yine siyah taşlarla örülmüş köşeli minarenin dikkat çekici özelliği; dört ayağın dört mezhebi temsil etmesiydi.

dört ayaklı minare

Fotoğraflayan: Merve DURDU

Tekrar çarşı ve sokaklarda yürüyerek vardığımız diğer durağımız Meryem Ana Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi idi. Çok eski gecekonduların bulunduğu sokaklardan geçerek vardığımız kilise dış görünüş olarak şatafatlı bir yapıya sahip olmasa da içi gayet ışıl ışıl karşıladı bizi. Bahçesi gayet sade temiz ve iç açıcı olmasına karşın içerisi hafif loş kasvetli; fakat avizeler ve süslerle aydınlatılmıştı. İçeride eşim görevli rahiple sohbet etme fırsatı bulduğu için çok mutlu oldu. Dua kitaplarından bir bölümü de kendi nameleriyle seslendirerek bize okumasından oldukça memnun olduk.

diyarbakır meryem ana süryani ortodoks kadim kilisesi

Fotoğraflayan: Merve DURDU

Diyarbakır surlarının bulunduğu caddeye çıkarak surlar eşliğiyle yürümemize devam ettik.  Hz. Süleyman Cami ve Diyarbakır Müzesi’nin bulunduğu yere vardığımızda müzenin kapanma saatine az kaldığından acele bir şekilde müzeyi gezdik.

Müzeler öğrenci ve öğretmenlere ücretsiz olduğundan müze masraflarımız oldukça az tuttu. Diyarbakır müzesinin geniş ve çok düzenli bahçesi insanın içini açıyor. Hatta sadece o bahçeyi gezip çıkmak bile insana yetebilir. Bahçeye bakan birçok tarihi bina var her biri farklı kategorilerde eserler sergiliyordu; fakat hepsini gezmeye vaktimiz yetmedi maalesef.

diyarbakır müzesi

Fotoğraflayan: Selman DURDU

Arkeoloji binası oldukça büyük ve çok fazla eser sergiliyor. Hızlı gezerken bile hayretle bakarak geçtik her camekânı. Tekerlekli sandalye ve yaşlılar için üst katlara çıkış için yapılan raylı sistem ince düşünülmüş bir detay olarak hafızalarımızda kaldı. Bebek bakım odasının bulunması da ayrıca bizim için çok faydalı bir hizmet oldu.

diyarbakır müzesi bahçe

Fotoğraflayan: Merve DURDU

Müzenin hemen arka duvarında bulunan Hz. Süleyman Cami ve türbesi vakit namazı esnasına denk geldiğimizden, olağanüstü kalabalıktı o yüzden ziyaret edemedik. Cami çıkışındaki bahçede bulunan surlar ve yeşillik alan bahçesini sıradan olmaktan alıkoyuyor. Bahçede dikkatimizi çeken bir şey ise, üç beş adım aralıklarla oturmuş insanların parayla Kürtçe mevlit okumasıydı.  Oturdukları yerden müşterisinin niyetine özel olarak sesli bir şekilde okudukları Kürtçe mevlit, bizim memleketimizdeki toplu mevlitlerden çok farklı geldi bize.

kürtçe mevlit

Fotoğraflayan: Merve DURDU

Hava kararmak üzereyken On Gözlü Köprüyü de karanlık olmadan görmek istediğimiz için yine acele bir şekilde yola düştük. Şehrin biraz dışında kalan bu köprü, üzerine çıkmaktan ziyade oturup seyretmelik bir görüntüye sahipti. Fakat biz maalesef kış şartlarından ve çocukların küçüklüğünden kaynaklı olarak nehir kıyısındaki çay bahçelerinde oturamadık arabanın içinden izlemekle yetindik.

diyarbakır on gözlü köprü

Fotoğraflayan: Merve DURDU

Her güzel mekân gibi burası da düğün fotoğrafçıları için harika bir arka plan sunuyor evleneceklere. Köprü üzerinde davul zurna ile halay çekenleri bile görmek mümkün.

Kahvaltıda yaşadığımız hayal kırıklığından dolayı akşam yemeği için mekân tavsiyesi almak yerine konaklayacağımız polis evini tercih ettik ve pişman da olmadık. Hem ekonomik hem de lezzetli olması bizi memnun etti.

(Güneydoğu turunun Şanlıurfa kısmını okumak için tıklayınız.)

(Güneydoğu turunun Mardin kısmını okumak için tıklayınız.)

diyarbakır ulucami doğu kısmı