
Kronik Yorgunluk Sendromu Nedir?
Kronik yorgunluk sendromu, kişinin ne kadar dinlenirse dinlensin kendisini yorgun hissetmesidir. Kronik yorgunluk sendromunu hakkında herşey
Hindistan'da ineğin kutsal ve dokunulmaz bir hayvan olduğu herkes tarafından biliniyor, ama neden?
Bunun çok eski zamanlara dayanan bir gelenek olduğu söyleniyor.
Hindistan'daki hemen hemen her ailenin evinde, sanki onun başka bir üyesiymiş gibi bir ineği vardır. Bir köpeği veya kedisi olan diğer ülkelerde olduğu gibi.
İneklerin insanlar gibi sokaklarda dolaştığı ve insanlar tarafından saygı gördüğü Hindistan'da inek öldürmek neden yasaktır ve inekler neden kutsaldır?
Gerçek şu ki, Hindular ineğe tapmıyorlar, ancak bu hayvanın görünüşüne sahip tanrıları var, ancak kesin olan şey onlara çok saygı duyulduğu. Bunlar nedenini gösteriyor gibi görünen nedenlerden bazıları:
İneklerden elde edilen süt, Hindistan'daki en saf gıda olarak kabul edilir ve ineklere bu kadar saygı gösterilmesinin bir başka nedenidir. Boğalar, etlerini yemek yasak olduğu için aynı şekilde saygı görürler. ama ineklerle aynı anlama sahip değiller
Hindistan’da inek dışında kutsal olduğuna inanılan başka hayvanlarda bulunmaktadır. Bu hayvanlardan bazılarının isimlerini şöyle sayabiliriz: Fil, bengal kaplanı, bazı yılanlar ve maymun.
Hindistan'da İnek Hayatı
Hint inekleri kendileri için oldukça iyi hayatlar yaşıyor. Delhi gibi büyük şehirlerin sekiz şeritli yollarında heybetli bir şekilde dolaşıyorlar, Kerala ve Goa sahillerinde güneşleniyorlar, başkalarının bahçelerine giriyorlar ve vicdan azabı duymadan yeni mahsulü yiyorlar. Aynı zamanda, sahipleri sadece sevinirler - sonuçta bu, gelecekteki mutluluğun bir işaretidir.
Hindistan sokaklarında her zaman yerli ve sahipsiz bir sürü inek vardır. Ama hiçbiri aç kalmayacak çünkü herkes onları beslemeye çalışıyor.
Günün en güzel başlangıcı ineğe mihraptan bir roti pastası ikram etmek, sonra o iyilik ve iyilik verecektir. Bir hayvan yolu kapattığında, hiçbir durumda onu dövmezler, sadece kollarını veya bir sopayı sallarlar, böylece kendisi gider.
Evde bir inek öldüğünde, bu kötüye işarettir. Bu olursa, mal sahibi Hinduizm mabetlerine hacca gitmeli, bu yüzden yaşlıları önceden serbest bırakmalıdır. Bu, bu kadar çok sayıda "evsiz çocuğu" açıklıyor.
Hint ineği yasalarla korunmaktadır. Yetkililer, hayvanın güvenliğini sıkı bir şekilde izlemektedir. Dövülemezler, korkutulamazlar, kovulamazlar. Bir ineği öldürdükleri için hapse girerler. Uygun gördükleri yerde yürüyebilirler: yol boyunca, yaya geçitleri boyunca, kumsalda güneşlenebilir, başkalarının bahçelerine girebilirler. Onu durdurmaya kimsenin hakkı yok. Bu ülkede, bir yaya değil, bir ineğin yoldan geçmesine izin vermek gelenekseldir. Bazıları anı yakalamaya ve onunla yolu geçmeye çalışır.
İneğin kutsal bir hayvan olmasının bir başka açıklaması da pratiktir. Hindular onu Büyük Hemşire olarak görüyor ve haklılar. Hayatı boyunca bir insanı sütle besler, ilaçta kullanılan gübre verir. Ölümden sonra insanlar onun derisini giyerler.
Çoban olmak büyük bir şereftir. Efsaneye göre, Tanrı dünyaya Krishna şeklinde indi. Çoban bir ailede büyümüş, inekleri çok sevmiş, hatta onlar için flüt bile çalmıştır.
Her zaman kutsal bir hayvan mutlu yaşamaz. Hindular onu çok sever ve saygı duyar, ancak evde bir ineğin ölümü korkunç bir günah olarak kabul edilir. Bu günahın kefareti için, sahibinin ülkenin tüm kutsal yerlerine hac yapması gerekir. Eve döndükten sonra bölgedeki tüm brahminleri beslemek zorundadır. Herkes bunu karşılayamaz, bu yüzden hasta inekler evden kovulur. Bu yüzden Hindistan'da çok fazla başıboş inek var.
Bir Hindu bir inek yerse, öbür dünyada korkunç bir bedensel ceza ile geçeceğine inanılır. Yenmiş bir ineğin vücudundaki kıl sayısı kadar çok olacak.
Bu hayvanlar, havaalanının pistlerinde bile serbestçe dolaşıyorlar. Yer açmak için kaplanın hırlamasının kaydedilen sesleri kullanılır.
Kutsal ineklerin en büyük yararları ise insanlar tarafından üretilen atıkları yemeleri ve ayrıştırmaları olabilir. Kağıt karton dahil ne bulsa yiyen inekler temizlik yaparken sokaklara işemeyi de ihmal etmiyorlar. Maymunlarla, köpeklerle ve insanlarla yaşamanın yolunu çok iyi bilen ineklerin büyük çoğunluğu hallerinden mutlu görünüyor. Sokakların egzoz dumanı ya da sanayi pisliği kokmasındansa tezek kokması daha tercih edilesi gibi görünüyor.
Günlük hayata entegre olan daha şanslı ve özgür inekler ise izlenmesi eğlenceli manzaralar sunuyor. Rahatlıkla merdiven inip çıkabilen kocaman ineklerden tutun köpekler gibi kıvrılıp kıyıda köşede uyuyanlara; birbirlerini yalamak için dörtlü beşli çemberler yapanlardan tutun kocaman dilleriyle elinizdeki yiyeceklere ortak olanlara kadar çeşit çeşit sahneler her gün yaşanıyor. Diğer yandan da sokak satıcıları ya da dükkan sahipleri tarafından kovalanan, dövülen inekler de var.