Hukuk Boşluğu

14.09.2021 / Eğitim / Genel

Ortaya çıkan uyuşmazlıkları çözmekle görevli olan hâkimler, bazen olaylar karşısında yazılı ve yazsız kaynaklardan yararlanamayabilirler.

Hukuk Boşluğu

Hâkimlerin yazılı ve yazısız kaynaklardan yararlanamayıp boşluğa düşmeleri hukuk boşluğu ve kanun boşluğu olmak üzere iki türde incelenir.

hukuk boşluğu

Bir kanunda, yasada ve örf âdet hukukunda hüküm bulunmamasına hukuk boşluğu denir. Yasada somut olaya uygulanacak hükmün eksik olması veya hiç bulunmamasına da kanun boşluğu denir. Yasaların tüm olayları önceden görmesi ve ona uygun hükümler getirmesi beklenemez, özellikle gelişen yaşam koşulları içinde, ortaya çıkan olaya uygulanacak hüküm bulunmayabilir. Böyle bir durumda hâkim hukukta boşluk var deyip uyuşmazlığı çözmeme yoluna gidemez.

Hukukta oluşan hukuk boşluğu hakkında Türk Medeni Kanunu (md. 1) “Kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa hâkim, örf ve âdet hukukuna göre, bu da yoksa kendisi kanun koyucu olsaydı nasıl bir kural koyacak idiyse ona göre karar verir.” şeklinde açıklama getirmiştir.

Hukukta boşluk halinde hâkimin hukuk yaratması daha çok özel hukuk alanında mümkündür. Ceza hukuku ve vergi hukukunda kanunilik ilkesi geçerli olduğundan bu hukuk alanları hâkimin hukuk yaratmasına kapatılmıştır.

hakimin taktir yetkisi

Hâkimin Takdir Yetkisi

Anayasamızda mahkemelerin bağımsızlığı “Hâkimler görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna, hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler.” şeklinde düzenlenmiştir. Kanunun yeri geldiğinde takdir yetkisini kullanma hakkını tanıdığı hâkimlerin bu haklarını hukuka ve hakkaniyete göre kullanmalarına hâkimin takdir yetkisi denir.

Hâkimin takdir yetkisine hukukun pek çok alanında rastlanabilir. Örneğin medeni hukuk alanında boşanma davalarında çocukların velayet dağıtımı vb. konularda hâkim tarafların durumlarını ve o anki koşullarını değerlendirip takdirde bulunabilir. Benzer bir örnek ceza hukukunda da yer almaktadır. Türk Ceza Kanunu’na göre “Kapkaç suçunun cezası 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası”dır. Kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere kapkaç bir suçtur ve kanunlara göre bedeli bellidir. Ancak hâkim davayı görürken suçun işleniş şekli, koşulları, etrafa verdiği zarar, suçu işleyenin durumu gibi unsurları göz önünde bulundurarak süreyi kanunlar çerçevesinde belirleyebilir.