Hukuk Kurallarının Yorumlanması

27.09.2022 / Eğitim / Genel

Hukuk kurallarının yazılı kısmını yansıtan kanunlar yazılı olmayan örf ve âdet kurallarına nazaran daha güvenlidirler.

Hukuk Kurallarının Yorumlanması

Hâkim, yazılı hukuk kurallarını sözü ve özüyle ilgili oldukları tüm konulara uygular. Bu ise söz konusu hukuk kuralının anlam, kapsam ve sınırlarını belirleyecek şekilde yorumlanmasını gerektirir. Dolayısıyla yorum, bir hukuk kuralının anlam, kapsam ve sınırlarının belirlenmesine yönelik fikri faaliyeti ifade eder.

Yorum Türleri

Yorum faaliyeti, hukuk kurallarını ihdas eden merci, hukuki uyuşmazlığı çözümleyen merci veya hukuk ilmiyle iştigal eden hukukçular gibi, farklı kişi veya merciler tarafından yapılabilir. Bu nedenle yorum, yapan merciye göre de farklı isimlerle anılır.

Yasama yorumu

Bir kanun hükmünün yorumu, o kanunu ihdas eden yasama organı tarafından yapılıyorsa buna yasama yorumu adı verilir. Bu yorum, bizzat kanunu yapmış olan organın hükmün anlamını tespit etmesi itibarıyla herkesi ve özellikle de hâkimi bağlar. Yasama yorumu, somut bir uyuşmazlık çerçevesinde veya somut bir uyuşmazlıktan bağımsız olarak, kanunun kabulü sırasında o kanunun metninde nasıl yorumlanacağını gösteren normlara yer verilmesi şeklinde yapılabilir.

1924 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda, yasama yorumunun ilk türü olan, bir kanun hükmünün somut olaya uygulanmasına yönelik olarak TBMM’ye yasama yorumu yapma yetkisi verilmiş, Meclis de bu yetkisini tefsir kararları ile kullanmıştır. Bu yetki, erkler ayrılığı ilkesine uygun olmadığı gerekçesiyle 1961 Anayasası ile birlikte kaldırılmıştır. Yasama yorumunun ikinci görünüm şekli olan, yasama organının bir kanunu koyarken o kanunun uygulanmasına yönelik olarak yorumlayıcı normlara yer vermesi ise aşağıda ayrıntılı olarak ele alınacağı üzere devam etmektedir.

Yargısal yorum

Hukuken bir hukuk kuralını somut olaya uygulama, dolayısıyla o hukuk kuralını bağlayıcı olarak yorumlama yetkisi, o uyuşmazlığı çözümleme yetkisi kendisine tanınmış merci ve makama aittir. Hukuk kuralının hukuki uyuşmazlığı çözümlemekle görevli makam tarafından yorumlanmasına yargı yorumu denilir. Yargı mercii tarafından somut olayda o hukuk kuralına ilişkin yapılan yorum, kural olarak sadece kendisini bağlar. Bunun tek istisnası, Yargıtay içtihadı birleştirme kararlarıdır. Yargıtay Kanunu’nun 45. maddesi gereğince bir hukuk kuralına yönelik içtihadı birleştirme kararında yapılan yorum, alt dereceli mahkemeleri bağlar.

Bilimsel yorum

Hukuk bilimi ile uğraşan bilim adamları da çeşitli konuları açıklarken, o konu ile ilgili hükümleri yorumlar. Bunların yaptıkları yoruma, bilimsel yorum adı verilir. Bu yorum bağlayıcı değil, yol gösterici mahiyettedir.

Yorum Yöntemleri

Bir hukuk kuralının yorumlanması yani anlam ve kapsamının belirlenmesi sırasında; kuralın lafzı, konuluş amacı, tarihsel süreçte geçirdiği değişim gibi hususlar dikkate alınır. Hukuk kurallarının yorumlanması, yorumda bu araçlardan hangisi veya hangilerinin kullanıldığına göre kendi içerisinde ayrılır.

Lafzi (Söze Göre) Yorum

Yazılı bir hukuk kuralının anlamı tespit edilirken, dil bilgisi kaidelerinden yararlanarak hükmün ifade şeklini, kelimelerin sözlük anlamlarını, metin içerisindeki yerleri, cümlelerin yapısı gibi hususları esas alan yorum yöntemine lafzi (söze göre) yorum adı verilir.

Lafzi yorum faaliyeti kapsamına giren bir diğer husus da hükmün düz ve zıt anlamını tespit etmektir. Düz anlam, hükmün doğrudan işaret ettiği anlamı; zıt anlam ise hükmün aksinden anlaşılan anlamı ifade eder. Zıt anlam yöntemi gereğince, hükmün kapsamına giren hâller dışında kalan durumların, o kuralın kapsamına girmediği sonucuna varılır. Hükmün zıt anlamıyla uygulanabilmesi için, zıt anlam ile ulaşılan sonucun, başka bir kanun hükmüyle çatışmaması, yani hükümden çıkarılan zıt anlamı geçersiz kılan bir hukuk kuralının ayrıca ihdas edilmemiş olması ve çıkarılan zıt anlamın hükmün amacına aykırı olmaması gerekir.

Amaca göre (Gai) yorum

Hukuk kuralının anlamının belirlenmesinde normun amacını dikkate almayarak, sadece kuralın lafzını dikkate alan lafzi yorum metodu, her zaman adil ve doğru sonuç vermez. Hukuk kuralının anlamının belirlenmesinde kuralın amacını dikkate alan yoruma amaca göre (gai) yorum adı verilir.

Amaca göre yorum yönteminin uygulanmasında başvurulan en önemli araçlardan biri, söz konusu hukuk kuralının tarihsel gelişimidir. Buna göre bir hukuk kuralının amacı belirlenirken, kuralın tarihsel gelişimi, tarihî süreçte geçirdiği değişim, kuralın konulduğu ve yorumlandığı dönemdeki sosyal, ekonomik ve siyasi koşullar; kuralın konuluş sürecinde, tasarı ve kabul aşamalarında geçirdiği değişiklikler, kabulü sırasında yaşanan tartışmalar ile bu tartışmalarda ileri sürülen fikirler dikkate alınır. Dolayısıyla hukuk kuralları hazırlanırken yapılan çalışmalar (gerekçe, tasarıların gelişimi, komisyon ve meclis görüşmeleri) kanunun amacının tespitinde yararlanılan kaynakların başında gelir.

Amaca göre yorum yöntemi, normun amacının belirlenmesinde, kuralı koyan mercinin kuralı koyarken amacı ya da normun uygulanacağı sıradaki objektif amacının esas alınmasına göre kendi içerisinde ikiye ayrılır. Bunlardan o hukuk kuralını koyan mercinin kuralın konulması sırasındaki amacını esas alan yorum yöntemi, sübjektif amaca göre yorum; hukuk kuralının olaya uygulanacağı sırada, kuralı koyanın sübjektif amacından bağımsız amacını esas alan yönteme ise objektif amaca göre yorum denir.

Günümüzde hükmün amacının tespitinde en çok kabul gören yöntem zamana göre objektif yorum yöntemidir. Buna göre bir hukuk kuralı yorumlanırken, kural koyucunun kuralı koyarken güttüğü amacı değil, kanun koyucunun kanunun uygulanacağı sıradaki şartlar ve ihtiyaçlar karşısında güdeceği amacın araştırılması ve ona göre yorumlanması gerekir.

Sistematik yorum

Hukuk kuralının yorumlanmasında, kuralın genel olarak mevzuat ve özel olarak da içerisinde yer aldığı hukuki düzenlemenin sistematiği içerisindeki yerinin dikkate alınmasına sistematik yorum adı verilir. Sistematik yorumda o hukuk kuralının hem genel olarak hukuk sistematiği içerisindeki yeri hem de yer aldığı kanun, tüzük, yönetmelik gibi genel düzenleyici işlemlerin alt başlıklarını oluşturan, kitap, kısım, bölüm gibi alt başlıklardan hangisinin içerisinde yer aldığı dikkate alınır.

Bir hukuk kuralının somut olayda yorumlanması

TMK m.1/1’de de belirtildiği üzere hâkim yorum yaparken serbest olmayıp, kanunun sözü ve özü ile bağlıdır. Bu hükme göre bir kanun hükmünün anlamı tespit edilirken önce söze dayalı bir yoruma başvurularak hükümde bulunan kelimelerin sözlük ve varsa teknik anlamları, metin içerisindeki konumları ve cümlelerin kuruluş tarzları nazara alınır.

Somut bir olayda hukuk kuralının yorumlanmasında lafzi yorumla tespit edilen anlam yeterli sonucu vermişse sadece açıklayıcı yorum yapılmış olur. Ancak zamanın değişmesinin hukuk kuralının anlam ve kapsamı üzerinde ciddi değişikliklere yol açması nedeniyle, çoğu durumda hukuk kurallarının yorumlanmasında sadece lafzi yorumla yetinilmesi mümkün olmaz. Yine kanunun ruhu ile bağdaşmayan bir anlamı kabul etmek mümkün olmayacağından, bir hükmün sözü ile özü birbirleriyle bağdaşmıyorsa ortada bir kanun boşluğunun bulunduğunun kabulü gerekeceğinden, lafzi yorumla ulaşılan anlamın kanunun özüne (ruhuna) uygun olması da gerekir. Bu nedenle kuralın amacı, anlamının tespitindeki en önemli faktörlerden biridir.

Hukuk kuralının lafzı ile ruhunun birbiriyle örtüşmediği durumlarda değiştirici yorum yapılarak ya lafzının daha geniş yorumlanması sureti ile hukuk kuralının anlam ve kapsamının genişletilmesi ya da lafzı daha dar anlaşılarak anlam ve kapsamının amacına uygun bir biçimde daraltılması söz konusu olur. İşte hukuk kuralının amacı, lafzının anlamını genişleterek yorumlamayı gerektirdiği için kural, anlam ve kapsamı genişletilerek yorumlanırsa genişletici yorum, kuralın amacı lafzının anlamını daraltarak, kapsamını amacına göre uygun bir biçimde daraltmayı gerektirirse daraltıcı yorum yapılmış olur.

Burada önem arz eden hususlardan biri, sınırlama, yasaklama getiren ya da kuraldan ayrılarak istisna getiren kanun hükümlerinin uygulama alanının yorum yoluyla genişletilememesidir. Yani bu tür hükümlerin dar yorumlanması temel bir hukuk kuralıdır.

Hukuk kuralları birbirileriyle ilgisi olmayan parça parça hükümlerden ibaret metinler olmadıklarından, bir kuralın anlamı değerlendirilirken, mevzuatta bulunduğu yer ve diğer hükümlerle olan ilişkisi, yani sistematiği de dikkate alınır.

Nihayet bir hükmün yorumunda, yorumun yapıldığı zamandaki şartlar ve ihtiyaçlar da nazara alınır. Yani bir hükme verilmesi mümkün olan anlamlar içerisinde zamanın şartlarına ve ihtiyaçlarına en uygun olanın benimsenmesi gerekir.

Hâkim yorum yaparken, mahkeme içtihatlarından ve bilimsel görüşlerden de yararlanır.