Shutterstock'ta Fotoğraf Satarak Gelir Elde Etmek
Dijital dünyada gelir elde etmenin en yaratıcı yollarından biri, stok fotoğraf platformlarında görsellerinizi satışa sunmaktır.
İkna edici iletişim, karşınızdakine fikirlerinizi kabul etmesini veya istediklerinizi yapmasını sağlamak için kullanılan iletişim türüdür.
Bireyleri belli bir amaç doğrultusunda yönlendirmek ve duygu, düşünce, tutum ya da davranış değişikliği ortaya çıkmasını sağlamak ikna edici iletişim çabaları ile olmaktadır. Üç temel hedef doğrultusunda ikna edici iletişim çabaları gerçekleştirilmektedir.
İkna Edici İletişim Süreci ve Ögeleri
İkna edici iletişim bir iletişim sürecini içerdiği için iletişim sürecinin temel ögeleri aynı zamanda ikna edici iletişim sürecinin de temel ögeleridir. Kaynak, mesaj, kanal ve alıcı ögeleri iletişim sürecinin temel ögeleridir. Bu süreçte iletişimi olumsuz yönde etkileyen gürültü ve alıcının kaynağa verdiği cevap (geri dönüt) bu sürecin önemli ögelerindendir. Bu ögeler bazı niteliksel ve niceliksel özellikleri ikna edici iletişim sürecinin başarıya ulaşmasında etkili olmaktadırlar.
Kaynak
İkna edici iletişim sürecinde mesajı kodlayarak hedefe gönderen ve böylece ikna edici iletişim sürecini başlatan kişi, grup, kurum, kuruluş ya da topluluktur. İkna edici iletişim sürecinde mesajı kodlayarak gönderen kaynağın “Kim” olduğu önemlidir. Çünkü kaynağın sahip olduğu özellikler ve alıcı üzerindeki etkisi ikna edici iletişim sürecinin başarılı olmasında önemlidir. Kaynağın ikna ediciliğini artıran özellikler;
Mesaj
Kaynak ile alıcı arasında iletilen ve iletişimin ana ögesi olan mesaj, ikna edici iletişim sürecinin temel ögesidir. Alıcıyı etkileyerek tutum değişikliği ya da ikna etmeyi amaçlayan kaynağın gönderdiği mesaj; görsel, işitsel ve sözel sembollerle kodlanmış olabilir. Yani mesaj söz, yazı, sembol, işaret ya da görüntü olabilir. Günlük yaşantısı içerisinde sürekli olarak ikna amacı güden sayısız mesaja maruz kalan bireye sunulacak mesajın dikkat çekici, güvenilir (gerekirse kanıtlarla destekli), anlaması kolay, sade ve mümkün olduğunca kısa olması önemlidir.
Kanal
Mesajın hedef kitleyle buluştuğu iletişim ortamı (medya) ikna edici iletişimin etkinliğini belirleyen önemli bir ögedir. Hedef kitleye iletilen mesajın iknada başarılı olabilmesi için doğru hedef kitleye doğru iletişim kanalı aracılığıyla doğru şekilde iletilmesi gerekmektedir. İkna sürecinde;
İkna edici iletişimde kişiler arası iletişim kanalları ve kitle iletişim kanalları kullanılmaktadır. Kişiler arası iletişim kanalları, alıcı ile kaynağın aynı ortamda yüz yüze iletişimde olduğu durumlarda kullanılmaktadır. Kitle iletişim kanalları ise yüz yüze iletişim ile ulaşılması mümkün olmayan ya da zor olan hedef alıcı sayısının yüksek olduğu durumlarda radyo, televizyon, gazete, internet gibi kitle iletişim araçları kullanılarak gerçekleştirilmektedir.
Alıcı
Kaynağın mesajla ilgili çalışmaların hepsini yapma sebebi ve ikna edici iletişimde hazırlanan mesajla etkilenerek duygu, düşünce ve davranış değişikliği oluşturulmak istenen kişi/kişilerdir. Alıcının duygu, düşünce ve tutumları etkilenerek istenen davranış değişikliği oluşturulabilmesi durumunda ikna edici iletişim süreci başarılı olmuş demektir. İkna edici iletişim sürecinin başarıya ulaşmasında belirlenen hedef alıcı kitlesinin analiz edilmesi, alıcının özelliklerinin, alışkanlıklarının ve ihtiyaçlarının doğru biçimde belirlenmesi ve belirlenen bu özellikler doğrultusunda alıcıya yönelik mesajların hazırlanması önemli bir etkiye sahiptir. Ayrıca ikna edici iletişim sürecinin başarıya ulaşmasında alıcının kaynaktan gelen kodlanmış mesajı doğru anlayarak deşifre etmesi de önemlidir. Bu noktada alıcı ile kaynağın aynı kodlara aynı anlamları yüklemeleri hem mesajın deşifre edilmesini hem de alıcı tarafından anlaşılmasını kolaylaştırmaktadır.
Gürültü
Kaynak mesajı alıcıya iletirken, iletişim sürecini sekteye uğratan ya da iletilen mesajın eksik veya yanlış anlaşılmasına neden olan tüm etmenler gürültü olarak tanımlanmaktadır. Gürültü; mesajın iletildiği kanaldan kaynaklı (fiziksel gürültü), kaynağın mesajı anlaşılır iletememesinden ya da alıcının mesajı anlayamamasından kaynaklı (fizyolojik gürültü) ve iletişim esnasında alıcı ya da kaynağın psikolojik durumundan kaynaklı (psikolojik gürültü) problemler olabilmektedir. Gürültü kullanılan iletişim kanalındaki ses kısıklığı, parazit ya da kesinti (fiziksel), çevredeki inşaat çalışması, klakson sesleri ya da yüksek müzik sesi (fiziksel), kaynak ya da alıcının eğitim düzeyi, bilgi seviyesi ya da mesajı algılayabilme seviyesi (fizyolojik) ve kaynak ya da alıcının ruh hâli veya psikolojik durumundan (psikolojik) kaynaklı olabilmektedir. Tüm bu gürültü çeşitlerinden iletişimi sekteye uğratan ya da mesajın anlaşılmasını güçleştiren en etkili gürültü kaynağı psikolojik gürültüdür.
Geri Bildirim
Kaynaktan gelen mesajı alan hedef kişi/ kitlenin değerlendirmeleri neticesinde mesajla ya da konuyla ilgili olarak olumlu ya da olumsuz mesajını kaynağa iletmesi durumu geri bildirim olarak tanımlanmaktadır. Bu nedenle de geri bildirim olumlu ve olumsuz olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Alıcıdan gelen geri bildirim olumlu ise kaynak ikna edici iletişim sürecini başarılı bir şekilde gerçekleştirmiş demektir. Alıcıdan gelen geri bildirim olumsuz ise kaynak ikna edici iletişim sürecini başarılı bir şekilde gerçekleştirememiş demektir. Bu durumda kaynak iletişim sürecini başlangıcından itibaren tekrar değerlendirmeli, alıcının istek, beklenti, ihtiyaç ya da alışkanlıklarını tekrar analiz etmeli ve ikna edici iletişim sürecini yeniden yapılandırmalı ve uygulamalıdır. İkna edici iletişim sürecinde kullanılan iletişim araçları geri bildirimin kaynağa ulaşma süresinde belirleyici olmaktadır. İkna edici iletişim yüz yüze iletişim araçlarıyla gerçekleştiriliyorsa geri bildirim iletişim anında alınırken, kitle iletişim iletişim araçlarıyla gerçekleştiriliyorsa geri bildirim gecikmeli ya da dolaylı olarak kaynağa ulaşmakta ya da kaynağa hiç geri bildirim ulaşmamaktadır.
İkna Edici İletişim Sürecinde Yer Alan Değişkenler
İkna edici iletişim ile alıcıda oluşturulması hedeflenen ya da oluşturulan etkinin ortaya çıkışı bu süreçteki bağımlı ve bağımsız değişkenlere göre değerlendirilmektedir. Bir ikna edici iletişim sürecinde kaynak, mesaj, kanal, alıcı ve hedef bağımsız değişkenlerken, mesajın alıcı tarafından alınması ile birlikte dikkat etme, kavrama, kabul etme, saklama ve davranışa dönüşme gibi bağımlı değişkenler ortaya çıkmaktadır. Yani ikna edici iletişim sürecinde girdi ve çıktılar bulunmaktadır. Bağımsız değişkenler ikna edici iletişim sürecinin girdileri ve bağımlı değişkenler çıktılarıdır. İkna edici iletişim sürecinde bağımsız değişkenlerin neler olduğu ve muhtemel etkileri bilinir. Bağımlı değişkenler ise bağımsız değişkenleri kullanarak ikna edici iletişim sürecinde ikna etmeyi sağlayacak stratejilerin belirlenip kullanılmasını sağlar. İkna edici iletişim sürecinde bağımlı ve bağımsız değişkenlerin birlikte kullanılması ikna edici iletişim matrisi olarak tanımlanmaktadır.
İkna edici iletişim süreci basamaklar hâlinde gerçekleşmektedir ve birbirini izleyen bu basamaklardan biri gerçekleşmeden diğeri gerçekleşmemektedir. İkna edici iletişim süreci alıcıya mesajın sunulmasının ardından dikkat etme, kavrama (anlama), kabul etme, saklama (akılda tutma) ve davranışa dönüştürme basamaklarından oluşmaktadır. Mesajın alıcıya sunulması ile;
İkna Edici İletişimin Hedeflenen Etkileri
Bireylerin düşüncelerini ve davranışlarını etkileyerek değiştirmeyi amaçlayan ikna, bilinçli ve planlı bir çaba ile gerçekleştirilen iletişim sürecidir. Bu iletişim sürecinde bireylerin tepkileri şekillendirilebilir, pekiştirilebilir ya da değiştirilebilir. Bunlar ikna edici iletişimin hedeflenen etkileridir.