İran İslam Devrimi ve Ayetullah Humeyni

11.2.2019 / Tarih / Genel

2. Dünya Savaşı sırasında İngilizler ve Sovyetler’in İran’ı işgal etmesiyle tahttan indirilen Şah Rıza’nın yerine oğlu Muhammed Rıza Pehlevi geçirilmişti. 

İran İslam Devrimi ve Ayetullah Humeyni

Ulusal gücün kontrolü ele almaları için monarşiyi yıkmaları gerekiyordu bu yüzden İngilizler tarafından ülkeye kraliyet sistemi getirilmiş ve mutlak güç krala verilmişti. Ülkenin en önemli zenginlik kaynağı olan petrol, İngilizlerin elindeydi.

Ulusalcı ve seçimle göreve gelmiş olan Başbakan Muhammed Musaddık ülkenin petrolünü İngilizlerden kurtarmayı ve kamulaştırmayı kendine amaç edinmişti. Musaddık, İran’ı Sovyetler’e yakınlaştıracağı endişesiyle İngiltere ve Amerika’da da bir tehdit olarak görülmeye başlanmıştı. Bunun üzerine İngilizler ve Amerikalılar Musaddık’ın görevden alınması konusunda uzlaştılar. 1953’te CIA tarafından yapılan darbe ile Şah Muhammed Rıza Pehlevi tam yetki ile devletin başına getirildi. Musaddık görevden alındıktan hemen sonra İran’da hiç yaşamamış biri haline getirildi. Basında Musaddık’ın adını telaffuz emek yasaktı. Çünkü Şah Pehlevi ve hükümeti onun unutulmasını istiyordu. Fakat Pehlevi karşıtları için Musaddık hiç unutulmadı.

Pehlevi karşıtları için eski başbakan Muhammed Musaddık hiç unutulmadı

Şah Muhammed Pehlevi batıyla yakın ilişkiler kuruyordu. Batı yanlısı bir politika izliyordu. Hayatı boyunca batı kültürünün hayranı olan Şah, batılı fikirleri İran’a getirmeye ve uygulamaya çalıştı. Bu durum İran’da Amerika karşıtlığının artmasına neden olmuştu. Ayrıca gösterişli hayat yaşamaya düşkündü, lüks yaşamayı seviyordu. Bu yüzden onu eleştirenler, devleti yönetmekten çok lüks bir yaşam sürmekle suçluyordu.

Şah Muhammed Pehlevi 1963’te kapsamlı bir modernizasyon programını uygulayacağını açıkladı. Daha sonraları buna Beyaz ya da Ak Devrim denildi. Bu programın sonucunda kadınlar ilk kez oy kullandı. Toprak reformu ile İran’da feodal ekonomi kapitalist modern ekonomiye dönüştü. Bu reformlar herkes tarafından olumlu karşılanmadı; reformlar arazi sahipleri ve din adamlarının gücünü azaltmaktaydı. Birçok din adamı bu reformlara ve Şah Pehlevi’ye karşı öfkeliydi. Bu din adamlarından şüphesiz en önemli olanı Ayetullah Humeyni idi.

imam ayetullah humeyni

Ayetullah Humeyni krallık karşıtıydı ve cumhuriyet rejimini savunuyordu. Beyaz Devrim’in ve reformların yabancı devletlerin çıkarlarına fayda sağladığını ve Şii geleneklerini yok ettiğini düşünüyordu. Humeyni hareketini, 1963’teki toprak reformu ve kadınlara oy kullanma hakkının verilmesi tetiklemişti. Yaptığı konuşmalarla kısa sürede birçok insanı etkisi altına almıştı.

Protesto gösterileri nedeniyle, üs olarak kullandığı ve halk arasında kutsal olduğuna inanılan Kum şehrinde tutuklandı. Bu haber kısa sürede ülkenin tüm şehirlerine yayıldı. Şah Pehlevi’nin askerleri ne kadar çok Humeyni ve destekçilerinin üzerine giderse o kadar çok protesto oluyordu. Bu protestolar zamanla bütün ülkeye yayılmıştı. Bu durum Humeyni’nin popülerliğinin ne kadar arttığının işaretiydi.

İranda Humeyni popülerliği

Tutuklanmasıyla birlikte fitili ateşlenen bir tepki oluşmaya başlamıştı, hem müritleri hem de sokaktaki halk tarafından ‘’kutsal’’ olduğuna inanılan bu adamın tutuklanması halkın bam teline dokunmuştu.

Dini statüsüne duyulan saygı nedeniyle hayatına son verilmeyen Humeyni, Irak’a sürgüne gönderildi. O dönem için Humeyni’yi saf dışı bırakan Şah Pehlevi tüm dikkatini ülkesindeki sol muhalefete verdi.

1963-1973 yılları arası Şah’ın yönetim politikalarının iyi denilebilecek noktada olduğu dönemlerdi. Ekonomi iyiydi, enflasyon düşüktü, herkes için eğitim olanakları vardı fakat gelir dağılımında eşitsizlikler vardı. Şah Pehlevi’nin amacı o dönemin Japonya’sıyla boy ölçüşecek duruma gelmekti. İran’ı dünyanın lider ekonomisi haline getirmek istiyordu ve bu amaç için hiçbir masraftan kaçınmıyordu.

Şah Pehlevinin amacı o dönemin Japonyasıyla boy ölçüşecek duruma gelmekti

1974-75 yılları Şah’ın en güçlü olduğu tek partili yıllardı. Bir yıl içinde petrole %14 zam yaparak batı ülkelerinin ekonomisini çökertti. Bu yıllar Şah Pehlevi’nin gücünün zirvesinde olduğu yıllardı. İran ulus olarak hızlı modernleşmenin sıkıntılarını çekmeye başlamıştı. Petrol fiyatlarındaki bu artış ülkeyi bir gecede zengin etmişti. Fakat Şah tüm bu geliri bir anda planladığı reform programına aktarma kararı almıştı. Bu durum ekonomide inanılmaz bir etki oluşturmuştu. Bir gecede dengeli ekonomiden yüksek enflasyonlu ekonomiye dönülmüştü. Köylerden kentlere göçler başladı. Ağır işlerde çalışan bir alt tabaka oluştu.

Yeni ekonomik durum halkta büyük şikâyetler oluşmasına neden oldu. Şah’ın reform programı ülkenin petrol gelirlerinin karşılayabileceğinden daha fazla harcama olmasına neden oluyordu. Reform programı amaçlandığı gibi sonuçlanmadı. İran ekonomisi 1977’de çöktü. Yüksek işsizlik oranı ve enflasyon sebebiyle İran halkı krizin faturasını ağır ödüyordu.

İran ekonomisi 1977de çöktü. Yüksek işsizlik oranı ve enflasyon sebebiyle İran halkı krizin faturasını ağır ödüyordu

Devrime giden yol

Şah Pehlevi din adamlarının arkasında olduğunu düşünüyordu. Bununla birlikte en büyük hatayı da din adamlarını güçlendirmekle yapmıştı. Şah’a şiddetle karşı olan Ayetullah Humeyni bütün muhalifler içerisinde etkisi en büyük olan kişiydi. Irak’ta sürgünde olmasına rağmen Şah’a ve müttefiklerine karşı yaptığı eleştiriler halkta büyük bir etkileşim yaratıyordu.

Humeyni halka vermek istediği mesajlarını kasetlere kaydediyordu. Bu kasetler İran’a gönderiliyor ve camilerde halka dinletiliyordu. Söylemleriyle yaptığı etki, kısa sürede devrime dönüşecek olan sokak gösterilerini başlatmıştı. Humeyni, İran’daki muhalefetin sesi olmuştu. Halk Şah’tan hızla kopmaya başlamıştı ve Humeyni’nin etkisiyle cumhuriyet ile yönetilmek istiyordu. Bu yönetim şekline de en uygun kişi olarak da, etkisi altında kaldıkları Humeyni’yi görüyorlardı.

Halk Şahtan hızla kopmaya başlamıştı ve Humeyninin etkisiyle cumhuriyet ile yönetilmek istiyordu

Din adamlarının hareketlenmeleri karşısında Şah bizzat kendisinin kaleme aldığı, Humeyni’ye karşı olan yazılarını, İran’ın en çok satan gazetelerinde yayınlattı. Bu özellikle Humeyni’nin doğduğu ve kutsal kabul edilen Kum şehrindeki protestoları daha da destekleyici olmuştu. Protestolar hızlı bir şekilde bütün İran’a yayıldı. Bu protestolar karşısında giderek çaresiz kalan Şah, sıkıyönetim ilan etti. Hemen ardından protestocular ve askerler arasında çıkan çatışmalarda çok sayıda insan öldü.

Humeyni hala Irak’ta sürgündeydi. Şah, dönemin Irak başkanı Saddam Hüseyin’den onu ülkeden uzaklaştırmasını istedi. Saddam da bu isteği kabul etti.

1978’in Ekim ayında Humeyni ve ekibi Irak’tan çıkarıldı. Bunun üzerine Paris’e yakın bir kasabaya yerleştiler. Şah, Humeyni’nin uzaklaşmasıyla İran’daki protestoların sona ereceğini düşünmüştü fakat yanıldı. Toplumun hemen hemen her kesimi Şah’a karşı birlik olmuştu. Artık yapılacak çok bir şey kalmamıştı. Bu yüzden 16 Ocak 1979’da, son İran şahı Muhemmed Rıza Pehlevi bir daha dönmemek üzere İran’dan Mısır’a kaçtı ve 50 yıllık Pehlevi Hanedan’ı sona ermiş oldu.  

iran devrimiyle 50 yıllık Pehlevi Hanedanı sona ermiş oldu

16 yıldır sürgünde olan Humeyni ve adamları Şah’ın gidişinden 2 hafta sonra İran’a geldi ve İran İslam Cumhuriyeti kuruldu.

16 yıldır sürgünde olan Humeyni ve adamları Şahın gidişinden 2 hafta sonra İrana geldi ve İran İslam Cumhuriyeti kuruldu