İstanbul'da Gezilecek Yerler

30.9.2018 / Seyahat

İstanbul’da yaşıyorsanız ya da İstanbul’a tatile geldiyseniz görmeniz gereken çok fazla yer var. Emin olun ki size bir gün yetmeyecektir.

İstanbul'da Gezilecek Yerler

Bu yazımızda İstanbul’da gezilecek yerler, İstanbul’da tarihi yerler, İstanbul’da gezi alanları gibi İstanbul’a dair her konuda bilgi sahibi olacaksınız.

15 milyondan fazla nüfusu olan İstanbul’da 39 adet ilçe bulunmaktadır. Haliyle gezilecek alan çok fazla. Üstelik gezmeye kalktığınızda trafiğin yanı sıra bir de insan kalabalığını göze almanız gerekiyor. Ama inanın ki gezmeye kalktığınız zaman tüm bu engeller size boş geliyor.

Eminönü

Eminönü

İstanbulluların gün içerisinde en çok uğradıkları nokta Eminönü’dür. Kimi İstanbullu vapura binmek için gelir kimi İstanbullu da balık ekmek yemek için gelir. Bazen de kapalı çarşı ya da mısır çarşısında alışveriş yapmak isteyenler gelir.

Kısacası İstanbul’un göbeğidir Eminönü. Ne ararsanız burada bulursunuz. Birçok yere göre de fiyatları oldukça uygundur. Özellikle toptan alışverişlerde herkesin tercih ettiği yerdir.

Eminönü’ne gelip de alışveriş yapmadan gezilmez mi derseniz, tatbikî de gezilir. Dileyen Eminönü manzarasına sahip kafelerde oturabilir, dileyen de Eminönü içerisinde yer alan meşhur tatlıcılarda ya da yemek restoranlarında oturum gününü geçirebilir.

Eminönü’ne geldiyseniz ve fotoğraf çekmeyi seviyorsanız balıkçıları, Galata Köprüsü’nü, Galata Kulesi’ni,Haliç metro istasyonunu ve tabiki Eminönü’nün tarihi dokularını fotoğraflayabilirsiniz. Naz Ölçal’ın Şairin Sesi şarkısının video klibini izlerseniz Eminönü hakkında fikir sahibi olabilirsiniz.

Galata Kulesi

Galata Kulesi

İstanbul’da Taksim ile Eminönü’nün tam ortasına yer alan Galata Kulesi, eşsiz manzarası ile herkesi kendisine hayran bırakıyor. Bir rivayete göre de Galata Kulesi kim ile çıkarsanız onun ile evleneceğiniz söylenir. Yine de belirtelim ki özellikle hafta sonu ziyaret edecekler için kuleye çıkmak hiç de kolay olmayacaktır. Bazen kuleye çıkmak için saatlerce sırada beklemeniz gerekebilir.

Fakat şunu belirtmeden edemeyeceğim. Bence Galata Kulesi’nden etrafı izlemek yerine Galata Kulesini manzaranıza alıp çayınızı yudumlamanız daha güzel. Ben Galata Kulesi’ni izlemeyi sevenlerdenim.

Otağtepe Korusu

Fotoğraf: Gökhan GÜRLEYEN

Otağtepe Korusu

Fatih Korusu Tema Vehbi Koç Doğa Kültür Merkezi yani bilindik adı ile Otağtepe, İstanbul’un en gözde mekânlarından bir tanesidir. İçerisinde piknik yapmanın yasak olduğu yeşil arazide birbirinden güzel fotoğraflar çekebilirsiniz. İstanbul’da fotoğraf çekilecek yer arıyorsanız Otağtepe Korusu’nu mutlaka listenize alınız.

Otağtepe ile ilgili yazdığım makaleye buradan ulaşabilirsiniz.

Rumeli Hisarı

Fotoğraf: Gökhan GÜRLEYEN

Rumeli Hisarı

Etrafı kuleler ile kaplı olan ve manzarası ile ziyaretçilerini büyüleyen Rumeli Hisarı, ziyaret etmeniz için oldukça önemli bir mekân. Tarihi değeri yüksek olan Rumeli Hisarı’nı ziyaret ettiğiniz de hemen girişte yer alan kısa tarihini okuyarak bilgi alabilirsiniz.

Rumeli Hisarı, Anadolu Hisarı’nın tam karşısında olup hem İstanbulluların hem de turistlerin uğrak noktalarından bir tanesidir. Rumeli Hisarı ile ilgili yazdığım makaleyi buradan okuyabilirsiniz.

Çırağan Sarayı

Çırağan Sarayı

Bir zamanlar Beşiktaş Sarayı olarak da bilinen Çırağan Sarayı, Sultan Abdülaziz tarafından yaptırılmış önemli bir yapıdır. Günümüzde lüks düğünlere, balolara ve toplantılara ev sahipliği yapan saray, yerli ve yabancı turistlerin her zaman ilgisini çekmeyi başarmıştır.

Fener Balat

Fener Balat

Özellikle İstanbullu fotoğrafçıların tercih ettiği yerlerin başında gelen Balat sokakları, tarihi dokusu ile birçok dizi ve filme de ev sahipliği yapmıştır. Ulaşımı oldukça kolay olan mekana Metrobüs, metro ve İETT ile ulaşabilirsiniz. Balat sokaklarını gezerken tarihi ve sevimli kafelerde oturabilir ve dostça ağırlanabilirsiniz.

Emirgan Korusu

Emirgan Korusu

İstanbul’un simgesi olarak bilinen lalelerin en canlı oldukları dönemlerde düzenlenen Lale Festivali başladığı zaman yerli ve yabancı binlerce turisti ağırlayan Emirgan Korusu, Sarıyer ilçesinde yer almaktadır. Lale Festivali her sene Nisan ayında düzenlenmektedir.

Emirgan Korusu’nda piknik yapılacağı gibi koru içerisinde yer alan köşklerde kahvaltınızı ya da yemeğinizi de yiyebilirsiniz. İstanbul’da yaşıyorsanız ve doğayla iç içe yeşillikler arasında vakit geçirmek istiyorsanız, Emirgan Korusu’na mutlaka uğramalısınız.

Atatürk Arboretumu

Atatürk Arboretumu

İstanbul’da yeşil dokusunu kaybetmemiş bir diğer mekân da Atatürk Arboretumu’dur. İçeride piknik yapamadığınız gibi yiyecek-içecek de sokamıyorsunuz. Sadece su getirmenize izin veriyorlar. İçeride su satışı olmadığı için gitmeden önce yanınız da su bulundurmanızda fayda var.

Belgrad Ormanı

Belgrad Ormanı

Belgrad Ormanı, doğal oluşum yeşil alandır. Mesire yerleri, su kemerleri, doğal yaşamı ve huzurlu ortamı ile Belgrad Ormanı, İstanbulluların nefes almak için uğradıkları kaçış noktalarından biri.

Kuzguncuk

Kuzguncuk

İstanbul’un boğazına yakın şirin semti olan Kuzguncuk, rengarenk evleri ile özellikle gelin-damat fotoğrafı çektirmek isteyenlerin uğrak noktası durumunda. Kuzguncuk, Musevi köyü olarak bilinir. Hatta Musevilerin, kutsal topraklara gidemeyenlere en azından Kuzguncuk’a giderek oraya gömülmelerini vasiyet ettiği söylenir. Bu yüzden Museviler tarafından Kuzguncuk’a “Kutsal topraklara gitmeden önceki son durak” denilmektedir.

Sultanahmet

Sultanahmet

İstanbul’da gezilecek yerler arasında tarihi, kültürel ve turistik bir yer arıyorsanız, şüphesiz ki ilk durağınız Sultanahmet olmalıdır. Ayrıca Sultanahmet, yedi tepeli şehir olan İstanbul’un ilk tepesidir. Kuruluşundan günümüze zengin dokusunu koruyan Sultanahmet, üç imparatorluktan kalma eserler ile tarih, mimari, kültür ve sanat merkezidir.

Sultanahmet’e gelen yerli ve yabancı turistler özellikle Sultanahmet Meydanı, Sultanahmet Camii, Ayasofya Cami, İstanbul Arkeoloji Müzesi, Topkapı Sarayı, Yerebatan Sarnıcı, Gülhane Parkı, Haseki Hamamı, Alman Çeşmesi, Yılanlı Sütun, III. Ahmet Çeşmesi, Arasta Çarşısı, Aya İrini Müzesi, Türk İslam Eserleri Müzesi gibi önemli noktaları gezebilirler. Tabii bu kadar yeri bir günde gezemezsiniz. Artık kendinize en uygun rotayı belirlemeniz gerekiyor.

Gülhane Parkı

Gülhane Parkı

Topkapı Sarayı’nın dış bahçesi olarak bilinen Gülhane Parkı, 20. Yüzyılın başlarında parka dönüştürülmüştür. Ziyaretçilerine yeşil dokusu ile görsel bir zenginlik sunan parkı çocuklarınız ile rahatça gezebilirsiniz. İçerisinde çay içebileceğiniz mekânlar da mevcuttur. Dilerseniz yanınızda bir şeyler getirebilir ve piknik yapabilirsiniz.

Gülhane Parkı, Tanzimat Fermanı’nın okunduğu ve Atatürk’ün Latin harflerini ilk kez tanıttığı yer olarak da bilinir. Ayrıca Nazım Hikmet’in “Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda. Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.” dizelerini seslendirdiği “Ceviz Ağacı” adlı şiirinde de Gülhane Parkı’ndan bahsettiğini belirtmek gerekir.

Yerebatan Sarnıcı

Yerebatan Sarnıcı

Doğu Roma İmparatorluğu’nun en büyük yeraltı sarnıcı olan Yerebatan Sarnıcı, 140 metre uzunluğu ve 70 metre genişliği ile 6. yüzyılda inşa edilmiştir. 336 adet sütun üzerine kurulu olan sarnıcın yapımında Belgrad Ormanı’ndan su taşındığı söylenir.

Topkapı Sarayı

Topkapı Sarayı

Osmanlı döneminden kalan hanedanlık sarayı Topkapı Sarayı, Haliç ile Boğaz’a hâkim bir noktada bulunur. Fatih Sultan Mehmet’in ikamet ettiği yer olan Topkapı Sarayı aynı zamanda Enderun Mektebi olarak da kullanılmıştır.

Dört adet avlusu ve bir adet haremi bulunan Topkapı Sarayı, 1924 yılında müzeye dönüştürülmüştür. İlk avluda Arkeoloji Müzesi, ikinci avluda Adalet Kulesi, üçüncüsünde mektep bölümü, son kısımda hükümdar ve ailesi için sosyal aktivitelerin düzenlendiği kısımlar bulunmakta.

Dolmabahçe Sarayı

Dolmabahçe Sarayı

İstanbul Boğazı’nın kıyısında yer alan Dolmabahçe Sarayı, 1843-1856 yılları arasında Osmanlı’nın 31. Hükümdarı olan Sultan Abdülmecid’in emriyle inşa edilmiştir.

Sarayın mimari yapısının dışında içerisi de ihtişamını korumuştur. Dünyanın en büyük saray içi balo salonuna sahip yapının odalarını rehberli turlar aracılığıyla gezerken bu ihtişamı sağlayan mobilyaları, perdeleri, halıları ve tabloları yakından inceleyebilirsiniz.

Heybeli Ada

Fotoğraf: Gökhan GÜRLEYEN

Adalar

İstanbul’un trafiğinden ve kalabalığından sıkıldıysanız, araçların olmadığı bir yer istiyorsanız 4 adadan bir tanesini tercih etmelisiniz. Burgaz Ada, Kınalı Ada, Heybeli Ada ve Büyük Ada’dan bir tanesini seçin ve gününü tamamen oraya ayırın derim.

Büyük Ada’ya gidiyorsanız gezmek için baya zaman ayırmalısınız. Tam bir gününüz burada geçer. Bisiklet kiralayarak gezebilirsiniz. Ormanlık arazilerde turlayabilir ya da mahalle aralarında dolaşabilirsiniz.

Benim önerim Heybeli Ada’dır. Büyük Ada kalabalık olduğu için Heybeli Ada daha cazip geliyor. Üstelik doğallığı bana göre daha güzel. İçerisinde yer alan piknik alanında pikniğinizi yapabilirsiniz. Ardından bisiklet ile ya da yürüyerek adayı baştan sona gezebilirsiniz.

Kınalı Ada’ya gittiğim de bir saatlik bir zaman sonucunda sıkılmaya başladım. Başta esnaf olmak üzere orada kime gezilecek yer sorsam kimse bir öneride bulunamadı. Bir saatlik vaktin ardından ilk vapurla Heybeli Ada’ya gitmiştim.

Miniatürk

Fotoğraf: Gökhan GÜRLEYEN

Miniatürk

2003 yılında Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımı ile ziyarete açılan Miniatürk’te, birçok medeniyetten eserler sergileniyor. Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı derken, günümüze kadar gelmiş olan tarihi mirasları burada bulabilirsiniz.

Miniatürk ile ilgili yazdığım makaleyi buradan inceleyebilirsiniz.

Yıldız Parkı

Fotoğraf: Gökhan GÜRLEYEN

Yıldız Parkı

Beşiktaş ile Ortaköy arasında yaklaşık 46 hektarlık alana kurulu olan Yıldız Parkı, İstanbul'un en gözde mekânlarından bir tanesi konumunda.

Yıldız Parkı Korusu’nun tarihi 1520’li yıllara dayanmaktadır. Kanuni Sultan Süleyman döneminde adı geçen korunun 1600’lü yıllara gelindiğinde “Kazancıoğlu Bahçesi” olarak adlandırıldığı bilinmektedir.

Yıldız Parkı ile ilgili yazdığım makaleye buradan ulaşabilirsiniz.

Çamlıca Tepesi

Çamlıca Tepesi

İstanbul’un en yüksek iki tepesidir Çamlıca. Büyük Çamlıca ve Küçük Çamlıca olarak ikiye ayrılır. Büyük Çamlıca’da genellikle belediye tarafından işletilen restoran, kafeler ile yeşil alanlar, Küçük Çamlıca’da ise Topkapı, Cihannüma ve Sofa Köşklerinin yer aldığı bir koru bulunmaktadır.

Şile Saklı Göl

Şile Saklı Göl

İstanbul’un merkezine uzak, tabiatı ile göz dolduran bu mekân, yerli ve yabancı turistlerin gönüllerinde taht kurmaya devam ediyor. Doğanın içerisine saklanmış olan göl kenarındaki bu muhteşem arazide dilerseniz kahvaltınızı yapabilir, dilerseniz de yürüyüş yaparak zamanınızı geçirebilirsiniz.

Pierre Loti Tepesi

Pierre Loti Tepesi

Eyüp de bulunan Pierre Loti Tepesi, Haliç manzarası ile ziyaretçilerine görsel bir zenginlik sunuyor. Hem yürüyerek hem de teleferik kullanarak bu güzel alana ulaşabilirsiniz. Pierre Loti Tepesi, Eyüp Sultan’a çok yakın olduğu için bu iki mekanı aynı anda ziyaret edebilirsiniz.

İstiklal Caddesi

İstiklal Caddesi

Gün içerisinde İstanbul’da en çok ziyaret edilen noktalardan bir tanesi de İstiklal Caddesi’dir. Yerli ve yabancı turistlerin de en çok tercih ettiği caddedir. Eminönü’ne çok yakın olduğu için ziyaretçi akımına uğrar. Ayrıca Galata Kulesi de İstiklal Caddesi ile Eminönü arasında yer alıyor. Galatasaraylı taraftarların Nevizade’si de İstiklal Caddesi’ne yakın olduğu gibi Beşiktaş’ın stadyumu Vodafone Arena’da çok yakın konumdadır. Bu kadar önemli mekânın tam ortasında olması İstiklal Caddesi’nin önemini anlatmaya bence yeter.

İstanbul Akvaryum

İstanbul Akvaryum

Dünyanın en büyük tematik akvaryumu olan İstanbul Akvaryumu, 100 dönümlük bir alan içerisine kurulmuştur. Toplam 17 temalı akvaryumda bir de yağmur ormanı bulunmaktadır.

Sizi, varlığından bile haberdar olamadığınız on binlerce çeşit kara ve deniz canlı türleriyle tanıştıracak bu tematik akvaryumu gözlerinize inanamayarak gezecek, keşfe dalacaksınız.

Kız Kulesi

Kız Kulesi

Güzelliği ve tarihi ile çeşitli film, şiir, şarkı ve efsanelere konu olan Kız Kulesi, İstanbul’un en güzel mimari eserlerinden bir tanesidir. Üsküdar’ı ziyaret edenlere eşsiz bir manzara sunan Kız Kulesi, özellikle fotoğrafçıların gün batımı için tercih ettikleri bir nokta oluyor. Kız Kulesi’ne ulaşmak isteyenler için Üsküdar da Kız Kulesi’nin tam karşısından tekneler kalkıyor.

Rivayete göre Bizans imparatorunun bir kızı olmuş. Doğuma çok sevinerek prensesin doğum gününü bayram ilan eden imparatorun mutluluğu ise çok uzun sürmemiş. Çünkü bilginlerin en yaşlısı, kudretli hükümdara kızının 18 yaşına basmadan bir yılan tarafından ısırılacağını ve öleceğini söylemiş. Bunun üzerine imparator denizin ortasındaki yapıyı onartarak, kızını kuleye yerleştirmiş. Ancak, bir süre kulenin güvenli ortamında yaşayan prenses kaderden kaçamamış ve meyve sepetinde adaya gelen bir yılan tarafından ısırılmış.

Balaban Köyü

Fotoğraf: Gökhan GÜRLEYEN

Balaban köyü

İstanbul’a uzak mesafede olmasına rağmen ziyaretçi akınına uğrayan Balaban Köyü, Karaburun’a çok yakın bir konumda yer alıyor. Arnavutköy’e bağlı Balaban Köyü’nü ziyaret edenler, hem orman hem de göl manzarasını aynı anda görmüş olacaktır.

Balaban Köyü’nü ziyaret edenler Terkos Gölü’nü de gezmeliler. Göl için tekne sahiplerine küçük miktarda ödeme yaparak tur planlayabilirsiniz. Nilüfer çiçeklerinin açtığı döneme denk gelirseniz, geziniz daha da renklenmiş olacaktır.