Kırkağaç Yamyamı Olayı

03.01.2022 / Genel

Manisa Kırkağaç’ta 1996 yılında yaşanan dehşet verici cinayet olayı, Türkiye gündeminde uzun süre konuşulan en vahşi olaydır.

Kırkağaç Yamyamı Olayı

Okurken bile tüylerinizi diken diken edecek olay, Manisa’nın Kırkağaç ilçesinde yaşandı. 1996 yılında cinayete kurban giden Mustafa Kurt’un hikâyesi, o döneme damga vurmuştu.

Kırkağaç Yamyamı ya da Manisa Yamyamı olarak bilinen Oktay Tayfun Bölge, yamyamlıktan ziyade tam bir canidir. Mustafa Kurt’tan önce öz kardeşini öldüren Bölge, sadece 7 yıl hapishanede yatıp serbest bırakılmıştı. Cinayetten dolayı hapse giren Bölge, o dönemde serbest kalmasaydı, Mustafa’yı öldüremeyecekti.

Okulların tatil olduğu dönemde Kırkağaç’a bağlı İlyaslar Kasabası’nda tütüncülük yaparak geçinen Kurt ailesinin en küçük oğlu Mustafa, merkezde bulunan sanayide çalışmaya başladı. Düzenli olarak her gün aynı saate işe gidip yine aynı saatte evde oluyordu.

Bir gün Mustafa eve gelmedi. Telaşlanan aile köyden oğullarını aramaya başladı. Oğullarından hiçbir iz bulamayan aile, güvenlik güçlerinin desteği ile aramaları genişletti.

En son sabah işe giderken görünen Mustafa, arama çabalarına rağmen bir türlü bulunamadı. Kayboluşunun 17. günü Mustafa’nın annesi “oğlum bulunur belki” umuduyla okutma yapmaya karar verir. Okutma yapacağını da köylülere söylemek için kapı kapı gezmeye başlar. Kestirme yol kullanmak için girdiği zeytinlikte ise oğluna ait kıyafetleri buldu. Kıyafetler kan içerisindeydi. Daha o şoku üzerinden atamayan anne ikinci şoku da kıyafetleriz az ötesinde bulduğu kafatası ile yaşadı.

Neye uğradığını anlamayan acılı anne hemen koşup babaya haber verdi. Babanın olay yerine gelmesi ile birlikte güvenlik güçleri de geldi. Olay yerinde kafatasının haricinde birkaç tane daha kemik bulundu. Yapılan araştırmalar sonucunda ise kemiklerin üzerindeki etlerin bıçak benzeri keskin bir aletle sıyırıldığı açıklandı.

Bu haberi duyan ilçe sakinleri şaşkınlıklarını gizleyemedi. Soruşturma sürecinde Mustafa’nın her gün işe beraber gittiği arkadaşının ifadeleri ise ülke gündemine bomba gibi düştü.

Her gün Mustafa ile birlikte öğle yemeğini yemek için gittikleri Oktay Tayfun Bölge’nin, kendilerini çok iyi davrandığını söyledi. Bazen yedikleri yemekten para bile almayan Bölge’ye güvenleri arttığı için sürekli sohbet ettiklerini söyledi. Hatta Bölge’nin arabasına binerek Kırkağaç’ta gezi bile yaptıklarını söyledi.

Mustafa’nın kaybolmasından bir gün önce Oktay Tayfun Bölge, gençleri işe arabasıyla bırakmayı teklif etti. İki arkadaş da bu teklifi kabul ettiler. Sözleştikleri saatte sözleştikleri yerde buluşan Mustafa, o gün son kez görülmüş oldu.

Arkadaşları arabasına alarak yola çıkan adam, çocuklara uygunsuz teklifte bulundu. Bu teklifi kabul etmeyen çocukları ıssız bir yere getiren Bölge, cinsel saldırı düzenledi. Mustafa çığlık atınca Bölge tarafından öldürüldü.

Mustafa’nın arkadaşı ise olay yerinden kaçmayı başardı. Korkusundan dolayı hiç kimseye bir şey söyleyememiş, bu yüzden de ilk ifadesinde yalan beyanda bulunmuştu. Fakat arkadaşını kaybetmenin üzüntüsüne daha fazla dayanamayıp olan biten her şeyi teker teker anlatmıştır.

Bölge halkını bekleyen ikinci şok ise işte tamda o ifadelerin ardından ortaya çıktı…

Güvenlik güçleri, Oktay Tayfun Bölge’yi evinde gözetim altına aldı. Kendi kardeşini öldürdükten sonra sadece 7 yıl hapis yatan cani, iki çocuğa cinsel saldırı gerçekleştirmiş ve birini öldürmüş olmasına rağmen hayatına gayet normal bir şekilde devam etmiştir.

Her gün lokantasını açan ve müşterilerine hizmet eden Bölge, cinayet sonrası Mustafa’nın cansız bedenini de lokantaya getirmiş ve burada parçalara ayırmıştır. Daha sonra etleri kemiklerinden ayırıp yemeklere katan cani, kazınması zor parçalardaki etleri kemikten kolay sıyırmak için kazanlarda kaynatıp çorbasını yapmıştır.

Mustafa’nın cansız bedenini 17 gün boyunca arayan bölge halkı, aradıkları Mustafa’nın etini her gün gittikleri lokantada haberleri olmadan yemişlerdir.