Din ve Ahlak
Diamond Tema ile Cemre Demirel’in Yer6 Film YouTube kanalında yayınlanan “Din ve Ahlak” konulu yayınına yönelik bir deneme yazısı.
Seçmek zorunda kalsaydınız doğuştan körlüğü mü, doğuştan sağırlığı mı tercih ederdiniz?
Elimizdeki imkanların değeri onlardan yoksun kalana değin pek anlaşılmaz. Dünya üzerinde sahip olduğumuz sayısız imkân ve nimetlerin hayatımızdaki yerini de bu yüzden çoğunlukla sorgulamayız. Sabah uyanıp aynaya baktığımızda “iyi ki kaşlarım var, onlar olmasa ne yapardım” demeyiz mesela. Her şey olması gerektiği gibi çalıştığı müddetçe fark etmeye bile üşendiğimiz minik detaylar gibi gözükür. Ta ki onlardan biri işlevini sürdürmeyi bırakana kadar.
Yeryüzünde doğuştan bu imkanlardan birine veya birkaçına sahip olmayan insanlarla doğru bir empati kuramayışımız bu yüzdendir. Onların yetersizliklerini gereğince kavramak için kendimizi onların yerine koymayı denemek ve hayatlarında ne tür sorunlarla baş ettikleriyle ilgili yaşanmış hayat hikayelerine kulak vermek gerekir. Bu oldukça özveri ve hassasiyet isteyen bir durumdur.
Hiçbirimiz sahip olduğumuz duyulardan birini durduk yere yitirmek istemez şüphesiz. Çünkü duyularımız hayatı algılama araçlarımızdır ve onlar olmaksızın temel hayat becerilerimizi sergilemekte ciddi sorunlar yaşayacağımız çok bellidir. Peki, beş duyumuzdan birini kaybetmek zorunda kalsaydık; hangisini kaybetmeyi göze alabilirdik hiç düşündünüz mü?
Bu biraz da duyularımızın hayattaki fonksiyonlarıyla ilgili farkındalığımızın ne düzeyde olduğuna dair bir sorudur.
Bu farkındalık; “Doğuştan kör olmak ve doğuştan sağır olmak ne anlama geliyor, hangi hayat becerilerini ve hangi sosyal durumları etkiliyor?” gibi cevaplanması gereken temel soruları içermektedir.
Örnek olarak "doğuştan körlük" ve "doğuştan sağırlık" arasında bir kıyaslama yapıp avantaj ve dezavantajlarını sıralamayı deneyelim.
Doğuştan sağırlık:
Doğuştan körlük:
Biraz daha detaylara inerek bu maddeleri artırmak mümkündür. Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz ki körlük veya sağırlık seçeneklerden hangisini seçmek zorunda kalırsak kalalım, tahmin ettiğimizden çok fazlası ile yüzleşmek durumunda kalabiliriz.
Hayatta asıl önemli olan şey gönlümüzün sağır ve kör olmamasıdır.
Elimizdeki imkanları yitirme ihtimaliyle yüzleştiğimizde veya sahip olduklarımızın değerini gerçekten bildiğimizde anlayabiliriz birbirimizi. Basit problemlerle hayatı kendimiz ve çevremiz için daha kötü bir hale sokmaktansa, sahip olduğumuz becerileri mümkün olan en iyi için kullanabilme niyetinde olursak duyabilir ve görebiliriz güzellikleri.