Körlük Mü Sağırlık Mı?

12.10.2022 / Deneme

Seçmek zorunda kalsaydınız doğuştan körlüğü mü, doğuştan sağırlığı mı tercih ederdiniz?

Körlük Mü Sağırlık Mı?

Elimizdeki imkanların değeri onlardan yoksun kalana değin pek anlaşılmaz. Dünya üzerinde sahip olduğumuz sayısız imkân ve nimetlerin hayatımızdaki yerini de bu yüzden çoğunlukla sorgulamayız. Sabah uyanıp aynaya baktığımızda “iyi ki kaşlarım var, onlar olmasa ne yapardım” demeyiz mesela. Her şey olması gerektiği gibi çalıştığı müddetçe fark etmeye bile üşendiğimiz minik detaylar gibi gözükür. Ta ki onlardan biri işlevini sürdürmeyi bırakana kadar.

Yeryüzünde doğuştan bu imkanlardan birine veya birkaçına sahip olmayan insanlarla doğru bir empati kuramayışımız bu yüzdendir. Onların yetersizliklerini gereğince kavramak için kendimizi onların yerine koymayı denemek ve hayatlarında ne tür sorunlarla baş ettikleriyle ilgili yaşanmış hayat hikayelerine kulak vermek gerekir. Bu oldukça özveri ve hassasiyet isteyen bir durumdur.

Hiçbirimiz sahip olduğumuz duyulardan birini durduk yere yitirmek istemez şüphesiz. Çünkü duyularımız hayatı algılama araçlarımızdır ve onlar olmaksızın temel hayat becerilerimizi sergilemekte ciddi sorunlar yaşayacağımız çok bellidir. Peki, beş duyumuzdan birini kaybetmek zorunda kalsaydık; hangisini kaybetmeyi göze alabilirdik hiç düşündünüz mü?

Bu biraz da duyularımızın hayattaki fonksiyonlarıyla ilgili farkındalığımızın ne düzeyde olduğuna dair bir sorudur.

Bu farkındalık; “Doğuştan kör olmak ve doğuştan sağır olmak ne anlama geliyor, hangi hayat becerilerini ve hangi sosyal durumları etkiliyor?” gibi cevaplanması gereken temel soruları içermektedir.

Örnek olarak "doğuştan körlük" ve "doğuştan sağırlık" arasında bir kıyaslama yapıp avantaj ve dezavantajlarını sıralamayı deneyelim.

Doğuştan sağırlık:

  • Bağımsız hareket becerileri yüksektir.
  • Endüstriyel üretime katılabilirler.
  • Refleksleri ve psikomotor becerileri gelişime açıktır.
  • Fiziksel beceri gerektiren sporlarda başarılı olabilirler.
  • Basit veya karmaşık araç ve taşıtları kullanma becerisine sahiptirler.
  • Görsel sanatlarda başarı sağlayabilirler.
  • Beden dili iletişimine açıktırlar.
  • İletişim aletlerini ve dijital araçları kullanabilirler ama sağlıklı bir iletişim kurmaları zordur.
  • Doğuştan duyma engelli bireylerin normal bir insanla evlilik sürdürmesi oldukça zordur.
  • Bir çocuğun bakımını tek başına üstlenemezler.
  • Acil durumlarda gerekli yerlere ulaşma ve durumu izah etme şansları yoktur.
  • Aktif bir biçimde iletişim kuramaz ve sosyal hayata katılmakta sorun yaşarlar.
  • Kullandıkları işaret dili oldukça kısıtlı bir iletişim sağlayabilir.
  • Ses çıkartarak konuşma, yazma ve soyut düşünme becerisi kazandırmak oldukça zordur.
  • Atasözleri, deyimler ve özdeyişleri anlamlandırmaları pek mümkün değildir.
  • İnce espri kabiliyetleri gelişmemiştir.

 

Doğuştan körlük:

  • Doğuştan görme engelli bireyler normal bir insanla evlilik sürdürebilir.
  • Acil durumlarda gerekli yerlere ulaşıp durumu izah edebilirler.
  • Aktif bir biçimde iletişim kurabilir ve sosyal hayata katılabilirler.
  • Dokunarak okuma ve yazma becerisi kazanabilirler.
  • Sesli komutlarla dijital iletişim araçlarını kullanabilirler.
  • Soyut düşünme güçleri normal bireylere göre zayıftır ama gelişime açıktır.
  • Atasözleri, deyimler ve özdeyişleri algılayabilirler.
  • İnce espri kabiliyetleri gelişmiştir.
  • İşitsel sanatlarda yüksek başarı sağlayabilirler.
  • Bağımsız hareket edebilme becerileri düşüktür.
  • Bir çocuğun bakımını tek başına üstlenemezler.
  • Endüstriyel üretime katılım yok denecek kadar azdır.
  • Refleksler ve psikomotor beceriler belli bir düzeyin üstüne çıkamaz.
  • Fiziksel beceri gerektiren sporlarda başarı sağlayamazlar.
  • Görsel sanatlarda başarı sağlamaları güçtür.
  • Beden dili iletişimine kapalıdırlar.
  • Herhangi bir aracı ya da taşıtı gerekli şekilde kullanabilmeleri pek mümkün değildir.

 

Biraz daha detaylara inerek bu maddeleri artırmak mümkündür. Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz ki körlük veya sağırlık seçeneklerden hangisini seçmek zorunda kalırsak kalalım, tahmin ettiğimizden çok fazlası ile yüzleşmek durumunda kalabiliriz.

Hayatta asıl önemli olan şey gönlümüzün sağır ve kör olmamasıdır.

Elimizdeki imkanları yitirme ihtimaliyle yüzleştiğimizde veya sahip olduklarımızın değerini gerçekten bildiğimizde anlayabiliriz birbirimizi. Basit problemlerle hayatı kendimiz ve çevremiz için daha kötü bir hale sokmaktansa, sahip olduğumuz becerileri mümkün olan en iyi için kullanabilme niyetinde olursak duyabilir ve görebiliriz güzellikleri.