Tüzel Kişilerin Hak Ehliyeti
Kişi ve mal toplulukları tüzel kişilik kazanmakla birlikte hak ehliyetine de sahip olurlar.
27 Temmuz 1302 yılında Yalova’da Osman Gazi önderliğinde kurulan Osmanlı Devleti’nde medeni paraya sikke adı verilmişti.
Osman Gazi’den sonra tahta geçen oğlu Orhan Gazi, 1327 yılında akçe adında ilk gümüş sikkeleri piyasaya sürdü. Ardından I. Murad döneminde ilk bakır sikke olan mangır ya da pul adında sikkeler çıkarıldı. II. Mehmet (Fatih Sultan Mehmet) döneminde ise Sultani adı verilen altın sikkeler basıldı.
Japonya'da bulunan 17. YY Osmanlı sikkesi
Osmanlı Devleti’nde para ve vergi sisteminin temelini akçeler oluşturdu. I. Süleyman (Kanuni Sultan Süleyman) dönemine kadar her padişah eksi gümüş sikkeleri yasaklayıp kendi ürettiği gümüş sikkeleri piyasaya sürerdi. Osmanlı Devleti’nde yaşanan bu duruma “Tecdid-i Sikke Siyaseti” adı verilir.
Her padişah bu değişim esnasında sikkeler içerisindeki gümüş miktarını azaltır ya da bakır miktarını arttırırdı. Bu sayede Osmanlı parası tağşiş edilmiş olurdu. Tağşiş edilen madeni paraların senyoraj değerleri düştüğü için hazineye ek gelir sağlamış oluyordu. Fakat bu durum paranın değerini düşürdüğü için diğer ülkelerin paraları karşısında değersizleşen bir Osmanlı parası konumuna getirmişti.
Osmanlı da akçenin 1469 yılında 0.86 gr olan saf gümüş içeriği, 1489 yılında 0.68 gr saf gümüş, 1569 yılında 0.61 gr saf gümüş, 1586 yılında 0.34 gr saf gümüş, 1596 yılında 0.23 gr saf gümüş olarak değiştirildi.
III. Murat döneminde (1586) akçenin içerisindeki saf gümüş miktarının %44 civarında düşürülmesi Osmanlı Devleti’nde ilk büyük enflasyon ve devalüasyon yaşanmasına sebep oldu.