Öykü Yazmak - 1 / Yazmaya Başlarken

22.05.2021 / Eğitim / Genel

Hayat kısa öykülerin toplamıdır ve her an birbirimizin öykülerine figüranlar oluruz farkında olmadan.

Öykü Yazmak - 1 / Yazmaya Başlarken

Bu yazı dizisinin başlangıcında öykü yazma ile ilgili kısa bilgiler vermeye çalışacağım. Böylece öyküyü diğer kurgu türlerinden ayıran unsurları da görmüş olacağız. Böylece yapmaya çalıştığımız şeyi daha net bir şekilde belirleme şansımız da olabilecektir.

Roman Öykü Ayrımı

Öyküler roman türüne göre daha kısadır. Karakter sayısı azdır (bazı öykülerde tek bir karaktere kadar indirgenebilir). Olaylar kısa bir zaman diliminde geçer. Betimleme detayı azdır. Bir işlevi bulunmayan ayrıntılara yer verilmez. Odak sayısı ya tektir ya da oldukça azdır. Okuyucuda belirgin ve mutlak bir etki bırakma özelliğine sahiptir.

Romanlarda geçmiş zamana ait nostaljik unsurlar ile geleceğe yönelik fantastik ögeler bulunabilir. Bu açıdan romanları uzun metrajlı filmlere, öyküleri ise kısa filmlere benzetebiliriz.

öyküler kısa filme benzer

Öykü Yazmaya Başlarken

- En başta kendinize şu soruları sormalısınız: Anlatmaya değer mi? Ne anlatmalıyım? Nasıl anlatmalıyım?

- Etrafınızdaki her şeye öykücü gözüyle bakabilmelisiniz. Binaları, tabelaları, rüzgârda uçuşan bir nesneyi, kısacası sıradan gözüken şeylerin tamamını kurmacanızın bir parçası yapabilmelisiniz.

- Merak etmelisiniz. Olayların oluş nedenleri ile ilgili sorularınız ve yakalayabildiğiniz cevaplar size yazdıracaktır.

- Akıl yürütme becerinizi (muhakemenizi) geliştirecek nedensel bağlar kurmalısınız. Sağduyulu bir hayat benimsemek size kurmacanızda doğru karakterlere, doğru roller verme alışkanlığı da kazandıracaktır.

- Sorun bulmalı, sorunu oluşturan düğümü tanımlamalı, probleme çözüm üretebilmelisiniz. Bunlar da muhakeme yeteneğiniz sayesinde gelişen becerilerdir.

- Kendinize ait ya da bir başkasından dinlediğiniz rüyaları ve hayalleri öykünüz için malzemeye dönüştürebilirsiniz.

not almak

- Aklınıza gelen şeyleri ya da bir şekilde size ulaşmış bir anlatıyı fazla vakit geçirmeden not almalısınız. Onları kullanmak ya da dönüştürmek sizin elinizde olacaktır.

- Sırlar en güzel hikâyeleri barındırırlar. İzin alarak ya da dolaylı yöntemlerle bunları da kurmacanıza dâhil edebilirsiniz.

- Ailenizde anlatılan ilginç hikâyeleri dinlemek, halka açık mahkemelerde bulunmak ya da bazen üçüncü sayfa haberlerini okumak bile size yazmak için ipuçları sunabilir ve kurmacanızı şekillendirebilirler.

- Evinize gelen bir tamirciden edindiğiniz basit bir bilgi, yolda yardım ettiğiniz yaşlı bir adamdan dinlediğiniz bir tecrübe size esin verebilir. Bunları da notlarınıza eklemek isteyebilirsiniz.

 

kendinle başbaşa kalmak

Yazmakta zorluk çekerseniz yalnız kalmayı ve kendinize bir yazma süresi belirlemeyi deneyebilirsiniz. Eğer özgün ve okunan biri olmak istiyorsanız her gün yazamasanız bile zihninizde cümleler kurmayı sürdürmelisiniz. Belki siz de ünlü yazar Dostoyevski gibi, yazacak kayda değer bir şey bulamadığınızda hayalî dostlarınıza mektuplar karalamayı deneyebilirsiniz.

Korkmamalı, utanmamalı, hissettiğinizi yazmaktan vazgeçmemelisiniz. Başkaları zaten yazılacak her şeyi yazmıştır diye düşünüp özgün olamayacağınız endişesine kapılmayın. Tıpkı parmak iziniz gibi farklı olacaktır yazdıklarınız.

Bakış açılarınızı zorlayabilir, dil ve anlatımda yeni bir üslup yakalayabilir, esinlendiğiniz şeyleri dönüştürebilirsiniz. Önemli olan tüm bunları kurmacanıza nasıl yerleştirdiğinizdir.

Bazıları esinlenmeyi çalmak gibi görebilir, onlara aldırmayın. İyi bir yazar, usta yazarların eserlerinden alıntılar yaparak onlara saygı göstermiş olur sadece. Görülmemiş tınılar yakalamak, benzersiz betimlemeler oluşturmak veya hissedilmemiş olanı hissettirmek yine de sizin elinizde.

 

Serinin ikinci yazısı için tıklayınız...

 

*Bu yazı dizisi alıntılar, notlar ve derlemelerden oluşmaktadır.