
Instagram Ortaklık Reklamlarına Yalnızca Metin İçeren Referanslar Ekliyor
Instagram'ın yeni Ortaklık Referansları özelliğiyle içerik üreticileri, sponsorlu yorumlarla markaları destekleyerek kazanç sağlayabiliyor.
Statü ve rol, sosyal yaşam için uygun davranış kalıbını oluşturmada iki önemli faktördür. Kişinin statüsüne uygun davranışına rol denir.
Rol davranışı statünün belirlediği görevler ve hakların bireyce kullanılmasıdır. Buna göre rol, bireyin yerine getirmek zorunda olduğu fonksiyon; rol davranışı ise bireyin söz konusu fonksiyonu yerine getirmeye ilişkin davranışı olarak değerlendirilebilir.
Rol davranışı bireyin kendinden beklenen davranışları ne şekilde değil nasıl gerçekleştireceği olarak tanımlanmaktadır. Aynı statü içinde bir rolün farklı şekillerde gerçekleştirilmesinin mümkün olması, kişilik özelliklerinin rol davranışını etkilediğinin bir göstergesidir. Birey gün içerisinde çok sayıda davranış düzleminde yer almakta (baba, genel müdür, uçak yolcusu) ve her bir statünün gereğini yerine getirmek ve rol davranışlarını göstermek durumunda kalmaktadır.
Rol Çeşitleri
Rol, herhangi bir sosyal pozisyonu işgal eden kişinin davranış biçimlerinin toplamı; kişiden diğerleri ile olan ilişkilerinde beklenen faaliyet kalıpları ve davranışlar; mevcut normlardan kaynaklanan beklentilere sahip pozisyon, bireyin kişiliğiyle sosyal sistemin yapısı arasındaki birleşme noktası, bireyin bir toplumun üyesi olarak icra edebilme kapasitesi içindeki normatif beklentiler sistemi olarak tanımlanır. Rolü oluşturan üç unsur vardır. Bunlar; çevrenin beklentileri, kişinin algıları ve davranışlardır
Çevrenin beklentileri, kişinin rolü ile ilgili olarak çevresinin ondan istekleri ve kişiye aktardıkları baskılardır. Bir rolü oluşturan ikinci unsur ise kişinin kendisi ile ilgili rol tanımlamasıdır. Kişinin algıları kendisi ile ilgili rol tanımlamalarını oluşturur.
Rol davranışları ise kişinin çevresinin beklentileri ile kendi tecrübelerini birleştirip ortaya koyduğu davranış biçimleridir. Kısaca rol oynamada görülen kişisel farklılıklara rağmen belirli bir statünün gerektirdiği rol oynama biçimi vardır ve böyle bir statüyü işgal eden bütün bireyler, statüye ilişkin temel normlara uymak zorundadırlar. Bir davranış düzlemi içerisinde gerçekleşecek olan rolleri, gerçekleşme biçimleri ve yaygınlıklarına göre üç grupta toplamak mümkündür. Bunlar; temel roller, genel roller ve bağımsız rollerdir.
Temel Roller: Kişilerin yaş ve cinsiyete bağlı olarak gerçekleştirmek durumunda oldukları rollerdir. Erkek, kadın, çocuk, genç, yetişkin, yaşlı olmak gibi.
Genel Roller: Kişilere toplum tarafından niteliklerinden dolayı verilen, toplumca kabul edilmiş olan, sınırları davranış düzlemlerine göre değişen, sonuçları çoğu zaman toplumu veya grubu etkileyen rollerdir. Meslekî roller gibi.
Bağımsız Roller: Bireylerin kendi istek ve iradelerine bağlı olarak gerçekleştirdikleri rollerdir. Bunların kazanılması veya yerine getirilmesi zorunlu değildir. Dans kursuna gitmek, tenis kulübüne üye olmak gibi.
Rol Çatışması
Rol çatışması, bireyin aynı anda birden fazla rol davranışını gerçekleştirmek durumunda kalması ve kişinin davranış düzlemini benimsememesi durumunda ortaya çıkabilir. Kişi-rol çatışması dört farklı şekilde görülebilir:
Örgütsel açısından işgörenlerde rol çatışmasına neden olan faktörler; amaç farklılıkları, kaynakların dağıtımı, yöneticilerin tutum ve davranışları, örgüt içindeki iletişim tarzı ve örgütün çalışanlardan beklentileridir.
Örgütlerde rol çatışmasının aşağıdaki gibi farklı nedenleri vardır:
Rol Belirsizliği
Rol belirsizliği, bireyin rolleri konusunda yeterli bilgisinin olmaması durumudur. Örgütsel düzlemde iş görenlerin kendisine verilen görevde istenen performansı ortaya koyabilmesi için gerekli bilgiye sahip olmaması durumudur. Rol sınırları düzenli ve açıkça tanımlanmış olduğunda kişiyle rol arasında bir uyum olmakta, bu da rol açıklığını yansıtmaktadır. Rol belirsiz ve tanımlanmamış olduğunda ise birey rolün yerine getirilmesiyle ilgili olarak belirsiz bir durumla karşılaşmaktadır. Rol belirsizliği; görev belirsizliği ve sosyal-duygusal belirsizlik olarak iki çeşittir.
Görev Belirsizliği: Örgütte çalışanların yapacağı iş ile ilgili belirsizliğin olmasıdır. Rolün nasıl yerine getirileceğine ilişkin bilgi eksikliği olması rol belirsizliğinin düzeyini belirler.
Sosyal - Duygusal Belirsizlik: Kişinin kendisini başkalarının nasıl değerlendirdiğinden emin olamamasıdır. Değerlendirme ölçütü açık olmadığında veya diğer çalışanlardan geri bildirim alınamadığında bu belirsizlik yaşanır.
Örgüt yapısının karmaşık ve büyük olması, örgütlerin yapısının hızlı değişimi, değişimin kaçınılmaz olarak çalışanlara etkisi, kurum içi hareketlilik, yönetimin bilgi akışını sağlayamaması, teknolojik gelişmelerin çalışanların yeni roller üstlenmesini gerektirmesi ve görev tanımlarının yapılmamış olması rol belirsizliğini doğuran nedenler arasında sayılabilir.