Müşteri İlişkileri Yönetimi’nin Kapsamı
Müşteri odaklı stratejiler geliştiren, müşteri verilerini toplayıp analiz ederek işletme süreçlerini optimize eden geniş bir kapsam sunar.
Sosyal bir varlık olması insanın en temel özelliğidir. Yani insan toplu hâlde yaşar ve toplumu meydana getirir.
Bu durum insanı içerisinde yaşadığı çevreden etkilenen ve aynı zamanda bu çevreyi etkileyen bir konuma taşımaktadır. İçerisinde bulunduğu toplumun özelliklerini bilen birey, bu özelliklere uygun davranışlar göstermek durumundadır.
Birey kendi istek, yetenek, özellik ve kişiliğine göre gerçekleştireceği davranışlarını toplumun yapısı ve özelliklerine uygun olarak şekillendirir. Yani bireyin davranışları üyesi olduğu toplumun davranış yapı ve biçimlerinden etkilenmektedir.
Bu etkilenme durumu sosyal etki olarak adlandırılmaktadır. Bireyler, özellikle karşılaştıkları yeni bir durum karşısında sergileyecekleri davranışın ya da geliştirecekleri tutumun ne olacağını belirlemek için başka insanların fikirlerini alırlar. Bireylerin inanç, tutum, duygu ve davranışlarını etkileyerek değişim meydana getirebilecek olan insanların birey için önemli kişiler olması gerekmektedir. Çünkü bireyler değer verdikleri insanların yönlendirmesine diğer bireylere göre daha açıktırlar.
Sosyal etki, bireyin inanç, tutum, duygu ve davranışlarında başka birey/bireyler tarafından değişiklik meydana getirilmesi olarak tanımlanabilir. İnsanların diğer insanlar üzerinde meydana getirdiği etkileri incelemesi dolayısıyla sosyal etki, sosyal psikolojinin alanına girmektedir.
Sosyal psikologlar, bireylerin davranışlarında meydana gelen değişimler bağlamında sosyal etkiyi tanımlamaktadırlar. Ancak sosyal etki içerisinde ikna edici iletişimi ve bu iletişimin sonucunda tutum değişikliği ve uymayı da barındırmaktadır.
Bireylerin çevrelerinden nasıl etkilendiği ve bu etki sonucunda tutum değişikliği ya da uymanın nasıl gerçekleştiğini ortaya koymak amacıyla sosyal psikologlar ve bilim insanları sosyal etki araştırmaları yapmaktadırlar.
Sosyal Etki Türleri
İnsanların duygu, düşünce, tutum ve davranışlarında değişim meydana getirme gücüne sahip olan sosyal etki, insanların birbirleri ile iletişim ve etkileşim içinde olmasını içermektedir. İnsanlar, birbirleri ile iletişim kurarken aynı zamanda birbirleri ile ilgilenmekte, birbirlerine zaman ayırmakta ve birbirlerine bağlılık geliştirmektedirler. İnsanlar üzerinde güçlü bir etkiye sahip olan sosyal etki bilgilendirici ve normatif olmak üzere iki türdür.
Sosyal Etki Süreçleri
Bireyin çevresi ile girdiği etkileşim sonucunda meydana gelen sosyal etki farklı süreçler sonucunda farklı biçimlerde ortaya çıkabilmektedir. Bunlar; uyma ve ikna olarak sıralanabilir.
Sosyal Etki ve Uyma Davranışını Etkileyen Faktörler
Ortamsal, kişisel ve kültürel faktörler bireylerin sosyal etki sonucunda uyma davranışını göstermesinde etkili olmaktadır.
Ortamsal Faktörler
Sosyal etki ve uyma davranışını etkileyen ortamsal faktörler;
Bireylerin içinde bulunduğu grubun birey sayısı ve büyüklüğü arttıkça bireyin uyma davranışını sergileme ihtimali artmaktadır. Ayrıca birey karşısında bir fikir hakkında belli bir karara varmış gruba ve grup üyelerine karşı çıkmakta zorlanır. Çünkü kendisini grubun kararına uymaya zorlayan büyük bir baskı altında hisseder. Eğer grup içerisinde bir fikir hakkına karara varılamamışsa grubun görüşü dışında görüşe sahip birey/bireyler mevcutsa ve bu birey/bireyler kendi görüşlerini rahatça dile getirip savunabiliyorsa bireyin uyma davranışı sergileme ihtimali düşmektedir. Bu nedenle uyma davranışının ortaya çıkmasında grubun karar birliğinin (söz birliği) oluşmuş olması gruptaki birey sayısının çokluğundan daha etkili olmaktadır.
Birey yüksek mevkiye ya da saygınlığa sahip bir kaynaktan gelen sosyal etkiye daha açıktır ve uyma davranışını gösterme ihtimali daha yüksektir. Sosyal etki kaynağı ile bireyin aynı ortamda (yüz yüze) olması bireyin uyma davranışının artmasını sağlamaktadır. Bireyin yüz yüze iletişim kurulmadan uzaktan yöneltilen emir ve yönlendirmelere karşı çıkma ya da uymama ihtimali yüksektir. Ayrıca eğer kişi kendini sosyal etki kaynağına bağlı hissederse ve grup normlarını içselleştirirse yüksek oranda uyma davranışı gösterir.
Kişisel Faktörler
Sosyal etki ve uyma davranışını etkileyen kişisel faktörler;
Bireyin uyma davranışını göstermesinde bir grubun üyesi olmaktan ve gruba uygun davranmaktan ya da birey olarak kendi istek ve beklentilerini ön planda tutmaktan hoşlanması belirleyici olmaktadır. Birey grup içinde olmaktan ve grubun normlarına uygun davranmaktan hoşlanıyor ve kendi benliğini ön planda tutmuyorsa uyma davranışını gösterir. Ancak birey kendi benliğini ön planda tutuyor ve grubun içindeki diğer bireyler gibi olmayı tercih etmiyorsa uyma davranışı göstermez. Çünkü birey kendine has kimliğini sürdürmekten hoşlanmaktadır, kendi gibi yemeyi, gezmeyi, giyinmeyi hatta konuşmayı grupta göze batmasına ve öne çıkmasına sebep olsa bile sever. Bunlara ek olarak kadın ve erkek arasında uyma davranışı farklılık göstermektedir. Kadınlar erkeklere göre uyma davranışı göstermeye daha yatkındır.
Kültürel Faktörler
Bireylerin hayatlarında, tutum ve davranışlarının gelişmesinde doğdukları ve büyüdükleri kültür de etkili olmaktadır. Kültürler arası uyum araştırmalarında bireyin içinde yetiştiği toplumun bireyci özelliklere sahip olması durumunda birey uyma davranışını zayıflık ve birey olamamanın belirtisi olarak algılamaktadır. Bu nedenle de bireyci toplumlarda yetişen bireylerde uyma davranışı gösterme eğilimi az olmaktadır. İçinde yetiştiği toplumun kolektif (toplulukçu) özelliklere sahip olduğu birey, uyma davranışını toplumsal bir pekiştirici ve yakınlaştırıcı olarak görmektedir. Bu nedenle de kolektif toplumlarda uyma davranışı gösterme eğilimi yüksek olmaktadır.
Bireyci toplumlara kıyasla kolektif toplumlarda uyma davranışı daha yüksek oranda gerçekleşmektedir. Bu durum bireyci toplumlarda uyma davranışının yok denecek kadar az olduğu ya da hiç olmadığı anlamına gelmemektedir. Bireyler genellikle içinde yaşadıkları toplumun normlarına uymamayı ve toplumla ters düşmeyi göze alamazlar ve bu nedenle de uyma davranışı gösterirler. Düşünüldüğünün aksine kolektif toplumlara göre az olsa bile bireyci toplumlarda da uyma davranışı yüksek seviyededir.