İrade Teorisi ve Hak Kavramı
İrade teorisi, hukuk felsefesi alanında hak kavramının anlaşılmasında önemli bir yere sahiptir.
Kişi ve mal toplulukları tüzel kişilik kazanmakla birlikte hak ehliyetine de sahip olurlar.
Hak ehliyetlerinin ve davada taraf olma ehliyetlerinin kapsamı gerçek kişilerdeki gibidir. Ancak, doğal olarak tüzel kişiler, cins, yaş, hısımlık gibi yaradılış gereği insana özgü niteliklere bağlı olan haklara ve borçlara ehil değildirler (TMK m.48).
Tüzel kişilerin hısım edinmesinden ya da erkek veya kadın olarak nitelendirilerek buna bazı hukuki sonuçlar bağlanmasından söz edilemez. Diğer yandan öyle bazı haklar vardır ki bunlar da nitelikleri gereği sadece tüzel kişiler için söz konusu olabilir. Örneğin üyelerinden ödenti almak, bir üyeyi ihraç etmek ya da kendi kendini sona erdirmek hakkı yalnızca tüzel kişilere aittir.
Tüzel kişiler, ana statülerine uygun olarak ya da yetkili organın alacağı kararla hukuka uygun şekilde kişiliklerini sona erdirebilirler. Ancak bir gerçek kişinin intihar etmesi -yaşama hakkının kişinin kendisine karşı da korunduğu düşünülürse- hukuka uygun görülemez; işin pratik yönü dikkate alındığında, kişi kendisinin başkası tarafından öldürülmesine de -ötanazi- rıza gösteremez.
Tüzel kişilerin ehliyetlerinin amaçları ile sınırlı olup olmadığı ya da bu sınırlamanın kapsamı tartışmalıdır. Bir tüzel kişinin ehliyetinin amacı ile sınırlı olmasına ultra vires ilkesi denir. Hukukumuzda ultra vires ilkesinin bariz örneği 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu m.137 idi.
Bu hükme göre, ticaret şirketleri şirket ana sözleşmesinde yazılı işletme konusu içinde kalmak şartıyla bütün hakları kazanabiliyor ve borçlanabiliyordu. 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu’nda ultra vires ilkesine yer verilmemiştir.
Bazı yazarlara göre, ultra vires; amaçla sınırlılık ya da amaca özgülük, tüzel kişilerin hak ehliyetine yönelik bir sınırlama iken bazı yazarlara göre fiil ehliyetine yönelik bir sınırlamadır. Bazı yazarlar ise burada hem hak hem de fiil ehliyetinin sınırlandığı görüşündedirler.
Ayrıca Bakınız