Ve Hakeza
14.12.2022 / Deneme
Uluslararası kurumsal bir firmada üst düzey bir yönetici olduğunu hayal et, hiyerarşik düzende sen çalışan kadronun en tepesindesin.
Bölge temsilcilerin, ülke temsilcilerin, il temsilcilerin, şube müdürlerin, koordinatörlerin, teknik personelin, ustabaşıların, ustaların hepsi senin denetiminde çalışıyor. Sen bir çalışana hitap ederken "şunu böyle yapalım" dersin, ancak aslında sen o işi yönetirsin, yapmazsın ama yapalım dersin. Aslında senin gücün o sistemi kurmaya, işlemeye yetmez, sen sadece koordine edersin. İşi yönetirsin. Senin yaptığın bir hata bu sistemi darma duman edebilir, yaptığın bir hamle sistemi güçlendirebilir.
Sistem çarkının düzgün işlemesi için iyi kontrol edilmelidir. Çalışanları kontrol ederken işini hakkıyla yapmayanları uyarır belki cezalandırır belki işine son verirsin. Bu senin sisteminin en önemli mihenk taşıdır. Çünkü senin de üstün bir patronun vardır ve dönemlik, yıllık, aylık, haftalık, günlük, belki saatlik feedback verir, rapor sunarsın.
Yukarıda anlattığımız sisteme itirazın var mı? Bunlar iş dünyasının değişmez kurallarıdır, değil mi?
Peki o zaman, hikayeyi şöyle değiştirelim. Bu patron bir yaratıcı olsun, bu en üst düzey yönetici olan sen de, yaratılanların en yücesi, en kıymetlisi olsun. Tüm yaratılanları, tüm sistemleri denetleyen kişi tabi ki en kıymetlisi olur. Eğer bu kişi yaptığı hata ile sistemi (ekosistemi) bozar ise o çark ciddi zararlar görür (günümüz dünyasında bunu hissedebiliyoruz) eğer sisteme ayak uydurursa zaten onun kudreti dışında sistem çarkı düzenli bir şekilde devam eder.
Burada bahsedildiği gibi Allah insanı dünyaya yaratılanın en kıymetlisi olarak göndermiş. Bu çarkı denetleme yetkisi vermiş, insan tarlaları ekmiş, hayvanları beslemiş, balık avlamış ve bunlara bir mana yüklemiş, mesela insandan önce inek dağ bayır gezen otlanıp yatan bir hayvan iken insan o hayvana öyle bir görev vermiş ki inek süt vermiş, peynir vermiş, pastırma vermiş, sucuk vermiş, palto vermiş, kemer vermiş.. Ya da her sene meyve verip meyve döken ağaçtan reçel olmuş, pasta olmuş, ezme olmuş, içecek olmuş, ilaç olmuş. İnsan yılan ne işe yarar demiş işten çıkarmış, fareler sarmış her yanı veba olmuş sistem çarkı bozulmuş. Anlamış ki her şeyin bir amacı var. Şimdi bu büyük fabrikanın nasıl çalıştığını anladık. Peki yukarıdaki mevzunun sonundaki "patrona feedback/raporlama işi" nedir?
İşte bu sistemin patronu olan yaratıcıya karşı en üst düzey yönetici olan insanın görevleri vardır. O yöneticinin görev tanımları, günde 5 vakit namaz ile tüm bu işlerin raporlarını (tüm çarkın ibadetlerini) yaratıcısına ulaştırmakmış. Çevresindeki diğer yöneticilere destek verip onları gözetmekmiş. Firmanın genel merkezine (kabeye) ziyarete gitmekmiş. Kendi egosunu, hatalarını tespit etmek ve terbiye etmek için (swot analizi) oruç tutmakmış.
Aslında biz neyi neden yaptığımızı bilmez isek neden yapalım diye sorgularız. O yüzden neden yapalım değil neden yapıyoruz demeliyiz. Karnımız acıktığında neden yemek yiyeyim ki demek yerine neden yemek yemeliyim demeliyiz.
Ve hakeza..