Din ve Ahlak
Diamond Tema ile Cemre Demirel’in Yer6 Film YouTube kanalında yayınlanan “Din ve Ahlak” konulu yayınına yönelik bir deneme yazısı.
İnsanların dünyası ile hayvanların dünyası arasındaki benzerliği çözerseniz; hayatı da çözmüş olursunuz.
Hayvan hakları denilince akla, ya kedi-köpek hakları yahut nesli tükenmekte olan hayvanların hakları gelmektedir. Bu durum insanoğlunun handikaplarından biridir.
Eğer bir şeyden milyarlarca varsa, yüzlercesinin ölmesi kimsenin umurunda olmaz. Birisinin ayakkabısının topuğuyla öldürdüğü bir böcek için hiç kimse yas tutmaz.
Yaya önceliği meselesi bir kültürden beslenmediği takdirde, yayaların can güvenliğini sağlamakta yetersiz olmasının yanında; bilakis yayalara yol verme alışkanlığına sahip olmayan sürücülerin sırf kural icabı ani fren yapmaları ve trafiği daha büyük tehlikelere atmaları sonuçlarını doğuracak bir meseledir. Devletin veya toplumun beklentisi, bir şeylerin adını koymaktan öteye gitmediği müddetçe; kurallar daha fazla canın yanmasına sebep olmaktan öte bir şeye dönüşmeyecektir.
Şehirleşme bir nevi böcekleşme gibidir. Popülasyon artınca kurallar yüzlercesini görmezden gelecek şekilde tasarlanmaya başlar.
Tıpkı yayalar gibi araçları sürenler de insandır. Bazı durumlarda bir kişi için, bir otobüs dolusu insanın tehlikeye atılması hem insanî, hem kültürel ve hem de ekonomik bir handikaptır. Şahsî güvenliğini tehlikeye atmaması için emniyet kemeri takması öngörülen bir araç şoförünün, belediye otobüsünde ayakta yolculuk yapandan ayrı tutulması gibi, aracın içindeki insan ile yaya arasında öncelik belirlemeye dayalı bir kural da, tutarsızlığın adını koymaktan öte yol alamayacaktır.
Üç beş haneli köylerde yaya geçidi bulunmaz. Çünkü köylerde insan önceliklidir. Aracınla giderken yavaşlarsın, selamlaşırsın, gideceği bir yer varsa karşılaştığın kişiye aracında yer ayırırsın, bir ihtiyacı varsa sorar, dönerken onu alır gelir, kapısına teslim edersin.
Aracın içinde olanla, yaya bulunan kimse arasına birtakım çizgiler koymazsın.