Dinde Zorlama Var Mıdır?
Bir insana serbest olduğu söylendikten sonra, ona baskı ve tehdit yoluyla yapması gereken şeyleri hatırlatmak bir tür zorlama değil midir?
Bir insana serbest olduğu söylendikten sonra, ona baskı ve tehdit yoluyla yapması gereken şeyleri hatırlatmak bir tür zorlama değil midir?
Dinî öğretilerin birçoğunda ödül ve ceza sistemi bulunmaktadır. Bu ödüllerden biri olan cennete kolay yoldan kavuşmak mümkün olabilir mi?
Bilgi çoğaldıkça/ Cehalet bataklığını da oluşturuyordu/ Her kafadan bir ses çıkıyor/ Kulaklarına dolan gürültü/ Beynine hücum ediyordu
Kültürel kodlarımıza işlenmiş batıl inanışlarda bile belli alanlarda kabul etmediğimiz hayvanlar için şimdi yeni hadisler uydurmak üzereyiz.
İnsanoğlunun var olduğu günden beri ona eşlik eden canlılardan olan ve etinden sütünden yararlanılan hayvanlar; bugünün istenmeyenleri.
Aynı kalınlıktaki çelikten daha sağlam olmasına rağmen, neden Kur’an’da örümceğin evi en zayıf olarak nitelendirilmektedir?
Dağlarda yalnız uçan bir kuş / Savrulur bi oraya buraya / Kanadını kıran / Rüzgâr, haşin dallar / Göktü… / Ne sığınacak evi dallar var
Web 2.0’ın gelişiminin ardından yaşantımızda önemli bir yer edinen ve çokça vakit geçirdiğimiz sosyal hayat her geçen gün evrimleşiyor.
Yaklaşık bir aydır üzerine yoğunlaştığım bir konu. Nedeni popülaritesi değil. Belki de yeni bir çağ başlıyor ve geleceğimiz şekilleniyor.
25 Aralık 2015 tarihinde, yani neredeyse tam 7 sene önceki yazımda bugün yapılanları öngörmüş ve çözümümü dile getirmiştim.
Dijital Yobaz Orhan Toker’in “masum değilmiş” diye atıfta bulunduğu animelere bir taş da milli futbolcu Burak Yılmaz’dan geldi.
Son yıllarda sıkça eleştirilen “adalet”, “emniyet” ve “güven” gibi kavramlardan sonra bu noktada halkla ilk teması kuran polisleri sorduk.
Dört adet kitaptan oluşan bu çocuk kitabı serisi elime geçtiğinde oldukça heyecanlanmıştım. Fakat görseller dışında umduğumu bulamadım.
1922'de Die neue Rundschau adlı edebiyat dergisinde yayımlanan ve Kafka’nın yayın için hazırladığı son hikâye koleksiyonundan bir eser.
İnsan olmayı kapsamlı bir biçimde tanımlayan ve tüm dünyada geçerli olan ortak bir düşünce ve davranış biçimi var mıdır sizce?
Bu kulak tırmalayıcı / Cızırtılı ses… / Raylarda koşturan / tramvayın sesi mi? /Yoksa beynimi kemiren / düşüncelerimin mi?
Eğer insanlar doğuştan iyi ahlak ve güzel davranış potansiyeline sahiplerse, dünyadaki tüm bu kötü ve şeytani davranışlar nereden geliyor?
Şu karanlık çökmüş korku dolu şehrin sokaklarında usulca yürürken hissettiklerimiz dile gelse, haz verir mi ruhsuz kalbimize?
Eğitim-öğretime verilen değerin sözde kaldığı, tüm konularda herkesin her şeyi bildiği bir kültürde, anlamsızlaşan sözler üzerine bir yazı.
Bu şiir, içine her an duygusal zehir çeken ve sağlıklı ve genç vücudunun altına yatan hasta ve yaşlı zihnine söz geçiremeyen birine aittir.
Milenyum dediğimiz 1000 senenin devrilmesi takvimi, dünyanın her yerinde farklı etki yaratırken memleketimde de kendine has yankı buldu.
Karşımda manzaralar; çığlıklar karışıyor içine/Şarkılar söylüyor heykeller; etrafına çiçekleri topluyor/Çiçekçi teyze de; çiçek oluveriyor
Bu şiir, 27 Haziran 2021 tarihinde Ukrayna, Lviv, Rynok Meydan’ında günün doğmadığı sabah saatlerinde bir sokak lambası altında yazılmıştır.
Tüm yaratılış sistemi elimizdeki imkânları doğru değerlendirebilme üzerine kuruludur. İmkânlarımızla diğerlerine yardımcı olabiliriz.
Hayatın getirdiği iyi ya da kötü olaylara farklı tepkilerle karşılık verilebilir, tebessümler kahkaha, hüzün ise kedere dönüşebilir.