Beyaz Tavşanı Takip Et
Olumsuz düşünceler matrix’inden kurtulmanın ilk adımı “Beyaz tavşanı takip etmek” yani olumlu düşüncelerin peşinden gitmek.
Olumsuz düşünceler matrix’inden kurtulmanın ilk adımı “Beyaz tavşanı takip etmek” yani olumlu düşüncelerin peşinden gitmek.
Deniz olan yerin çok sırrı vardır... / Büyük dalgalarında sakladığı acılar. / Durgun, sakin sularında sevda dolu anılar…
Dilinde iki kor parçası, iki cümle: Gönül hanemde misafirim değil, evim ailemsin. Besmeleyle sevdim seni çocuk, bunu böyle bilesin.
Hiç gitmemiştim der gibi… Hoş geldin hüzün, hoş geldin yağmur... Oysa hiç bilemeyeceğim duvarın arkasını, Masmavi deniz, masmavi gökyüzü...
Yapmadığımız hataların değil, yaptıklarımızın da masumuyuz her birimiz. Çünkü hayat suçlu olmayı kabul edemeyeceğimiz kadar kısa.
Beyaz tavşanlar yapıcı olup olumluya, harikalar diyarına davet ederken, siyah tavşanlarınsa tam tersi etkisi olduğunu fark ediyoruz.
29 Nisan 1929’da Giresun’un Yağlıdere ilçesinin Kızılelma köyünde doğan Ubeydullah Durdu, Kuran’a adadığı hayatıyla akıllarda yer etti.
“Beyaz tavşan”ın, Neo’yu kendisine getireceği “harikalar diyarı”nın perisi. Başka bir literatürde Gönül Yusuf’unun Züleyhası.
Kelimelere düşmeden kalbe sığdı sevdamız. Küçükken öğretmişti annem. Aşkta mühim olan niyetti. Görmeden sevmek sanırım bu yüzden ibadetti.
Birkaç nefes ver ve sonra nefes al tekrar.. Birkaç nefes ver ve sonra nefes al yine. Ve işte sonunda elinde kocaman bir balon.
Hayat bazen elimizdekine şükretmekten alıkoyuyor bizi ve neden sonraki aşamanın geciktiğini sorgulayarak geçiyor ömrümüz.
Cümlelerinin nereye gideceğini kestiremiyorsan; hangi kelimeyi kullansam tam olarak hissettiğimi yansıtır diyorsan. Zordur başlamak.
Mesafeler sevgili. Gönlü kör insanların işi. Yüreğimize sarıp saklarsak birbirimizi. Yeşerir umutlar. Tohumun toprakta filizlenmesi gibi.
Küçük yaştan itibaren az çok ekonomiyi öğrenmeye mecbur kaldığımız şu kapitalist sistemde herkesin biraz olsun amacı zengin olmak değil mi?
Ben sana ait bu kalbin sahibiyim. Senden başka yönüm yok. Susmak canımı yakıyor. Ve benim yangınım cehennemin tavanı kadar büyük.
Övünmeyi pek sevmem! Ama sanırım, pes etmek bende doğuştan gelen bir yetenek. Beni anlamanızı beklemiyorum !.
Kadınlar günlük hayatta birçok zorluklarla baş etmeye çalışıyorlar. Özellikle sosyal medya da iğrenç tacizlere uğruyorlar.
Bitmemiş işler, sorumluluk alanımızdaki eylemleri yapmamak ya da olması gerekene aykırı davranışlarda bulunmaktan kaynaklanıyor.
"Babamı kaybettik!" diye bir arkadaşımdan mesaj aldım bugün. Dondum, kaldım. Ne diyebilirdim ki? Ne teselli verebilirdim?
Hazret-i Ömer efendimiz Kur’ân-ı Kerîm’i iki şey için okurmuş. Birincisi “Sevap” için. İkincisi '’yaşamak’’ için.
Ne kadar şeyi biliyorum, bildiklerimin ne kadarı gerçek demediyseniz bu sorulara bir de ne kadar bilinen gerçekle muhatabım sorusunu ekleyin
Adı var özlemenin, tarifi yok. Bundandır gönlümdeki hüznüm. Gel ki bahara dönsün güzüm. Farz et yolun kalbime düştü. Olacakları düşünsene.
Nefretle beslenen bir neslin yaşayacağı vitamin eksikliğine hangi besin takviyeleri gerekir ve kimlerdir bu nefret nesli?
İyi niyetle yaklaşıldığını zannediyoruz. Bu yüzden hayal kırıklıklarını yaşayıp hırpalanıyoruz, üzülüyoruz hatta ölüyoruz.
Her gün yeni bir şey öğrenmenin ıstırabı o kadar ağırdır ki, cahilliği mutluluk olarak tanımlamak mecburiyetinde kalanlar olmuştur.