80'lerde Çocuk Olmak
80’ler de çocuk olmak siyah beyaz televizyonun uzaktan kumandası olmak, fareli kömürlükten demir kova ile sobaya kömür taşımak demektir.
80’ler de çocuk olmak siyah beyaz televizyonun uzaktan kumandası olmak, fareli kömürlükten demir kova ile sobaya kömür taşımak demektir.
Doğru zamanda, doğru yerde olmak diye bir ifade bulunur. Peki, doğru zamanda, doğru yerde doğmak diye bir şey duymuş muydunuz hiç?
Öyle bir kurgunun içindeyiz ki, kamera arkası görüntüleri izlerken bile kurguyu pekiştiren unsurlardan başkasını görmemize izin yok.
Dünyada hissedebileceğimiz en büyük aşklardan biridir, en önemlisi de beklentisiz sevgidir evlatla anne arasındaki büyük bağlılık.
Anneler gününde anneniz henüz yanınızdaysa; annenize koşmalı ve genziniz çatlayıncaya kadar o şefkat kokularını ciğerinize çekmelisiniz.
İletişim sosyal hayatta çok önemlidir; lakin sanıldığı gibi iletişim yalnızca insanların birbirleri ile etkileşiminden ibaret değildir.
Son zamanlarda ortaya çıkan pandemi sonrasında topluma kodlanan sosyal mesafe kavramının kaynağını inceleyelim.
Emek öyle değerlidir ki, binlerce yıl öncesi indirilen kitabımız Kuran-ı Kerim’de bile emek kavramının önemi anlatılır.
Ne doğru, ne yanlış bilmiyoruz. Neye elimizi atsak bir tutarsızlıkla karşılaşıyoruz. Kendi aldığımız kararlardan da tatmin olmuyoruz.
Geleceğimizi temsil eden çocuklarımız geçmişten aldıkları güçle yarınlarımızı şekillendireceklerdir.23 Nisan bayramınız kutlu olsun.
Bu kadar iyi niyetli olmayın çünkü en yakın bildiğiniz vefasız çıkabilir ve sizi düşmanlarınız değil de dostlarınız yıkabilir.
Ülkemizin her bir köşesinde plansız güzelliklere rastlarsınız. O kadar plansızdır ki, insanlar onu bozduklarını asla fark etmezler.
Gözbebeklerinde iki damla yaş beklemekte. Soğuk ve sıcak. Düşse dünyayı sel alacak. Gönülleri ateş basacak. Düşse düştüğünü tarih yazacak.
Dünyanın düzenini çözmek için alleme-i cihan olmaya lüzum yok. Birçok değişkene bağlı olarak hayatımız başlar ve biter. Hepsi budur.
Elimde dokunduğu her şeyi değiştirebilecek sihirli bir değneğim olsaydı eğer, işe kendimden başlardım. Mesela sevmemeyi öğrenirdim ilkin.
Tarihe bakıldığında, kadına verilen değer karşılaştırılırsa medeniyet ışığın doğudan yükselmesi ile yön bulmuştur diye yorumlanabilir.
Müzik evrenseldir, duyulara hitap eder. Müziğin sadece insanlar üzerinde değil, diğer canlılar üzerinde de ruhsal etkileşimi vardır.
Bu yazı, virüslere karşı mücadelesini, “Cumama dokunma” gibi izahsız bir sloganla dile getiren kişilere ithâfen kaleme alınmıştır.
Yirmi dokuz harfe sığmayanım. Adın anılınca lal kesiliyor dilim. A’dan Z’ye sensin sevgilim. Dönüp dolaşıp sende bitiyor kelimelerim.
Eskiden ayıp denen bir şey vardı. Yine herkese göre değişmekle birlikte ayıplanan durumlar aşağı yukarı eskiden de bugünkü gibi belliydi!
Dünyanın en büyük mutluluğuydu onunla herhangi bir yerde karşılaşmak. Utanır önüne bakardı o. Benimse yüreğime ilkbahar güneşi doğardı.
Bir insan olarak kurallar koymalı, koyulan kurallara uymalı, onları değiştirmeli ve bazen de çiğnemelisin. Hayatın kuralı budur.
İnsan ruhunun dışarıya açılan kapısı olan gözlerdi acımızı ve aşkımızı anlatan. Kavgayı gözlerde tanıdık ilkin. Öfkemizi ilk onlar anlattı.
Kelebek ışığa âşık. Işık kelebeğe mezar. Yine de ne kelebek sevmekten vazgeçti, ne de ışık mezar olmaktan. Işığın cazibesi bu.
Çin’in Wuhan kenditnde ortaya çıkıp yüzlerce can alan yeni tip koronavirüs (2019-nCoV), bilinçli üretilmiş olabilir mi?