Bilinmezler Ülkesine Seyahat
Gözbebeklerinde iki damla yaş beklemekte. Soğuk ve sıcak. Düşse dünyayı sel alacak. Gönülleri ateş basacak. Düşse düştüğünü tarih yazacak.
Gözbebeklerinde iki damla yaş beklemekte. Soğuk ve sıcak. Düşse dünyayı sel alacak. Gönülleri ateş basacak. Düşse düştüğünü tarih yazacak.
Dünyanın düzenini çözmek için alleme-i cihan olmaya lüzum yok. Birçok değişkene bağlı olarak hayatımız başlar ve biter. Hepsi budur.
Elimde dokunduğu her şeyi değiştirebilecek sihirli bir değneğim olsaydı eğer, işe kendimden başlardım. Mesela sevmemeyi öğrenirdim ilkin.
Tarihe bakıldığında, kadına verilen değer karşılaştırılırsa medeniyet ışığın doğudan yükselmesi ile yön bulmuştur diye yorumlanabilir.
Müzik evrenseldir, duyulara hitap eder. Müziğin sadece insanlar üzerinde değil, diğer canlılar üzerinde de ruhsal etkileşimi vardır.
Bu yazı, virüslere karşı mücadelesini, “Cumama dokunma” gibi izahsız bir sloganla dile getiren kişilere ithâfen kaleme alınmıştır.
Yirmi dokuz harfe sığmayanım. Adın anılınca lal kesiliyor dilim. A’dan Z’ye sensin sevgilim. Dönüp dolaşıp sende bitiyor kelimelerim.
Eskiden ayıp denen bir şey vardı. Yine herkese göre değişmekle birlikte ayıplanan durumlar aşağı yukarı eskiden de bugünkü gibi belliydi!
Dünyanın en büyük mutluluğuydu onunla herhangi bir yerde karşılaşmak. Utanır önüne bakardı o. Benimse yüreğime ilkbahar güneşi doğardı.
Bir insan olarak kurallar koymalı, koyulan kurallara uymalı, onları değiştirmeli ve bazen de çiğnemelisin. Hayatın kuralı budur.
İnsan ruhunun dışarıya açılan kapısı olan gözlerdi acımızı ve aşkımızı anlatan. Kavgayı gözlerde tanıdık ilkin. Öfkemizi ilk onlar anlattı.
Kelebek ışığa âşık. Işık kelebeğe mezar. Yine de ne kelebek sevmekten vazgeçti, ne de ışık mezar olmaktan. Işığın cazibesi bu.
Çin’in Wuhan kenditnde ortaya çıkıp yüzlerce can alan yeni tip koronavirüs (2019-nCoV), bilinçli üretilmiş olabilir mi?
Youtube fenomenlerinin doyumsuzluğu sebebiyle işgal etmeye çalıştığı sinema sektörü, üretilen içerikler sebebiyle kan ağlar duruma geldi.
Filmdeki her materyal, içinde geçtiği şehir ve insan davranışları hakkında yorum yaparız. Buna dönemin sosyoekonomik şartları da dahildir.
Ben dedi oğlan. Bilirim ki neticede bir et parçasıdır kalp dedikleri şey. O yüzden gönlünden geçenle sev beni. Talipliğim ömrünedir.
Sinemanın romantikleri için, yapımcılara baş kaldıran, içinde türlü mücadelelerin verildiği bir alan olarak “bağımsız sinema”.
Benim normal kahramanım Kara Murat, Malkoçoğlu bir kılıçta on kefereyi yere yığınca gevrek gevrek gülerek çok saçma diyoruz. Haksızlık!
İnsanoğlu bir ömür neyi arar? Gelişim dediğimiz süreçler bizi neye dönüştür? Neden öleceğimizi bildiğimiz halde üremeye devam ederiz?
Hayat size bir amaç verse ve bu amaç insan için en önemli iki uç olan yaşam ve ölümden “ölüm”se. Bu sizi çaresizleştirir mi, güçlendirir mi?
Aldığımız eğitimler bizi iyi bir insana dönüştürür mü, yoksa günümüz eğitiminin amacı zaten bizi kötü bir insana dönüştürmek midir?
Her gün milyarlarca plastik malzeme doğaya terk ediliyor. Bize her konuda kolaylık sağlayan plastik, birçok canlıyı da olumsuz etkiliyor.
Enerji yoktan var edilemez ve üretilemez. Ayrıca yok edilemez ve tüketilemez. İzole bir ortamda, enerji sadece başka bir enerjiye dönüşür.
“Keşke büyümeseydik ve çocukluğumuzdaki gibi kötülüğün masum sayılabildiği çağda kalabilseydik” diyorsanız, bu yazı tam da size göre.
Kimliği henüz belirlenemeyen bir saldırgan tarafından evinin önünde bıçaklanan genç balerin Ceren Özdemir hayata gözlerini yumdu.