Duman Neden Dümdüz Yükselmez?
Rüzgâr olmadığı zaman duman, gökyüzüne doğru düz bir şekilde yükselir. Rüzgâr estiğinde ise ona göre bir istikamete yönelir.
Rüzgâr olmadığı zaman duman, gökyüzüne doğru düz bir şekilde yükselir. Rüzgâr estiğinde ise ona göre bir istikamete yönelir.
Karalar gibi denizlerin dipleri de engebelidir. Bu deniz altı dağlarından bazılarının tepeleri denizlerin yüzeyine kadar yükselmektedir.
Geceleri toprak havadan daha çabuk soğur. Havanın içindeki su buharı yoğunlaşarak, otların ve diğer soğumuş bitkilerin üzerinde toplanır.
Büyük bulutlardan bazıları elektrik yüklüdür. Bunların arasında şimşek adı verilen çok büyük elektrik kıvılcımları oluşur.
Bazen, Güneş’le Dünya arasına bulutlar bir perde gibi girer. Güneş ışınları Dünya’yı yine aydınlatır ama biz Güneş’i göremeyiz.
Bazen hem güneş pırıl pırıl parlar hem de yağmur yağar. Bu sırada su damlacıklarından geçen güneş ışığı yedi renge ayrılır.
Ülkemizde genellikle baharın başlangıcı sayılan Nisan ayıyla birlikte soğukların geçtiğini zannetmemiz daha hafif giyinme isteği uyandırır.
Hava soğuk olduğu zaman ağzımızdan veya burun deliklerimizden çıkan duman, su damlacıklarının bir araya gelmesiyle oluşur.
Ekvator bölgeleri güneş ışınlarını bol miktarda aldığı için daha sıcaktır. Kutup bölgeleri de bunun aksine güneş ışınlarını daha az alır.
Termometrenin cıvası sıfır derecenin altına düşerse, şiddetli soğuk, göllerin sularını buz haline dönüştürür ve suyun yüzeyi donar.
Suyu buz haline getiren soğuk, bulutlardaki su damlacıklarını da kar haline getirir. Bu sebeple, kışın yağmur yerine sık sık kar yağar.
Yel değirmenlerinin kanatları rüzgâr olmayınca durur. Hâlbuki su veya elektrik enerjisiyle çalışan modern değirmenler hiç durmaz.
Oğuzlardan kopan Uzlar, Orta Asya'dan köken alan bir Türk boyudur ve tarih boyunca çeşitli bölgelere göç etmişlerdir.
Değirmenin çarkı, palet adı verilen maden veya tahta plakalardan yapılmıştır. Kanalın suyu, bu paletlerden birinin üzerine düşer.
Normal dönemlerde nehrin suyu, iki kıyısının arasında akar. Devamlı ve çok şiddetli yağmurlar yağınca, toprak bu suyun hepsini ememez.
Taş düşünce su yüzeyinin belirli bir noktasına çarpar. Bu çarpış, aynı noktadan bütün yönlere giden dalgalar oluşturur.
Suyun yüzeyi aynanınki gibi düz ve parlaktır. Yani durgun suyun yüzeyini, ışıklı noktaları yansıtan aynanın yüzeyiyle kıyaslamak mümkündür.
Onun suyu da yağmur suyudur. Bu su yerin içine sızar, sonra uygun bir yerde tekrar toprağın üstüne çıkar. Bu yere, nehrin kaynağı denir.
Bir cisim, dağın yamacı gibi eğik bir yerde kendine engel olacak bir şey bulamazsa, yukarıdan aşağıya doğru kayar veya yuvarlanır.
İletişim türlerini sınıflandırmada kullanılan kriterlerden biri de araçtır. Araç, iletişimin doğasını belirleyen etmenlerden biridir.
İletişim türlerini sınıflandırmada kullanılan gruplandırmalardan biri iletişimin kimler arasında geçtiği dikkate alınarak yapılmaktadır.
Yağmur suyu, güneş ısısının çok kuvvetli olduğu zaman bulunduğu yerde buharlaşır. Genellikle toprağa girer ya da su kaynaklarını besler.
Yağmur suyu, kil ve taş gibi su geçirmeyen sert bir tabakaya rastlayınca olduğu yerde kalır ve bir su birikintisi oluşturur.
Su terazileri, suyu kalın borular veya kanallar yardımıyla basınçlı olarak evlere paylaştırmak için yapılmış çok büyük bir depodur.
Deniz akıntılarıyla şiddetli dalgalar kum tanelerini uzaklara sürükledikleri için, plajlarda kayalardan kopan iri taşlar kalır.