Balıklar Suyun İçinde Üşür Mü?
Balıkların vücutları hemen hemen suyla aynı sıcaklıktadır. Bu yüzden bizim ılık sudaki rahatlığımız gibi onlar da soğuk suda rahat eder.
Balıkların vücutları hemen hemen suyla aynı sıcaklıktadır. Bu yüzden bizim ılık sudaki rahatlığımız gibi onlar da soğuk suda rahat eder.
Balıklar bu şekilde nefes alırlar. Ağızlarını açarak suyu yutarlar. Sonra bu su, başlarının iki yanındaki yarıklardan dışarıya çıkar.
Farelerin parmaklarında küçük, çok ince ve çok sağlam tırnaklar vardır. Duvarlar da her zaman tamamıyla düz ve kaygan olmazlar.
Farelerin vücutları çok esnektir. Eklemleri de öylesine oynaktır ki, kafasının geçebildiği her delikten rahatlıkla geçebilirler.
Çoğu kültürde at nalı, dört yapraklı yonca ve üzerinde 13 rakamı yazılı bir madalyon gibi bazı eşyaların şans getirdiğine inanılır.
Genelde fareler kediden korktukları için yuvalarından dışarıya çıkıp ortalıkta gezinemezler. Kedi uzaklaşınca ise fareler meydana çıkar.
Sinekler büyükbaş hayvanları rahatsız eder. Onların da insanlar gibi elleri bulunmadığından kuyruklarını sallayarak çözüm üretir.
Sert bir yerde yürür veya koşarsa atın tırnakları çok çabuk aşınır. Belli bir süre sonra yürüyemez hale gelen atın ayağına nal çakılır.
Geceleri karanlıkta uçan yarasalar, insan kulağının duyamayacağı kadar yüksek perdeli sesler çıkararak yollarını kusursuzca bulurlar.
İtil Bulgarları, Orta Asya'dan göç ederek Hazar Denizi'nin kuzeyine yerleştiler ve Hazar Kağanlığı'nın koruması altında kalmışlardır.
Tuna Bulgarları, 7. yüzyılın başlarında Tuna Nehri'nin kuzeyindeki bölgede yaşamış olan bir Türk-Moğol kökenli kabileler topluluğudur.
Bulgarlar, Balkanlar'da yaşayan bir Slav halkıdır ve günümüzde Bulgaristan'da çoğunlukta yaşarlar.
Fil iri vücuduyla yerden ya da yüksekten besinlerini alamaz. Üst dudağıyla burnunun birleştiği noktadaki hortumu bu açıdan çok işlevseldir.
Kediler çok kuşkuludurlar. Tanımadıkları hayvanları ve insanları yanlarına yaklaştırmak istemezler. Bu tedirginlikleri vücutlarına yansır.
Kedinin gözü, en ufak ışınları dahi aldığı için insanınkinden çok daha fazla açılır. Böylece kedi gece karanlığında da rahatça görür.
Macarlar, Orta Avrupa'da yer alan Macaristan'ın etnik ve kültürel grubunu oluşturan Türk boyuna ait bir topluluktur.
İnsanlar, çevrelerindeki şeyleri hissetmek için nasıl ellerinden yararlanıyorlarsa, kediler de hissetmek için bıyıklarını kullanırlar.
Elle kuvvetle sürtülünce kedilerin tüyleri elektrik yüklenir. Bu şekilde okşandığı vakit, tüyleri hafifçe dikleşir ve bir çıtırtı işitilir.
Kediler; sevildiği, yemek yediği ve oynadığı zamanlar, yani genel itibariyle keyiflendiği her zaman mırıldanarak bu duygusunu ifade eder.
İnsanlar hem etçil hem de otçul bir varlıktır. Tarih boyunca hem avlanmış hem de zirai anlamda meyve ve sebzeler yetiştirmişlerdir.
Her yıl belirli dönemlerde avlanma yasaklanır. Bu bir zaman aralığı da olabilir, belirli bir hayvan türünün tamamını kapsayıcı da olabilir.
Ekvatorda yaşamayan hayvanlardan pek çoğu, kürk veya post dediğimiz uzun tüylü derileriyle korundukları için üşümezler.
Soğuklara dayanıklı olmayan hayvan türleri ya soğuktan korunacakları yerlere gizlenir ya da daha sıcak ülkelere göç ederler.
Hayvanlar kulaklarını oynatarak tüm yönlerden gelen sesleri rahatlıkla analiz ederek yaklaşan bir tehlikeyi anlamaya çalışırlar.
Hayvanlar, doğuştan kötülük bilmezler. Fakat tehlikelerden korunmak ve açlıktan ölmemek için savaşmak zorundadırlar.