Bir Gülüş Daha Soldu: Ceren Özdemir

4.12.2019 / Genel / Deneme

Kimliği henüz belirlenemeyen bir saldırgan tarafından evinin önünde bıçaklanan genç balerin Ceren Özdemir hayata gözlerini yumdu.

Ordu’da yaşayan ve Ordu Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Müzik Bölümü’nde ikinci sınıf öğrencisi olan 20 yaşındaki Ceren Özdemir, kapüşonlu bir fail tarafından henüz bilinmeyen bir sebepten ötürü, göğsüne ve kalbine saplanan bıçak darbeleri ile ağır yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Fakat tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Tüm müdahalelere rağmen diyoruz ama gerçekten tüm müdahalelerin yapıldığına gönülden inanıyor muyuz? Buna inanmak için yeterince sebebimiz var mı gerçekten?

Ülkemizdeki bu kaçıncı kadın cinayeti? Artık isimlerini aklımızda tutmakta bile zorlandığımız gerçeğinin farkında mısınız? Peki bu gerçeğe, bunca feryada ve figana ve bunca düzenlemeye rağmen neden hala canı hiçe sayılıyor kadınların?

Mahalli güvenliğin sağlanması için oluşturulan bekçi sisteminde yer alan görevlileri, neden bir kez olsun gerçekten suçlu birinin ensesinde göremiyoruz!? Birlikte volta atıp, statüleri dolayısıyla etrafa sattıkları cakaları dışında, neden güvenliği sağlamak için gözlerini dört açtıklarına şahit olmuyoruz!?

Peki ya emniyet teşkilatı.. Pek çok vukuatı olan ve suç işleme potansiyeli olduğunu bildikleri pek çok kimliği neden gözetim altında tutmuyorlar!? Her yakalanan failin kabarık dosyası gün yüzüne çıkmasına rağmen, nasıl oluyor da bu adamlar ellerini kollarını sallayarak dışarıda rahatça dolaşabiliyor!?

Kanunlar, yasalar, mahkemeler, hakimler, psikologlar, anneler, babalar.. Nasıl oluyor da, her geçen gün bilinçlenmemiz gerektiği yerde, nasıl oluyor da, her geçen gün yerin dibine biraz daha geçmemiz gerektiği yerde, nasıl oluyor da, her geçen gün dışarıya çıkmaya yüzümüzün olmadığı bir gerçekle yüzleşmememize rağmen.. Nasıl oluyor da bu kadar vicdansız insan yetişiyor ve nasıl oluyor da suç oranları bu kadar artıyor!?

Ceren kendi failini ve gerçekleşeceğini düşünmediğini ölümünün sebebini öngörüyor aslında. Twitter’da paylaştığı gönderide, “artık isteklerimi bastıranların yanında duramam.” diyor. Belki de, baleyle uğraşmasından rahatsız olan çevresindeki bir kişiyi işaret ediyor. Ya da Instagram’da güzel fotoğraflar paylaşmasını eleştiren. Belki de çok daha basit, sürdüğü rujun rengine takılan.

Failinin, yaptığı şeyleri yapmasını istemeyen ve bunu takıntı haline getiren birisi olduğunun sinyalini veriyor. Ve bunun böyle olduğunu da hepimiz biliyoruz. Çünkü erkek çocuklarımıza bunu öğretiyoruz.

“Ya senindir, ya da kara toprağın!”