Sosyal Mecralar Bir Ucube Sirkine Nasıl Dönüştü?
Kendi eleştirilerimizle bir kaos yaratıyoruz. Siz siz olun, tüm bu içerikleri görmezden gelerek algoritmanızdan tamamen temizleyin.
Kendi eleştirilerimizle bir kaos yaratıyoruz. Siz siz olun, tüm bu içerikleri görmezden gelerek algoritmanızdan tamamen temizleyin.
Diamond Tema ile Cemre Demirel’in Yer6 Film YouTube kanalında yayınlanan “Din ve Ahlak” konulu yayınına yönelik bir deneme yazısı.
İlim 'bir şeyi gerçek yönleriyle kavrama uğraşı’ hikmet ise 'gizine ulaşılamayan şey’ anlamında kullanılır. Hangisini seçmek gerekir?
Kübra, yönetmenliğini Durul Taylan ve Yağmur Taylan’ın yaptığı, Netflix’te yayınlanan dram ve gerilim türündeki yerli internet dizisi.
Tanrı Duyar Hiç Değilse / Duygularımızı pazara çıkaralım, bir köle gibi aşağılayalım mesela. / Açık arttırmada ucuza satalım.
Kötülerin daha güçlü ve daha kalabalık olduğu bir dünyada hassas olduğumuz konularda ortak çözümler geliştirilebilir mi?
İnsanoğlu doğadaki diğer canlılardan farklı olarak kendi türünü eleştirebiliyor, yargılayabiliyor ve sistemli cezalar verebiliyor.
Varoluşun doğasını sorgulayan bir çocuğun; anne-babası ve onları çevreleyen toplumla çatışmasını anlatan vurucu bir dizi.
Aile oluşumuna ve rollerin çerçevesiz dönüşümüne mizahi bir başkaldırı niteliğinde yanıt veren Berkun Oya imzalı Kocaman Bir Alkış...
Kavramları iyice çözümlemeden yaşadığımız bir hayatta, kullandığımız sözcükler yalnızca bir masalın figürleri konumunda kalırlar.
Acı veren gerçeklerdense tatlı yalanları duymayı tercih ederiz. Ve böylece kendimiz dışındaki tüm yalancılara şüpheyle bakmayı öğreniriz
Acı gerçeklerin rutin hale geldiği bir dünyada gerçekleri arayan ruhları yorucu bir yolculuk beklemektedir. Sonu gelmeyen bir yolculuk.
İnsan beyni evrenin en karmaşık sistemini barındırıyor. Buna rağmen insanoğlunun tarihi serüveni çok da karmaşık gözükmüyor.
Mürekkebi tükenmiş bir kalemin, suskunluğu vurur ta ciğerlerime. Yaşanacak ne varsa zamanın kör pencerelerinde kalmış gibi.
İnsanların çoğunluğu benliği ile bedeninin bütünleşik olduğunu düşünüyor. Bu biraz da yaşamın devamlılığı ile ilgili bir mevzu.
Bilemediklerimiz yüzünden, insana dair çok şeyi çözdük sanıyoruz. Birbirimizden öğrenmeliyiz, her şeyi yaşayacak kadar vaktimiz yok.
Kendi küçük dünyamızda hepimiz çok önemliyiz. Diğer insanlar açısından ise ürettiğimiz maddi-manevi fayda oranında önemli olabiliyoruz.
Senelerce iktisat bilimi; sınırsız insan ihtiyaçlarının sınırlı kaynaklarla karşılanması gibi saçma bir tanımla karşımıza çıkartıldı.
Yazık şu çağın erkeklerine vallahi! Sanırım dünya tarihinde emsali görülmemiş bir eziklik içerisinde!
İliklerine kadar hissediyorken soğuğu. Soğuklar kentine dönüşüyor her şey. Her şey bu kadar soğukken, şimdi kaç güneş ısıtabilir bu kenti?
Biliyorum çatlayacak beynim, yere dökülecek. Daha ne kadar kaldırabilecekse varlığım; her haliyle tükeneceği günü bekleyecek.
İzmaritler… Hayat yollarında sıkışmış insanı temsil ediyor. Mesai arasına sıkışmış sigara molasını...
Ülkelerin sınırları aynı zamanda ulusların da sınırlarını belirler. Bir ulusun talihini de fertlerinin her gün yaptığı tercihler belirler.
İnsanı hayatta tutan büyük olaylar diye düşünürüz. Oysaki diri tutan şeyler hep ufak tefektir.
Sen söyle Aziz, saf bir masumiyetin ödülü, sözde masum kalpleri tatmin etmek mi? Çıkarsız iyiliklerin iltifatı ne olmalı?