Ay'ın Karanlık Yüzünü Görüntüleyen İlk Uzay Aracı
1959 yılında Sovyetler Birliği tarafından fırlatılan Luna 3 uzay aracı, insanlık tarihinde önemli bir dönüm noktası oldu.
Fotoğrafçı Hal adını kullanan bir yaratıcı, sevginin sarmalandığı bir alan yaratmak için insanları genellikle kapalı alanlarda resmediyor.
Bu durum başlangıçta kulağa rahatsız edici gelse de, Hal'in çalışmaları durumun her zaman böyle olmadığına işaret ediyor. Japon sanatçının Flesh Love All adlı serisi, romantik aşktan ailevi aşka kadar aşkın pek çok biçimini ifade etme arzusuyla yaratılmış.
Hal, sadece sevginin bile "ırklar ve farklılıklar arasında bile her şeyi bir araya getirme gücüne sahip olabileceğini" belirtiyor. Bu fikir onu, kelimenin tam anlamıyla sevginin sarmalandığı bir alan yaratmaya yöneltti. Görüntüler, vakumla paketlenmiş ve plastik içinde korunmuş insanlar ve çevrelerinden oluşuyor.
Evlerin içinde ve dışında çekilen fotoğraflarda özneler, tüm havanın emildiği plastik bir ambalaja sarılmış durumda. Bu durum yüz hatlarını bozuyor, kıyafetlerini ve eşyalarını eziyor. En önemlisi de, birbirleriyle kaynaşmalarını ve bağımsız hareket edememelerini sağlıyor. Sanatçı bu durumu şu şekilde özetliyor:
Sevdiğin şeyler ve dünyan bir olacak. Bence bu ideal bir aşk biçimi.
Özellikle klostrofobik biriyseniz bu sizi biraz ürkütebilir ama Hal'in kavramsal çalışmasında romantik bir nosyon var. Bazen hayatımızdaki en yakın insanlardan bıkabilir ya da rahatsız olabiliriz. Ne de olsa, damarımıza nasıl basacaklarını bilirler. Ancak onlarsız olma ihtimaliyle karşı karşıya kaldığımızda, onlara sıkıca sarılmak ve kimi (ve neyi) çok sevdiğimizi korumak isteriz.
İçimizde sakladığımız derin duyguların dışa vurumu olan Flesh Love All serisinden bazı sahnelere göz atmak için galerimizi ziyaret edebilir ve daha fazlası için sanatçının web sitesini takipte kalabilirsiniz.