Seyahat Rehberi: Singapur
Asya’nın incisi Singapur, zengin kültürü, eşsiz mutfağı ve doğayla iç içe şehir yapısıyla en çok ziyaret edilen ülkelerinden biridir.
Tiyatro ve sinema oyuncusu, birçok türde kitap yazarı ve Ortaoyuncular Tiyatro Topluluğu’nun kurucusu olan Ferhan Şensoy’u tanıyalım.
1951’de Samsun’un Çarşamba ilçesinde doğan usta ismin, henüz 18 yaşındayken Yeni Ufuklar ve Soyut dergilerinde öykü ve şiirleri yayınlanmış ve müteakip senelerde Devekuşu Kabare’de oyunları sahnelenmeye başlamıştır.
1970 yılında Çarşamba Lisesi’nden mezun olduktan hemen sonra tiyatro alanına hızlı bir giriş yapan Şensoy, 1971’de Grup Oyunları bünyesinde ilk kez profesyonel anlamda oyunculuk deneyimi elde etmiş ve hemen ardından eğitim almak adına üç seneliğine yurt dışına çıkmıştır.
1972-75 yılları arasında Fransa’da Jerome Savary ve Andre-Louis Perinetti gibi büyük isimlerle çalışma imkânı bulmuş ve bu sürecin sonunda Montreal’de oynanan Ce Fou De Gogol oyunuyla “En İyi Yabancı Yazar” ödülüne layık görülmüştür. Hemen ardından yine Montreal’de sergilenen Harem Qui Rit isimli müzikalde hem yönetmenlik hem de oyunculuk yapmıştır.
Türkiye’ye döndükten sonra hiç hız kesmeden Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu ve Türk Yazarları Tiyatrolarında yönetmenlik ve oyunculuk yapmaya devam etmiş ve senaryosu kendisine ait olan “Dur Konuşma Sus Söyleme” isimli oyunda rol aldıktan sonra Ali Poyrazoğlu ile birlikte ilk televizyon oyunculuğu için teklif almıştır.
Hemen iki sene sonra, hem ilk kitabı olan “Kazancı Yokuşu”nu yayınlamış hem “Kızını Dövmeyen Dizini Döver” isimli yapımla sinema sektörüne adım atmış hem de aynı yıl Mete İnsesel ile Anyamanya Kumpanya Tiyatrosu’nu kurmuştur. Fakat bu süreç onun için biraz yorucu geçmiştir. “Bizim Sınıf” adlı televizyon dizisi, ‘öğretmenlerin manevi şahsiyetini tezyif ettiği gerekçesiyle’ TRT’de yasaklanmış, oyunculuk yaptığı “Evdekiler” ve “Giyim Kuşam Dünyası” yapımları yayından kaldırılmıştır. Bunun üzerine Şensoy, Ayfer Feray Tiyatrosu’na geçiş yapmıştır. Burada 1980 yılına kadar çeşitli oyunlar yönetmiş, oyunlarda oynamış ve hatta bazı oyunların müziklerini de bestelemiştir.
1980 yılında Ortaoyuncular adıyla ikinci kez kendi tiyatrosunu kurmuş ve günümüze dek elliyi aşkın oyunun oynandığı bu topluluk bünyesinde “Nöbetçi Tiyatro” adlı bir gençlik grubu kurarak, yeni tiyatro sanatçılarının yetiştirilmesine de katkıda bulunmuştur.
Fuat Güner'le birlikte müziklerini yaptığı, yönetmen koltuğunda oturup oyuncu olarak da yer aldığı “Şahları da Vururlar” oyunu, Avni Dilligil Jüri Özel Ödülü ile birlikte Dergi-13’ün “En Başarılı Oyun Ödülü”ne de layık görülmüştür. Çeşitli sahnelerde gösterimi devam eden oyun, aynı zamanda Ortaoyuncular Yayınları’nın basılan ilk kitabı olma özelliğini de taşıyacaktır.
1981-86 yılları arasında daha birçok tiyatro oyununa ve televizyon dizisine çeşitli şekillerde katkılarda bulunan usta ismin, bu dönemler arasındaki en dikkat çekici oyunu Muzır Müzikal olmuş ve 77. gösteriminin ardından sahnelendiği Şan Tiyatrosu 7 Şubat 1987 günü şüpheli bir biçimde yanmıştır. Hemen ardından bu oyun sebebiyle mahkemeye verilmiş ve 21 gün hapis cezasına çarptırılmıştır.
Muzır Müzikal’in son bulmasının ardından tek kişilik bir gösteri olan Ferhangi Şeyler'de oynamaya başlamıştır. Tek kişilik oyunu Ferhangi Şeyler, 1987 yılından beri aralıksız devam eden en tanınmış oyunudur. Birçok kesim tarafından stand-up komedilerinin ilham kaynağı olduğu düşünülse de, kendisi bunu "Ferhangi Şeyler’den etkilenmiş olabilirler ama bu oyun bir stand up değildir." diyerek açıklamıştır.
1988'de, kendisine Ulvi Uraz Ödülü ve Sanat Kurumu Ödülü’nü getiren, Münir Özkul ve Erol Günaydın'ın da yer aldığı “İstanbul'u Satıyorum” oyununu yeniden yazmış ve müziklerini yapmıştır. “İstanbul'u Satıyorum” ve “Ferhangi Şeyler” oyunlarının gösterileri sürerken; Avni Dilligil, İsmail Dümbüllü, Nasrettin Hoca Mizah Ödülü ve Kültür Bakanlığı Jüri Özel Ödülü gibi ödüllerin sahibi oldu.
Aynı sene Düşbükü kitabını da yayımlamış ve Anca Visdey'in “Don Juan ile Madonna” oyununu Fransızca’dan çevirmiştir. Yönettiği oyunda Derya Baykal'la sahneyi paylaşan Şensoy, daha sonra Baykal’la hayatını da paylaşmak istemiş ve evliliklerinden Müjgan Ferhan (1989) ve Neriman Derya (1990) adında iki kızları olmuştur.
Kel Hasan Efendi'den günümüze gelen Ortaoyuncuları Kavuğu’nu 1989 yılında Münir Özkul'dan devralan Ferhan Şensoy, tarihi Ses Opereti'ni onararak, “Ses 1885” adıyla tekrardan açmıştır. Aynı yıl, yönetmenliğini Yavuz Özkan'ın yaptığı “Büyük Yalnızlık” filminde Sezen Aksu ile birlikte oynamıştır.
1991’de “İstanbul’u Satıyorum” adlı oyunu Tomris Uyar tarafından İngilizceye çevrilmiş ve 1992’de, “İngilizce Bilmeden Hepinizi I Love You” kitabını yayımlamıştır. Bu süreçte “Ferhangi Şeyler” oyunu, Sidney ve Melbourne'de sahnelenmiştir.
1993 yılında, Türkçe olarak yeniden yayınladığı Şu Gogol Delisi adlı oyunu “Avni Dilligil En Özgün Oyun Ödülü”ne layık görülmüş, oyunda yer alan Derya Baykal “Avni Dilligil En İyi Kadın Oyuncu Ödülü”nü, Canan Göknil de “Avni Dilligil En İyi Giysi Ödülü”nü kazanmıştır.
“Güle Güle Godot” ve “Denememeler” aldı iki kitabı yayımlanan usta ismin, “Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı” oyunu amatör bir Türk tiyatro topluluğu tarafından New York'ta sergilenmiştir.
1994 senesinde, kiraladığı bir gemiyi yüzen tiyatroya dönüştürmüş ve “İçinden Dalga Geçen Tiyatro” adını verdiği bu gemide, yazdığı, müziklerini yaptığı, oynadığı ve yönettiği “Seyircili Seyir Defteri” adlı oyunda oynarken, aynı geminin 2. katındaki barda gece 24:00'ten sonra Kırkambar-Gece Tiyatrosu kabare gösterisini sergilemiştir. Bu yüzen tiyatro projesi, usta sanatçıya İsmail Dümbüllü Ödülü’nü getirmiştir.
Aynı dönem içerisinde “Güle Güle Godot” adlı eseri Paris'te amatör bir tiyatro topluluğu tarafından “Adieu Godot” ismiyle Fransızcaya çevrilmiş ve “Hayrola Karyola” oyunu Yugoslavya'da Prizren Kültürevi Türk Tiyatrosu’nda oynanmaya başlamıştır. “Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı” ve “Parasız Yaşamak Pahalı” oyunları da bir Türk tiyatro topluluğu olan Amsterdam Deneme Sahnesi Topluluğu tarafından sahneye konmuştur.
1996’da “Ferhangi Şeyler” oyunu, Stuttgart, Duisburg, Bochum, Berlin, Wuppertal, Köln, Nürnberg, Münih, Frankfurt, Hamburg, Amsterdam ve Zürih'te sergilenmiştir. Ertesi sene, toplamda 1266 kez sahnelenen bu meşhur oyunla “En Başarılı İletişimciler Ödülü” ve “En İyi Deneme Yazarı Ödülleri”ni kazanmıştır. Devam eden yıllarda Amsterdam, Brüksel, Londra, Gazimağusa, Washington, New York, Montreal ve Toronto’da da sahnelenen gösteri, 2000 senesine kadar 1400 kez sahnelenme başarısına ulaşarak, usta tiyatrocuya “Avni Dilligil En İyi Yönetmen Ödülü”nü kazandırmıştır.
2006 yılında, Türkiye’nin en unutulmaz mizah yapımlarından biri olan “Pardon” filmiyle, Mizah Üretenler Derneği’nin en iyi senaryo ödülünü alana kadar geçen 5 senede, kızlarının da profesyonel tiyatroya ilk adım attıkları oyunlar da dahil birçok oyunu yazan, yöneten ve dekorunu düzenleyen sanatçı, bunun yanı sıra yazım hayatına da devam etmiş, çeviriler yapmış ve hatta kitaplarının da yurt dışında farklı dillerde çevirimleri yapılmaya devam etmiştir.
Hatta 2007 senesinde “Elveda SSK” kitabıyla” Altın Sayfa Son Beş Yılın En İyi Mizah Kitabı Ödülü”nü almıştır. 2016 yılında Ortaoyuncuları Kavuğu’nu, kadim dostu Rasim Öztekin’e teslim edene değin, “Ferhangi Şeyler” 1624, “Beni Ben mi Delirttim?” 242, “Fername” 213, “Aşkımızın Son Durağı” 91, “Boşgezen ve Kalfası” 36 kez sahnelenmiş ve Ferhan Şensoy, bu unutulmaz eserlerle, özellikle tiyatro dünyamızın hatta tüm dünyadaki tiyatro sanatının unutulmaz bir ismi haline gelmiştir.
Kavuğu devrettikten sonra dahi 2019 yılına kadar tiyatro, sinema ve yazı kariyerine devam eden, hastalığı ağırlaşana kadar çalışmayı ve üretmeyi bırakmayan usta tiyatrocu Ferhan Şensoy, tarihler 30 Ağustos 2021 gecesini gösterdiğinde, bir süredir tedavi görmekte olduğu İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesinde solunum yetmezliği sebebiyle 70 yaşında yaşamını yitirdi.