Amerika'nın Kölelik Tarihiyle İlgili İlk Müzesi

29.09.2023 / Tarih / Genel

Kölelik Amerika tarihinin acı verici ama önemli bir parçası, zira artçı sarsıntıları bugün bile ABD’deki insanları etkilemeye devam ediyor.

Bir adam bunun o kadar önemli olduğunu düşündü ki, bu konuya adanmış bir müze oluşturmak için 15 yılını verdi ve kendi parasından 8 milyon dolardan fazla harcadı. New Orleans'ın yaklaşık 35 mil dışında bulunan Whitney Plantation, 2014 yılında açıldığında kölelik tarihine odaklanan ilk Amerikan müzesi oldu.

Dava avukatı John Cummings tarafından kurulan ve finanse edilen Whitney Plantasyonu, güneyi süsleyen çok sayıdaki turistik plantasyondan belirgin bir şekilde farklı. Burada kölelik gölgelerde saklanmıyor, aksine gün ışığına çıkarılıyor.

Kölelik tarihi konusunda uzmanlaşmış Senegalli bir akademisyen olan Dr. Ibrahima Seck, Whitney'in araştırma direktörü ve öğretici programın yönlendirilmesine yardımcı oluyor. Seck, müzenin neredeyse tüm gelişim sürecinde Cummings'in yanında yer almış ve müzenin hayata geçirilmesi için birlikte çalışmışlar. 2015 yılında The New York Times'a verdiği demeçte Senegalli akademisyen şu açıklamalarda bulunuyor:

Tarihçiler olarak araştırma yapıyoruz, tezler yazıyoruz ve konferanslara gidiyoruz, ancak bilginin çok azı dışarı çıkıyor. İşte bu yüzden böyle bir yer çok önemli. Her gün bunun ne kadar olağanüstü olduğunu düşünüyorum. Yüz elli yıl önce, şu anda burada yaptığım şeyi yapamazdım. Köle olurdum.

Komşular uzun yıllar boyunca beyaz olan Cummings'in arazide ne yaptığı konusunda şüphe duydular. Daha sonra, Whitney Plantasyonu'nun misyonu netleştiğinde, birçok kişi servetini neden bu projeye harcadığını sorguladı. Cummings, karşı çıkanlara basitçe şunu soruyordu:

Köleliğin hikâyesinin önemli olduğunu düşünmüyor musunuz?