Bağışlama Sözleşmesi

29.12.2023 / Genel

Bir kişinin başka bir kişiye veya kuruluşa belirli bir mal, hak veya menfaati gönüllü olarak devrettiğini ifade eden bir hukuki belgedir.

Bağışlama Sözleşmesi

Bağışlama sözleşmesi, Türk Borçlar Kanunu'nun 285. maddesinde tanımlanan, bağışlayanın malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak bir kazandırma yapmayı üstlendiği, temlik borcu doğuran, ivazsız ve tek tarafa borç yükleyen bir sözleşme türüdür.

Bağışlama sözleşmesinin özellikleri şu şekilde sıralanabilir:

  • Tek taraflı bir sözleşmedir. Bağışlama sözleşmesinde sadece bağışlayan taraf borç altına girer. Bağışlanan, sözleşmenin geçerliliği için herhangi bir edimde bulunmaz.
  • İvazsız bir sözleşmedir. Bağışlama sözleşmesinde bağışlanan, bağışlayana herhangi bir karşılık vermez.
  • Sağlararası bir sözleşmedir. Bağışlama sözleşmesi, kural olarak bağışlayanın ölümünden önce bağışlanana kazandırmanın yapıldığı anda hüküm ifade eder.
  • Temlik borcu doğuran bir sözleşmedir. Bağışlama sözleşmesi ile bağışlayan, bağışlanana kazandırmanın yapılmasını üstlenir.

Bağışlama Sözleşmesinin Unsurları

Bağışlama sözleşmesinin unsurları, Türk Borçlar Kanunu'nun 285. maddesinde şu şekilde belirtilmiştir:

  • Kazandırıcı İşlem Niteliğinde Olması: Bağışlama sözleşmesi ile bağışlayanın malvarlığından bağışlanana bir kazandırma yapılır. Bu kazandırma, ayni hak, alacak hakkı veya başka malvarlığı değerleri olabilir. Örneğin, bağışlayan bir taşınmazını, bir arabasını veya bir para miktarını bağışlayabilir.
  • Karşılıksız Olması: Bağışlama sözleşmesi, karşılıksız bir sözleşmedir. Bağışlanan, bağışlayana herhangi bir karşılık vermez. Bu, bağışlamanın temel unsurlarından biridir.
  • Tarafların Anlaşması: Bağışlama sözleşmesi, tarafların karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanları ile kurulur. Bağışlamanın kabulü açık olabileceği gibi örtülü de olabilir. Örneğin, bağışlanan bağışlamayı kabul etmek için bağışlayana teşekkür ederse, bu örtülü bir kabul olarak kabul edilebilir.

Bağışlama sözleşmesinin unsurlarından birinin bulunmaması halinde, sözleşme geçersiz olur. Örneğin, bağışlamanın konusunun açıkça belirtilmemesi durumunda, sözleşme geçersiz olur.

Bağışlama sözleşmesinin unsurları, bağışlama sözleşmesinin geçerliliği için gereklidir. Bu unsurların bulunması, sözleşmenin geçerliliğini sağlar.

Bağışlama Sözleşmesinde Ehliyet

Bağışlama sözleşmesi, bağışlayanın malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak bir kazandırma yapmayı üstlendiği, ivazsız ve tek tarafa borç yükleyen bir sözleşme türüdür. Bağışlama sözleşmesinin geçerliliği için tarafların ehliyetli olması gerekir.

Bağışlayanın Ehliyeti

Bağışlama yapacak kişinin tam fiil ehliyetine sahip olması yani ergin (reşit) ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı bulunmaması gerekir. Küçük ve kısıtlılar yasal temsilcilerinin izniyle de olsa bağışlama yapamayacakları gibi onlar adına yasal temsilcileri de bağışlama yapamaz.

TMK m. 449 hükmüne göre;

“Vesayet altındaki kişi adına kefil olmak, vakıf kurmak ve önemli bağışlarda bulunmak yasaktır.”

Tam ehliyetli olsa bile bir kişinin diğerinden mal kaçırmak veya katılma alacağını azaltmak amacıyla karşılıksız kazandırmada bulunması hukuka aykırıdır (TMK m. 229).

Bağışlananın Ehliyeti

Bağışlamayı kabul eden kişinin tam ehliyetli olması şart değildir. Ayırt etme gücüne sahip küçük ve kısıtlılar bağışlamayı kabul edebilirler.

Türk Borçlar Kanunu’nun m. 287/c.1 hükmüne göre;

“Fiil ehliyeti bulunmayan kişi ayırt etme gücüne sahipse, bağışlamayı kabul edebilir.”

TBK m. 287/c. 2 hükmüne göre, bağışlananın yasal temsilcisi bu kişinin bağışlamayı kabulünü yasaklar veya bağışlanılan şeyin geri verilmesini emrederse, bağışlama ortadan kalkar.

Önemli bağışlar: Türk Medeni Kanunu'nun 449. maddesine göre, vesayet altındaki kişi adına kefil olmak, vakıf kurmak ve önemli bağışlarda bulunmak yasaktır.

Mal rejimi ve miras hukukundan kaynaklanan sınırlamalar: Bağışlama sözleşmesi, mal rejimi veya miras hukukundan kaynaklanan sınırlamalara tabi olabilir.

Hukuk dışı bağışlamalar: Bir eşin diğerinden mal kaçırmak veya katılma alacağını azaltmak amacıyla karşılıksız kazandırmada bulunması hukuka aykırıdır.

Kanunda belirtilen bazı karşılıksız kazandırmalar, ölüme bağlı tasarruflar gibi tenkise tabidir.

Savurganlık nedeniyle bağışlamanın iptali: Bağışlamayı izleyen bir yıl içinde başlatılmış bir yargılama sonucunda bağışlayanın, savurganlığı yüzünden kısıtlanmasına karar verilirse, o bağışlama mahkemece iptal edilebilir.

Bağışlama Sözleşmesinin Çeşitleri

Bağışlama sözleşmesi, bağışlayanın malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak bir kazandırma yapmayı üstlendiği, ivazsız ve tek tarafa borç yükleyen bir sözleşme türüdür. Bağışlama sözleşmesi, Türk Borçlar Kanunu'nun 285. maddesinde düzenlenmiştir.

Bağışlama sözleşmesinin çeşitleri, bağışlamanın yapıldığı zamana, bağışlamanın konusuna ve bağışlamanın hüküm doğurmasına bağlandığı koşula göre belirlenir.

Bağışlamanın yapıldığı zamana göre çeşitleri:

  • Sağlararası bağışlama: Bağışlama sözleşmesinin kurulduğu anda bağışlanmanın konusunun bağışlanana teslim edilmesiyle hüküm ifade eden bağışlama türüdür. TBK m. 289 hükmüne göre, elden bağışlama, bağışlayanın bir taşınırını bağışlanana teslim etmesiyle kurulmuş olur.
  • Ölüme bağlı bağışlama: Bağışlayanın ölümünden sonra hüküm ifade eden bağışlama türüdür. Yerine getirilmesi bağışlayanın ölümüne bağlı bağışlama hukuki niteliği itibariyle sağlar arası bir işlem olmadığı gibi ölüme tasarruf da değildir. Yerine getirilmesi bağışlayanın ölümüne bağlı olan bağışlama, hukuki niteliği itibariyle bir bağışlama sözü verme olup bağışlanılan şeyin zilyetliğini devir ve mülkiyetini geçirme borcu bağışlayanın mirasçıları tarafından yerine getirilir.

Bağışlamanın konusuna göre çeşitleri:

  • Taşınır bağışlama: Taşınır malların bağışlanmasıdır. Elden bağışlama, taşınır bağışlama için geçerlidir.
  • Taşınmaz bağışlama: Taşınmaz malların bağışlanmasıdır. Taşınmaz bağışlama için yazılı şekil şartı aranır.
  • Alacak bağışlama: Bağışlayanın, bir üçüncü kişiye olan alacağını bağışlamasıdır.
  • Hizmet bağışlama: Bağışlayanın, bağışlanana bir hizmette bulunmasını üstlenmesidir.

Bağışlamanın hüküm doğurmasına bağlandığı koşula göre çeşitleri:

  • Koşulsuz bağışlama: Koşula bağlanmayan bağışlama türüdür.
  • Koşula bağlı bağışlama: Bağışlamanın hükümlerinin doğurması gelecekte oluşması şüpheli bir olaya bağlandığı bağışlama türüdür. Koşul, hukuka ya da ahlaka aykırı ise bağışlama sözleşmesi geçersizdir. Koşulun gerçekleşmesi imkansız ise sözleşme geciktirici koşulda tümüyle geçersiz; bozucu koşulda tümüyle geçerlidir.
  • Yüklemeli bağışlama: Bağışlayanın, bağışlanana belirli bir davranışta bulunmayı emrettiği bağışlama türüdür. Bağışlanan yüklenilen bu davranış olumlu veya olumsuz maddi veya manevi nitelikte olabilir.

Mirasçılar Bağışlananı Geri Alabilir mi?

Bağışlama sözleşmesi, bağışlayanın malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak bir kazandırma yapmayı üstlendiği, ivazsız ve tek tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. Bağışlama sözleşmesi, Türk Borçlar Kanunu'nun 285. maddesinde düzenlenmiştir.

Bağışlama sözleşmesi, kural olarak bağışlayanın ölümünden önce hüküm ifade eder. Ancak, bağışlamanın konusunun taşınmaz olması halinde, bağışlama sözleşmesi için yazılı şekil şartı aranır.

Bağışlama sözleşmesi, bağışlayanın ölümünden sonra hüküm ifade ederse, bağışlanan, bağışlamanın konusunu zilyetliğinde bulundurursa, bağışlayanın mirasçıları, bağışlamayı bir yıllık süre içinde geri alabilirler.

Bağışlayanın mirasçıları, bağışlamayı geri almak için dava açabilirler. Dava, bağışlayanın ölümünden itibaren bir yıllık süre içinde açılmalıdır. Davada, mirasçıların bağışlamayı geri alma hakkının olduğunun kanıtlanması gerekir.

Mirasçıların bağışlamayı geri alma hakkı, bağışlamanın yapıldığı tarihte yürürlükte olan hükümlere tabidir.

Bağışlamanın geri alınması, bağışlamanın hükümsüz hale gelmesi anlamına gelir. Bağışlamanın geri alınması halinde, bağışlanan, bağışlamanın konusunu bağışlayanın mirasçılarına teslim etmek zorundadır.

Bağışlamanın geri alınması, bağışlayanın saklı paylarını ihlal etmez.

Bağışlamanın geri alınmasına ilişkin diğer hükümler şunlardır:

  • Bağışlayanın mirasçıları, bağışlamanın konusunu bağışlanandan teslim almadan önce, bağışlamayı geri alma hakkını kendi aralarında veya bağışlananla anlaşarak devredebilirler.
  • Bağışlamanın konusunun, bağışlanan tarafından üçüncü bir kişiye satılmış olması halinde, mirasçılar, bağışlamayı geri almak için, bağışlanana veya üçüncü kişiye dava açabilirler.
  • Bağışlamanın konusunun, bağışlanan tarafından tüketilmiş veya yok edilmiş olması halinde, mirasçılar, bağışlamanın değerinin tazmin edilmesini talep edebilirler.