
Sosyal Medya'da Silinen Paylaşımları Geri Getirme Yöntemleri
Yanlışlıkla sildiğiniz Instagram, TikTok ve Facebook paylaşımlarını geri almak mümkün olduğunu biliyor muydunuz?
Bir kişinin başka bir kişiye veya kuruluşa belirli bir mal, hak veya menfaati gönüllü olarak devrettiğini ifade eden bir hukuki belgedir.
Bağışlama sözleşmesi, Türk Borçlar Kanunu'nun 285. maddesinde tanımlanan, bağışlayanın malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak bir kazandırma yapmayı üstlendiği, temlik borcu doğuran, ivazsız ve tek tarafa borç yükleyen bir sözleşme türüdür.
Bağışlama sözleşmesinin özellikleri şu şekilde sıralanabilir:
Bağışlama Sözleşmesinin Unsurları
Bağışlama sözleşmesinin unsurları, Türk Borçlar Kanunu'nun 285. maddesinde şu şekilde belirtilmiştir:
Bağışlama sözleşmesinin unsurlarından birinin bulunmaması halinde, sözleşme geçersiz olur. Örneğin, bağışlamanın konusunun açıkça belirtilmemesi durumunda, sözleşme geçersiz olur.
Bağışlama sözleşmesinin unsurları, bağışlama sözleşmesinin geçerliliği için gereklidir. Bu unsurların bulunması, sözleşmenin geçerliliğini sağlar.
Bağışlama Sözleşmesinde Ehliyet
Bağışlama sözleşmesi, bağışlayanın malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak bir kazandırma yapmayı üstlendiği, ivazsız ve tek tarafa borç yükleyen bir sözleşme türüdür. Bağışlama sözleşmesinin geçerliliği için tarafların ehliyetli olması gerekir.
Bağışlayanın Ehliyeti
Bağışlama yapacak kişinin tam fiil ehliyetine sahip olması yani ergin (reşit) ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı bulunmaması gerekir. Küçük ve kısıtlılar yasal temsilcilerinin izniyle de olsa bağışlama yapamayacakları gibi onlar adına yasal temsilcileri de bağışlama yapamaz.
TMK m. 449 hükmüne göre;
“Vesayet altındaki kişi adına kefil olmak, vakıf kurmak ve önemli bağışlarda bulunmak yasaktır.”
Tam ehliyetli olsa bile bir kişinin diğerinden mal kaçırmak veya katılma alacağını azaltmak amacıyla karşılıksız kazandırmada bulunması hukuka aykırıdır (TMK m. 229).
Bağışlananın Ehliyeti
Bağışlamayı kabul eden kişinin tam ehliyetli olması şart değildir. Ayırt etme gücüne sahip küçük ve kısıtlılar bağışlamayı kabul edebilirler.
Türk Borçlar Kanunu’nun m. 287/c.1 hükmüne göre;
“Fiil ehliyeti bulunmayan kişi ayırt etme gücüne sahipse, bağışlamayı kabul edebilir.”
TBK m. 287/c. 2 hükmüne göre, bağışlananın yasal temsilcisi bu kişinin bağışlamayı kabulünü yasaklar veya bağışlanılan şeyin geri verilmesini emrederse, bağışlama ortadan kalkar.
Önemli bağışlar: Türk Medeni Kanunu'nun 449. maddesine göre, vesayet altındaki kişi adına kefil olmak, vakıf kurmak ve önemli bağışlarda bulunmak yasaktır.
Mal rejimi ve miras hukukundan kaynaklanan sınırlamalar: Bağışlama sözleşmesi, mal rejimi veya miras hukukundan kaynaklanan sınırlamalara tabi olabilir.
Hukuk dışı bağışlamalar: Bir eşin diğerinden mal kaçırmak veya katılma alacağını azaltmak amacıyla karşılıksız kazandırmada bulunması hukuka aykırıdır.
Kanunda belirtilen bazı karşılıksız kazandırmalar, ölüme bağlı tasarruflar gibi tenkise tabidir.
Savurganlık nedeniyle bağışlamanın iptali: Bağışlamayı izleyen bir yıl içinde başlatılmış bir yargılama sonucunda bağışlayanın, savurganlığı yüzünden kısıtlanmasına karar verilirse, o bağışlama mahkemece iptal edilebilir.
Bağışlama Sözleşmesinin Çeşitleri
Bağışlama sözleşmesi, bağışlayanın malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak bir kazandırma yapmayı üstlendiği, ivazsız ve tek tarafa borç yükleyen bir sözleşme türüdür. Bağışlama sözleşmesi, Türk Borçlar Kanunu'nun 285. maddesinde düzenlenmiştir.
Bağışlama sözleşmesinin çeşitleri, bağışlamanın yapıldığı zamana, bağışlamanın konusuna ve bağışlamanın hüküm doğurmasına bağlandığı koşula göre belirlenir.
Bağışlamanın yapıldığı zamana göre çeşitleri:
Bağışlamanın konusuna göre çeşitleri:
Bağışlamanın hüküm doğurmasına bağlandığı koşula göre çeşitleri:
Mirasçılar Bağışlananı Geri Alabilir mi?
Bağışlama sözleşmesi, bağışlayanın malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak bir kazandırma yapmayı üstlendiği, ivazsız ve tek tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. Bağışlama sözleşmesi, Türk Borçlar Kanunu'nun 285. maddesinde düzenlenmiştir.
Bağışlama sözleşmesi, kural olarak bağışlayanın ölümünden önce hüküm ifade eder. Ancak, bağışlamanın konusunun taşınmaz olması halinde, bağışlama sözleşmesi için yazılı şekil şartı aranır.
Bağışlama sözleşmesi, bağışlayanın ölümünden sonra hüküm ifade ederse, bağışlanan, bağışlamanın konusunu zilyetliğinde bulundurursa, bağışlayanın mirasçıları, bağışlamayı bir yıllık süre içinde geri alabilirler.
Bağışlayanın mirasçıları, bağışlamayı geri almak için dava açabilirler. Dava, bağışlayanın ölümünden itibaren bir yıllık süre içinde açılmalıdır. Davada, mirasçıların bağışlamayı geri alma hakkının olduğunun kanıtlanması gerekir.
Mirasçıların bağışlamayı geri alma hakkı, bağışlamanın yapıldığı tarihte yürürlükte olan hükümlere tabidir.
Bağışlamanın geri alınması, bağışlamanın hükümsüz hale gelmesi anlamına gelir. Bağışlamanın geri alınması halinde, bağışlanan, bağışlamanın konusunu bağışlayanın mirasçılarına teslim etmek zorundadır.
Bağışlamanın geri alınması, bağışlayanın saklı paylarını ihlal etmez.
Bağışlamanın geri alınmasına ilişkin diğer hükümler şunlardır: