Film İncelemesi: Karayip Korsanları

19.1.2020 / Sinema / Eğlence

2003 yılında çekilen ilk filmi ile büyük ilgi gören Pirates of the Caribbean serisi, Johnny Depp’in bilinen en iyi filmlerindendir.

Başrolünde Johnny Depp, Keira Knightley ve Orlando Bloom gibi ünlü isimlerin yer aldığı Pirates of the Caribbean (Karayip Korsanları), dünya genelinde en çok izlenen ve en çok hayran kitlesi bulunan serilerden bir tanesidir.

İspanyol denizlerinde geçen macerada ünlü Kara İnci gemisinin kaptanlığını Jack Sparrow (Johnny Depp) yapmaktadır. İngiliz kraliyet ailesinin asil kızı Elizabeth Swann (Keira Knightley) ise demirci Will Turner (Orlando Bloom) ile aşk yaşar ve denizlere açılarak korsan olma yolunda adım atarlar.

Karayip Korsanları 1 – Kara İnci’nin Laneti

Çocuk yaşlarda babası ile denize açılan Elizabeth Swann, denizde bir çocuk görür. Gemiye çıkartılan çocuk aslında bir korsandır. Bunu sadece Elizabeth’e söyler. Elizabeth ise çocuğun boynundaki korsan kolyesini alır ve saklar.

Aradan uzun yıllar geçer. Demir ustası olarak büyüyen Will Turner, geçmişine dair hiçbir şey hatırlamaz. Bu sırada Elizabeth ise Amiral James Norrington ile evleneceğini öğrenir.

Norrington ile Elizabeth, evlilik konuşması yaptıkları sırada Elizabeth denize düşer ve onu Kaptan Jack Sparrow kurtarır. Norrington ise Sparrow’u ödüllendirmek yerine korsan olduğu için idam etmek ister. Tam o sırada Jack Sparrow, Elizabeth’i esir alır ve kaçar. Elizabeth’i bıraktıktan sonra saklanmak için girdiği demirci dükkânında Will Turner ile karşılaşan Jack, kılıç savaşını kaybeder ve gelen askerler tarafından tutuklanır.

O gece Kara İnci şehre saldırır. Kara İnci’nin korsanları Elizabeth’i almaya gelmişlerdir. Çünkü Elizabeth’in boynunda taşıdığı lanetli kolye korsanları davet etmiştir. Elizabeth’i alan korsanlar Kara İnci ile uzaklaşırlar.

Elizabeth’i kurtarmak isteyen Will Turner ise Jack Sparrow ile anlaşma yapar. Denize açıldıktan sonra babasının ticaret gemisinde değil de bir korsan gemisinde çalıştığını öğrenen Will Turner, büyük şok yaşar.

Will Turner, Elizabeth’i kurtarmak ister. Jack Sparrow ise Kara İnci’yi ele geçirmek ister. Her ikisi de Kaptan Barbossa’nın elindedir. Kara İnci’nin peşinden gidebilmek için ise Jack Sparrow’a yeni tayfalar lazımdır. Bu yüzden Portuga’ya uğrar ve eski dostu Gibbs ile birlikte yeni tayfalar bulur.

Lanet doğrudur. Kara İnci’nin tüm korsanları ay ışığında iskelete dönüşürler. Elizabeth Swann ise bu lanetli adamların esiri olmuştur. Korsanların lanetten kurtulmaları için yıllar önce çaldıkları Astek altınlarını geri toplayıp ölüm adasına geri getirmeleri gerekir. O altınların sonuncusu ise Elizabeth’in boynundaki altın kolyedir.

Ölüm Adası’na ulaşan korsanlar yalnız değildirler. Yeni tayfası ile Jack Sparrow ve Will Turner’da adaya ulaşmıştır. Barbossa ise durumdan habersiz laneti kaldırmak için altının son parçasını da yerine koyar. Elizabeth’in kanı ile kan hakkını ödese de lanet kalkmaz. Çünkü aradıkları kişi Elizabeth değildir.

O karmaşada Elizabeth’i kurtaran Turner, Sparrow’u arkada bırakır. Geride kalan Sparrow ise Barbossa ile anlaşma yapar. Turner’ın peşine düşen Barbossa, lanetin kalkması için kendisine lazım olan kanın Turner’ın kanı olduğunu da öğrenir. Denizin ortasında çarpışan Kara İnci ve Interceptor gemilerinden Kara İnci ayakta kalır. Interceptor tayfasını esir alan Barbossa ise gemiyi havaya uçurur. Ardından Jack ile Elizabeth’i bir adaya terk eder.

Elizabeth’in tün adayı ateşe vermesi ile kraliyet gemisi yerlerini bulur. Son savaşta hasar alan Kara İnci’yi yakalama fikrine kapılan Amiral Norrington, Jack ile plan yapar. Fakat Jack, Amiral Norrington’ı da kandırır. Barbossa’nın yanına tek giden Jack, ölümsüz askerleri Norrington’ın üzerine salarken kendisi de Barbossa ile çatışır. Will Turner’ın laneti kaldırması sonucu Barbossa yenilir ve herkes istediğini almış olur.

Karayip Korsanları 2 - Ölü Adam'ın Sandığı

Jack Sparrow’a yardım ettikleri için Elizabeth ve Turner tutuklanırlar. Tutuklama emirlerini ise Lord Beckett veriyor.

Ölü adamın sandığını arayan Sparrow ise sandığı açacak anahtarın çizimine ulaşır. Ama anahtarın nerede olduğuna dair hiçbir fikri yoktur. Denizde seyrederken Bootstrap Bill ile karşılaşır. Bootstrap, Jack’e kötü haberi vermek için gönderilmiştir. Davy Jones’a karşı olan borcunu ödemediği için canavar Kraken, Jack Sparrow’un üzerine salınmıştır.

Lord Beckett ise Sparrow ile anlaşması için Will’i gönderir. Will, Sparrow ya da Sparrow’un pusulası ile geri dönerse Elizabeth serbest kalacaktır.

Turner, Kara İnci’yi bir adada terk edilmiş şekilde bulur. İnci’nin tayfasını ve kaptanını aramak için adayı keşfe çıkan Turner’ı yerliler yakalar. Bu yerli kabilenin başında ise Kaptan Jack Sparrow vardır.

Jack, başlangıçta Will Turner’ı tanımamış gibi yapsa da asıl başı dertte olan kendisidir. Yerli kabile, Jack’in içine hapsolan tanrıyı kurtarmak için onu yemeyi planlar. Fakat Jack, her zamanki gibi bir yolunu bulur ve kaçar.

Will ve Gibbs ile birlikte diğer tayfalar da kaçmayı başarmış ve Kara İnci’ye ulaşmışlardır. Kara İnci’ye en son ulaşan Jack Sparrow olur.

Jack’den pusulayı isteyen Wiil, Sparrow ile bir anlaşma yapar. Pusulayı alabilmesi için ölü adamın sandığını açacak anahtarı bulması gerekir. Bu yüzden Davy Jones’un gemisine giden Will, Jack Sparrow’un borcuna karşılık kendisini gönderdiğini söyler.

Davy Jones ise Jack Sparrow’u bulur ve kendisinden 100 ruh ister. Ancak o zaman Jack Sparrow’un borcu kapanacaktır. Will Turner ise bu borçlardan sadece bir tanesidir. Geriye kalan 99 ruhu bulması için Portuga’ya giderler. Portuga’da Elizabeth ile karşılaşırlar.

Davy Jones’un gemisinde bulunan Will ise anahtarı da alarak gemiden kaçar. Durumu fark eden Davy Jones ise Will’i lanetler ve Kraken’i Will’in peşine takar. Will’i denizde bulan Türk denizciler ise Kraken’in yemeği olur. Kraken’den kaçan Will, Jack ve Elizabeth ile bir adada karşılaşır. Jack ve Elizabeth o adada Davy Jones’un kalbini bulurlar. Kalp için birbirleri ile savaşsalar da kalbi alıp kaçan eski Amiral Norrington olur.

Dayvi Jones ise bir kez daha Kara İnci’ye saldırır. Önce toplar ile saldıran Uçan Hollandalı, ardından Kraken’i serbest bırakır. Will’in kontrolünde Kara İnci, Kraken’e karşı koysa da Kraken’in ikinci saldırısında paramparça olur. Kaptan Jack Sparrow hariç herkes Kara İnci’den uzaklaşmıştır. Kraken, Kara İnci ve Sparrow’u yutar.

Karayip Korsanları 3 – Dünya'nın Sonu

Giderek bozulan koşullarda iyileştirme yapmak için yakalanan korsanlar Beckett’ın emri ile asılırlar. Yakalanan korsanların hiçbir hakları yoktur. Yakalandıkları gibi asılacaktırlar.

İdam edilen korsanların içerisindeki küçük çocuk Korsan Şarkısı’nı söyler. Tüm korsanlar çocuğa eşlik etse de bu durum asılmalarına engel olmaz.

Elizabeth ve Barbossa, Sao Feng ile görüşmek için Singapur’a gider. Öteki dünyaya yapacakları seyahat için bir gemi ve tayfa talebinde bulunurlar. O sırada Will’de geri dönüş yolu için haritaları çalmak ile görevlidir. Fakat görevinde başarısız olan Will, Sao Feng tarafından yakalanmıştır.

Bir anda saldrıya uğrayan Sao Feng, bu savaşın ortasında Will ile anlaşma yapmak zorunda kalır. Anlaşma sonucunda bir gemi ve mürettebat alan Will, Barbossa ve ekibi ile birlikte dünyanın sonuna gitmek için denize açılırlar.

Davy’nin kalbini elinde bulunduran Beckett, Uçan Hollandalı’ya emirler verebilmektedir. Davy ise bu emirlere uymak zorundadır.

Barbossa önderliğinde ölüler diyarına ulaşan tayfa, kafayı yemiş halde kendi kendisine konuşup halüsinasyonlar gören Jack Sparrow’u bulurlar. Jack Sparrow ile birlikte Kara İnci’ye binerek gerçek dünyaya doğru yola çıkarlar.

Jack Sparrow’un zekâsı sayesinde gerçek dünyaya ulaşmayı başaran Barbossa, Batı Koyu’na gidip Kardeşler Konseyi’ni toplamak ister. Yoları Sao Feng ile kesişince, Elizabeth onlarla gitmek zorunda kalır.

Sao Fang’in gemisi Uçan Hollandalı ile savaşa girince kaptan orada ölür. Sao Fang, kaptanlığı ve Kardeşler Konseyi’ndeki yerini Elizabeth’e verir. Yine de Uçan Hollandalı’nın esiri olmaktan kurtulamaz.

Jack ve Barbossa, Batı Koyu’na ulaşırlar. Tüm korsanlar orada toplanmıştır. Uçan Hollandalı’dan kaçmayı başaran Elizabeth de gelmiştir.

Jack’in oyu ile Kardeşler Konseyi kralı seçilen Elizabeth, tüm korsanları savaşa hazırlar. Savaş sırasında Barbossa, Kalipso’yu serbest bırakır.

Savaşın ilk saldırısını Uçan Hollandalı ile Kara İnci yapar. Denizin ortasında Kalipso’nun açtığı dev girdabın içinde savaşan iki gemi, birbirlerine top yağdırır.

Davy’nin gemisinde tutsak olan Jack kaçmayı başarır. Kaçarken yanında Davy’nin kalbini de alır. Fakat Jack, Kara İnci’ye ulaşmadan Will ve Elizabeth savaşmak için Davy’nin gemisine gelir. Davy, Will’i öldürmeyi başarsa da Jack, Davy’nin kalbine hançeri Will’in elleri ile saplar. Bu sayede Will hayata döner ama Uçan Hollandalı’nın kaptanı olmak zorunda kalır.

Uçan Hollandalı ve Kara İnci’nin önderliğinde korsanlar savaşı kazanır.

Karayip Korsanları: Gizemli Denizlerde

Jack Sparrow, İngiltere de mahkemeye yargılanmak için çıkarılır. Ama sanık koltuğunda oturan Jack değildir. Jack yerine Gibbs tutuklanmış ve Jack olarak suçlanmaktadır. Jack ise arkadaşını kurtarmak için hâkim kılığına girer ve Gibbs’i idam cezasından kurtarır.

Gibbs ile birlikte kaçmak için bindikleri arabanın şoförü, ikiliye kazık atar. Şoförün ihaneti ile tekrardan tutuklanırlar.

Jack, mahkeme yerine kralın karşısına çıkartılır. Kral, Sparrow’dan haritasını ister. Ama harita Jack’de değildir. Jack ile pazarlık yapmak isteyince de ona gemi, mürettebat ve bir tane de kaptan vermeyi teklif eder. Kaptan ise İngiltere hükümetine adına çalışmaya başlayan Barbossa’dır.

Sparrow yine yapacağını yapar ve saraydan kaçmayı başarır. Kaçış esnasında babası ile karşılaşınca Gençlik Pınarı hakkında bilgi alır.

Angelica’nın oyununa getirilerek gemisine mürettebat olarak alınan Sparrow, olup bitenden habersiz denizlerde seyreder. Aynı anlarda Barbossa ise Gibbs’i de yanına alarak İngiliz donanması ile birlikte Gençlik Pınarı’na doğru yol almıştır.

Sparrow, gemide bir isyan çıkartır. Bu isyan sonrasında kaptan Kara Sakal’ı kızdırmayı başarır. Kara Sakal ise mürettebata ders vermek için içlerinden bir tanesini denizin ortasında yakar. Jack ile odasında konuşma yaparken bir büyülü kukla yapar. Jack’ın kuklasına verilen her hasar Jack’e de verilir.

Jack ve Angelica bir anlaşma yapar. Anlaşma gereği Jack, Kara İnci’ye kavuşabilmek için Angelica’ya bir ruh vermelidir.

Kara Sakal, gemisini Deniz Kızı yakalamak için karaya yanaştırır. Deniz Kızı gözyaşı ile Gençlik Pınarı ritüelini gerçekleştireceklerdir. Bir tane Deniz Kızı yakalayan Kara Sakal, Onu camdan bir kafese koyar.  Karadan yollarına devam ederler. Barbossa ise hemen arkalarında takiptedir.

Kara Sakal ve ekibinin yolunu nehir kesmektedir. Kara Sakal’ın baskısı üzerine Jack Sparrow, nehre atlar ve Kara Sakal’a kadehleri getirmeyle görevlendirilir. Yanlış yapması durumunda da Angelica hayatını kaybedecektir.

Sparrow ve Barbossa kayıp gemide karşılaşırlar. Her ikisi de kadehlerin peşindedir. Ama kadehler o gemide değildir. Kadehleri İspanyollar çoktan almıştır. İspanyolların kamp alanına giden Jack ve Barbossa, kadehleri onlardan gizlice alırlar.

Jack, kadehleri Kara Sakal’a getirir. Ardından kara Sakal ile birlikte Gençlik Pınarı’na giderler. Barbossa ise hepsinden önce gitmiş ve tuzak kurmuştur. Barbossa ve ordusu Kara Sakal ile savaşmaya başlar. Savaş sırasında İspanyollar da gelir. İspanyollar kadehleri kırıp tapınağı yıkarlar. Fırsatı değerlendiren Barbossa ise Kara Sakal’ı öldürür.

Karayip Korsanları: Salazar'ın İntikamı

Küçük bir çocuk denizin ortasında Uçan Hollandalı’yı bulur. Bu çocuk Uçan Hollandalı’nın kaptanı Vill Turner’ın oğlu Henry Turner’dır. Poseidon’un Üç Uçlu Mızrağı’nı bularak laneti bozman için babasına söz verir.

Olayın üzerinden 9 yıl geçtikten sonra Henry, Britanya İmparatorluğu Donanması’na katılmıştır. Donanma gemisi ile birlikte bir korsan gemisinin peşine düşerler. Bu sırada korsan gemisi ile ilgili kaptanı uyarırken tutuklanır.

Donanma gemisi ise korsanların peşinden mağaraya girer. Ama burada tüm askerler Salazar tarafından katledilir. Donanma gemisinde sadece Henry kalmıştır. Salazar ise Henry’i serbest bırakır. Karşılığında da Jack Sparrow’a bir mesaj iletmesini ister.

Bir banka açılışında altın kasasının içerisinde ortaya çıkan Jack Sparrow, aslında bankayı soymak için plan yapmıştır. Gibbs ve diğerleri bankayı atlara bağlar ve denize doğru sürükler.

Henry, mızrağı aramaya başlamıştır. Bu mızrak sayesinde denizlerdeki tüm lanet son bulacaktır. Babasının serbest kalmasının tek yolu da mızrağı bulmasından geçer.

5 parasız kalan Jack Sparrow, elindeki en değerli eşyası olan pusulasını içki ile takas edince Salazar’ın sıkıştığı mağaradan kurtulur. Özgür kalan Salazar ise kendisini o mağaraya tıkan Sparrow’un peşine düşer.

Henry, banka soygununda yakalanıp tutuklanan Sparrow’u kurtarır. Babasının lanetini sona erdirmek için mızrağı bulması için Sparrow’dan yardım iste. Mızrak sayesinde Salazar’ın da laneti kalkacak ve Sparrow’un peşine düşemeyecektir. Ama bu mızrağın varlığına inanmadığı için teklifi kabul etmez.

İdam edilmek üzere Carina ile birlikte meydana getirilen Sparrow’u, Henry bir kez daha kurtarır. Ama Jack, Henry ve Carina’yı esir alarak gemisine mahkûm eder.

Denize açılan Barbossa, Salazar ile anlaşır. Anlaşma gereği ikisi ortak hareket ederek Sparrow’un peşine düşerler. Peşinde Salazar’ı gören Jack hemen tekne ile karaya çıkmaya başlar. Salazar, köpek balıklarını Jack’in üzerine salar. Köpek balıklarından ve Salazar’dan kurtulan Jack, adaya ulaşır.

Ada yerlileri tarafından esir alınan Jack, Henry ve Carina kendilerini bir düğün merasiminde bulurlar. Jack zorla evlendirilmek üzereyken Barbossa gelir. Kara Sakal’ın kılıcı ile Kara İnci’yi serbest bırakır. Kara İnci ile denize açılan Barbossa, Jack ve diğerlerini esir alır.

Britanya İmparatorluğu Donanması ise hemen arkalarında seyreder. Ama Kara İnci’ye ulaşamadan Salazar tarafından saldırıya uğrar. Salazar, ardından Kara İnci’ye saldırır. Bu saldırı sırasında Gibbs ve diğerleri de gelir ve Kara İnci için savaşırlar.

Savaş sırasında Kara İnci’ye Carina kaptanlık yapmaktadır. Kara İnci, mızrağın olduğu adaya doğru hızla ilerler. Adaya ulaşınca Salazar gemisi ile geri çekilmek zorunda kalır. Henry ise Salazar’ın gemisinde kalmıştır.

Carina’nın kayıp parçaları birleştirmesi sonucu mızrağın yerini bulurlar. Mızrağı almaya giden Carina ve Sparrow, Henry’nin bedenine girmiş olan Salazar ile karşılaşır. Salazar mızrağı alır ve Henry’nin bedeninden çıkar. Ardından Sparrow’a saldırır.

Henry, mızrağı parçalayınca lanet ortadan kalkar. Denizlerde ki bütün büyüler bozulmuştur. Buna babasının da üzerine bulunan lanet dâhildir.