Seyahat Rehberi: İtalya
Akdeniz’in gözde ülkesi İtalya, tarih, sanat, mutfak kültürü ve doğal güzellikleri ile dünyanın en çok ziyaret edilen ülkelerinden biridir.
1951 yılında Suriye'nin Halep şehrinde doğan Muhammed Faris, uzaya çıkan ilk Arap olmasına rağmen adı ders kitaplarına hain olarak yazıldı.
Suriyeli bir astronot, askeri pilot ve mühendis olan Faris, genç yaşlarda havacılık ve uzay bilimine çok büyük ilgi duyuyordu. Gökyüzü tutkusu sebebiyle genç yaşlarda pilot eğitimi aldı. 1973 yılında Halep Hava Harp Okulu'ndan mezun olarak Suriye Hava Kuvvetleri'nde pilot olmayı başardı.
1985 yılında Sovyetler Birliği ile iş birliği içinde yürütülen Interkosmos programı kapsamında uzay programına katılmak ve eğitilmek üzere seçildi. Bu onun kariyerinde dönüm noktası oldu. Bu süreçte bilim ve teknolojiye olan ilgisi, uzayın derinliklerine yolculuk yapma arzusunu tetikledi.
Tarihler 22 Temmuz 1987 yılını gösterdiğinde, uzaya gitmek üzere seçilen ilk Arap astronot olma unvanını kazanarak tarihi bir döneme imza attı. Soyuz TM-3 uzay aracıyla Mir uzay istasyonuna giden Faris, 7 gün 23 saat ve 5 dakika boyunca uzayda kaldı.
22 Temmuz 1987'de Sovyetler Birliği'nin Mir uzay istasyonuna gitmek üzere fırlatılan uzay aracının içinde yer alan Muhammed Faris tarihi bir deneyim yaşadı. Uzaydan dünyaya bakarken kısa bir süreliğine de olsa gördüğü ülkesi, bir vatanperver olarak tüylerini diken diken ediyordu. Deneyimlerini aktarabileceği bir nesil onu fazlasıyla heyecanlandırıyordu.
Uzayda kaldığı süre boyunca çeşitli bilimsel deneyler yaptı ve uzay hakkında önemli bilgiler topladı. Ayrıca, uzayda yaptığı dualarla ve İslami değerleri hatırlatan konuşmalarıyla, tüm dünyadaki Müslümanlar için bir ilham kaynağı oldu.
Ülkesi de bir o kadar onunla gurur duyuyordu. Daha o dönmeden ders kitaplarına adı işlenmeye başlamış, heykelleri dikilmiş, parklara ve mahallelere ismi verilmişti. Tüm Arap dünyasında adeta bir kahraman olarak kabul edildi.
Faris’in uzayda yaptığı deneyler arasında, uzaydaki yerçekimi ve manyetik alan etkilerinin incelenmesi, uzaydaki biyolojik süreçlerin araştırılması ve uzaydaki iletişim teknolojileri üzerinde çalışmalar yapılması yer aldı.
Bu deneyler, uzay araştırmaları için önemli bilgiler sağladı. Uzaydaki yerçekimi ve manyetik alan etkilerinin insan vücudunu nasıl etkilediğini daha iyi anlamamıza yardımcı oldu. Ayrıca, uzaydaki biyolojik süreçlerin incelenmesi için yeni yöntemler geliştirilmesine katkı sağladı.
Muhammed Faris, uzayda kaldığı süre boyunca çeşitli dualarda bulundu. Bu dualar, onun İslami inancını ve bağlılığını yansıtıyordu ve tüm dünyadaki Müslümanlar için bir ilham kaynağı oldu.
Faris, uzayda yaptığı bir dua sırasında şöyle dedi:
Ey Allah'ım, bizleri bu güzel evrende yarattığın için sana şükürler olsun. Bizlere uzayın sırlarını keşfetme fırsatı verdiğin için sana hamdolsun. Bizlere İslam'ı öğrettiğin ve bizi doğru yola ilettiğin için sana şükürler olsun.
Faris'in bu duası, tüm dünyadaki Müslümanlar tarafından büyük bir coşkuyla karşılandı. Uzayda yaptığı dualarla, İslami değerleri hatırlatan ve tüm Müslümanlara ilham veren bir önder olarak tarihe geçti.
Uzayda kaldığı süre boyunca yaptığı çeşitli konuşmalarda, uzay araştırmalarının önemini vurguladı. Uzay araştırmalarının, insanlığın geleceğini şekillendirecek önemli bir alan olduğunu söyledi.
Faris, uzayda yaptığı bir konuşmasında şöyle dedi:
Uzay araştırmaları, insanlığın geleceğini şekillendirecek önemli bir alan. Uzay araştırmaları sayesinde, yeni teknolojiler geliştireceğiz, yeni kaynaklar keşfedeceğiz ve evren hakkında daha fazla bilgi edineceğiz. Uzay araştırmaları, insanlığın ilerlemesi için gerekli bir adımdır.
Faris'in bu sözleri, tüm dünyadaki bilim insanları ve uzay araştırmaları meraklıları tarafından büyük bir ilgiyle karşılandı. Uzayda söylediği sözler ve uyguladığı davranışlarıyla tüm dünyadaki gençler için bir ilham kaynağı oldu.
Uzaydan dönüşünden sonra Muhammed Faris, Suriye Hava Kuvvetleri'nde binbaşı rütbesine yükseltildi ama aynı zamanda bilim ve barışın elçisi olarak da çalışmalarına devam etti. Çok kısa süre sonra Suriye’de iç savaş patlak verdi. Onun, ülkesi için içsel ve dışsal zorluklar karşısında duyduğu endişe, onu bir barış savunucusu haline getirdi.
O sıralarda devletin önemli bir kademesinde olmasına rağmen, ailesinden bireylerin haklarını savunmaları için protestolara katılmalarına müsaade etti. Fakat bir süre masumca süren protestoların bir fitili ateşlemeye başladığını fark eden hükümet, içlerinde saldırgan ve teröristlerin de olduğunu öne sürerek masum insanları katletmeye başladı.
Bombalanan şehirlerin içerisinde Muhammed Faris’in doğduğu Halep de vardı. En başından beri masumlara açılan ateşi ve bombalamaları kabul etmeyen Faris, daha fazla cana kıyılmasını önlemek için içeriden bilgi sızdırmaya başlamıştı. Bu durum kısa süre sonra fark edildi ve ihanetle suçlanarak yakalanmasına karar verildi.
Hakkındaki ihanet suçlamasının ardından ailesiyle birlikte 2012 yılında Türkiye'ye kaçarak sığınma talebinde bulundu. Bu süreçte, ülkesindeki zorluklar, siyasi belirsizlik ve güvenlik endişeleri nedeniyle ailesiyle birlikte Türkiye'ye yerleşme kararı aldı.
Fakat Muhammed Faris’in kendisini ve adını dünyadan silmekte kararlı olan hükümet, Milli İstihbarat Teşkilatı’na bir bilgi sızdırarak, onun ve ismini verdikleri diğer iki kişinin suikast amaçlı ülkede bulunduğunu ve derhal öldürülmeleri gerektiğini bildirdi. Bunun üzerine harekete geçen MİT, Faris’i köşeye sıkıştırmak için birkaç girişimde bulundu.
Olayların aslının anlaşılmasının ardından Türkiye’ye temelli yerleşimi kabul edilen Muhammed Faris, hemen ardından da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına kabul edildi.
Halen Türkiye'de uzay bilim ve barış çalışmalarını sürdürmekte ve Suriye'deki durumu dünya kamuoyuna duyurarak insanlığa çağrıda bulunmaya devam etmektedir. Türkiye'ye sığınarak, sadece kendi güvenliğini değil, aynı zamanda Suriye'deki çatışmalardan etkilenen insanlara da yardım elini uzatmaktadır.
Muhammed Faris’in uzaydan mülteciliğe uzanan bu trajik hikayesinin peşine düşen yarı Türk yarı Amerikan vatandaşı başarılı yönetmen Charles Emir Richards, arşivlerde ve kitaplarda adını bulamadığı yani tarihten silinmek istenen bu adamı yeniden tarihe kazandırmak için kolları sıvadı.
Bir öğrencisinin verdiği bilginin peşine düşerek kendi kendine bu projeyi üstlenen Emir, iki seneden fazla süren süreçte ne Suriye’den ne de Rusya’dan bir bilgi ve görüntü alabildi. Uğramadığı hakaret ve dönmediği kapı kalmadı. Fakat pes etmeyip, internetten tanıştığı çeşitli milletlerden insanların ellerinde bulunan arşiv görsel ve videolarına erişti ve “Suriyeli Kozmonot” belgeselini bir şekilde tamamladı.
2023 İstanbul Film Festivali Mansiyon, 2022 İzmir En İyi Kısa Film ve Kısa’dan Hisse Film Festivali En İyi Belgesel ödüllerini alan “Suriyeli Kozmonot”, çarpıcı hikayesiyle yakın tarihimize ve yakın coğrafyamıza ışık tutuyor.