Kronik Yorgunluk Sendromu Nedir?
Kronik yorgunluk sendromu, kişinin ne kadar dinlenirse dinlensin kendisini yorgun hissetmesidir. Kronik yorgunluk sendromunu hakkında herşey
Akciğerler,havadaki oksijeni vücuda çeken organlardır. Oksijeni vücuda çekerken, vücuttaki karbondioksiti dışarı atar.
Akciğer kanseri, yapısal olarak normal akciğer dokusundan oluşan hücrelerin ihtiyaç ve kontrol dışı çoğalarak akciğer içinde bir kitle (tümör) oluşturmasıdır.
Burada oluşan kitle öncelikle bulunduğu ortamda büyür, daha ileriki aşamalarda ise çevre dokulara veya dolaşım yoluyla uzak organlara yayılarak (karaciğer, kemik, beyin vb. gibi) hasara yol açarlar. Bu yayılmaya metastaz adı verilir. Akciğer kanseri hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler için önemli bir ölüm nedenidir. Dünyada hem erkeklerde, hem de kadınlarda kansere bağlı ölümlerin en sık nedeni olup, tüm kanser ölümlerinin kabaca 1/5’inden (%19.4) sorumludur.
Akciğer Kanserinin Belirtileri Nelerdir?
Akciğer Kanseri Tanısı Nasıl Konulur?
İlk olarak kitlenin akciğerdeki lokalizasyonunun tam saptanması için akciğer (toraks) bilgisayarlı tomografisi çekilmelidir. Akciğerde saptanan kitlenin hücresel tanısının konulması için bronkoskopi veya transtorasik iğne biopsisi yapılmalıdır. Radyolojik incelemeler (Akciğer grafisi, Bilgisayarlı Tomografi, Manyetik Rezonans Görüntüleme, PET/CT) ek olarak balgam örneği incelemesi, bronşların endoskopik olarak değerlendirilmesi (bronkoskopi), bronkoskopik veya göğüs duvarından yapılan biyopsi,
mediastendeki lenf bezlerinin değerlendirilmesi için mediastinoskopi ve video yardımlı torakoskopik cerrahi.
Akciğer Kanseri Evreleri Nelerdir?
1. evre :
Kanser yalnızca akciğerlerde bulunur ve herhangi bir lenf düğümüne yayılmamıştır.
2. evre :
Kanser akciğerde ve yakındaki lenf düğümlerindedir.
3. evre :
Kanser, akciğerde ve göğsün ortasındaki lenf düğümlerinde bulunur ve lokal olarak ilerlemiş hastalık olarak da tanımlanır. Aşama 3'ün iki alt türü vardır:
Kanser, yalnızca göğsün kanserin başladığı aynı tarafındaki lenf düğümlerine yayılmışsa, buna akciğer kanseri evre 3A denir.
Kanser, göğsün karşı tarafındaki veya köprücük kemiğinin üzerindeki lenf düğümlerine yayılmışsa, buna akciğer kanseri evre 3B denir.
4. evre :
Bu, akciğer kanserinin en ileri aşamasıdır ve aynı zamanda ilerlemiş hastalık olarak da tanımlanır. Bu, kanserin her iki akciğere, akciğer çevresindeki bölgedeki sıvıya veya karaciğer veya diğer organlar gibi vücudun başka bir bölümüne yayıldığı zamandır.
Akciğer Kanseri Tedavisi?
Genel sağlık durumunuz, kanserin türü ve evresi gibi bir dizi faktöre bağlı olarak değişkenlik gösterir. Cerrahi, radyoterapi, kemoterapi, immünoterapi gibi farklı tedavi seçenekleri vardır. Bu tedaviler tek başına ya da birkaçının kombinasyonu şeklinde uygulanabilir. Eğer akciğer kanseri risk grubunda yer alıyorsanız düzenli tarama planı için bir sağlık kuruluşuna başvurmanızı tavsiye ederiz.
1-Akciğer Kanserinde Kemoterapi:
Akciğer kanserinde kemoterapi tedavisi kanser hücrelerinin ilaçla yok edilmesidir. Kemoterapi genellikle 2 ilaçtan oluşur. Kemoterapi sadece bu konuda özel eğitim almış hemşireler tarafından verilebilir. Kemoterapinin verilme sayısı ‘’kür’’ şeklinde ifade edilir ve genellikle 21-28 günde bir tekrarlanır. Akciğer kanserinde kemoterapi genellikle damardan sıvı şeklinde veya ağızdan hap olarak tam donanımlı ayakta tedavi merkezlerinde uygulanır.Bazı durumlarda, hastanın durumundaki olumsuzluk ya da verilen ilaçların niteliğine göre kemoterapi yatarak da verilir. Her kemoterapi kürü sonrası hastalar, tıbbi onkoloji polikliniğinde kontrol edilir. Bu kontrollerde hastalar muayene edilir, şikayetleri dinlenir, ilaçların yan etkileri sorgulanır ve vücuttaki diğer organlara bir zarar verip vermediğini araştırmak için bazı kan tetkikleri istenir. Her kür öncesi kan sayımının yapılması ve bu sayımın kemoterapiyi veren yetkili hemşirelere gösterilmesi gerekir.
2-Akıllı İlaçlar Ve Akıllı Molekül Tedavisi:
Son yıllarda küçük hücreli olmayan akciğer kanserlerinin, yassı hücreli olmayanlarına yönelik yapılan kapsamlı patolojik inceleme sonrasında, uygun hastalara verilen ağızdan hap şeklinde ilaçlar ile yapılan tedavi şeklidir. Küçük hücreli ve yassı hücreli akciğer kanserlerine yönelik akıllı hap tedavisi uygun değildir. Tüm dünyada tedavi kılavuzlarında ileri evre hastalarda eğer patoloji raporları uygun ise, küçük ve yassı hücreli olmayan akciğer kanserlerinin ilk basamak tedavisi olarak akıllı tedaviler kullanılır. Bu hastalarda yapılan ileri patolojik incelemeler EGFR mutasyon testi ve ALK füzyon testi olarak adlandırılır. Bu testlerin sigara içmeyen bireylerde olumlu (pozitif) saptanma oranları daha yüksektir. Ancak sigara içen bireylerde bile her iki testten birinin pozitif çıkma oranı yaklaşık %20 civarındadır. Bu da her beş hastadan birinin bu tedavilerden yarar görme ihtimalidir ki asla göz ardı edilmemesi gerekir.
3-Akciğer Kanserinde Radyoterapi:
Radyoterapi yani ışın tedavileri, kanser hücresini öldürmek için yüksek enerjili ışınlar kullanılmasıdır. Sınırlı bir alana uygulanır ve bu alandaki kanser hücrelerini etkiler. Radyoterapi bir tümörü küçültmeye yönelik olarak cerrahiden önce veya kanser hücresini yok etmek için yapılan bir müdahaleden sonra uygulanabilir. Doktorlar radyoterapiyi genellikle kemoterapi ile birlikte cerrahi yapılamayan kanseri bölgesel olarak ilerlemiş ancak uzak bölgeye yayılmamış (metastaz) hastalarda birinci alternatif olarak kullanır. İlerlemiş evrede olan hastalarda ise radyoterapi nefes darlığı veya ağrı gibi belirtilerin giderilmesi için de kullanılabilir.
4-Akciğer Kanserinde Aşı Tedavisi:
Akciğer kanserinin tedavisinde özellikle son yıllarda ciddi gelişmelerden söz edilebiliyor. Daha çok dördüncü evre akciğer kanseri hastalarını ilgilendiren bu gelişmelerin en önemlilerinden biri immünoterapi, bir diğer adıyla akciğer kanser aşısı. İmmünoterapi hastanın, kendi bağışıklık sistemini kullanarak kanser hücrelerine savaş açmasını anlamına geliyor. Bu nedenle de diğer kemoterapi ilaçlarına göre yan etkileri daha az. Birkaç yıl öncesine kadar dördüncü evre akciğer kanserli hastalar için diğer kemoterapi ilaçları deneniyor ve başarılı sonuçlar alınamadığında ise akciğer kanseri aşısı kullanılıyordu. Günümüzde, Amerika’da ve Avrupa’da dördüncü evre akciğer kanseri hastaları, ilk andan itibaren bu kanser aşısı ile tedavi edilebiliyor.
Küçük Hücreli Olmayan Akciğer Kanseri:
Küçük hücreli olmayan akciğer kanseri, en yaygın görülen akciğer kanseri türüdür. Küçük hücreli akciğer kanserine göre daha yavaş büyür ve yayılır. Küçük hücreli olmayan akciğer kanserinin üç ana türü, tümördeki hücre tipine göre adlandırılır:
En yaygın görülen akciğer kanseri türü olan adenokarsinom, en yaygın akciğer kanseri türüdür ve genellikle akciğerlerin dış kısımlarında başlar. Ayrıca hiç sigara içmemiş kişilerde en sık görülen akciğer kanseri türüdür.
Küçük Hücreli Akciğer Kanseri:
Hemen hemen tüm küçük hücreli akciğer kanseri vakalarında hastalığın oluşma riski sigara içilmesi ile artmaktadır. Küçük hücreli akciğer kanseri diğer akciğer kanseri türlerine göre çok daha hızlı yayılan, hızlı büyüyen bir kanserdir. İki farklı tipte küçük hücreli akciğer kanseri vardır:
Cerrahi, küçük hücreli olmayan akciğer kanserlerinde yaygın kullanılmakta iken ve vücudun diğer bölgelerine daha hızlı yayılma eğilimi gösteren küçük hücreli akciğer kanserinde daha nadir kullanılır . Kemoterapi, küçük hücreli akciğer kanseri için en yaygın tedavi yöntemidir çünkü bu ilaçlar vücutta dolaşarak akciğerin dışına yayılmış olabilecek akciğer kanseri hücrelerini de öldürür . Radyasyon tedavisi, tümör akciğer ve göğsün içindeki diğer alanlarla sınırlı olduğunda sıklıkla kemoterapi ile birlikte kullanılır. Radyasyon tedavisi , beyne yayılan küçük hücreli akciğer kanserinin (metastaz) gelişimini önlemek veya tedavi etmek için de kullanılabilir . Radyasyon tedavisinde, lokalize kanser hücrelerini yok etmek için ışınlar kullanılır. Radyasyon tedavisi, ameliyat sonrası tümör nüksünü önlemek, ameliyata aday olmayan hastalarda tümörleri tedavi etmek veya vücudun diğer bölgelerinde semptomlara neden olan tümörleri tedavi etmek için de kullanılabilir.