Kronik Yorgunluk Sendromu Nedir?
Kronik yorgunluk sendromu, kişinin ne kadar dinlenirse dinlensin kendisini yorgun hissetmesidir. Kronik yorgunluk sendromunu hakkında herşey
Bahar yorgunluğu mevsim geçişlerinden kaynaklanan ısı, ışık ve nem değişimine vücudumuzun adapte olmaya çalışması sürecidir.
Mevsim geçişleri insanların en sık hastalandıkları dönemler arasında yer alıyor. Özellikle bahar mevsimine geçişlerde insanlarda bahar yorgunluğu gibi rahatsızlıklar yaşanabiliyor. Bahar yorgunluğu belirtileri ortaya çıkmaya başladığı andan itibaren kişilerin özel ve iş yaşamını olumsuz etkiler, hayat kalitesinde azalmalara neden olur. Kış aylarında yavaşlayan metabolizmanın baharın gelişine ayak uyduramamasından kaynaklanan bahar yorgunluğu, eğer 2 haftadan daha uzun sürüyorsa, konusunda uzman bir hekimden yardım almak gerekmektedir. Önlem alınmadığı takdirde bu durum yeniden tekrar edebilir. Peki bahar yorgunluğu belirtileri nelerdir, ne iyi gelir? Bahar yorgunluğu nasıl geçer?
Bahar Yorgunluğu Nedir
İnsanlar güneş ışığındaki artıştan dolayı ilkbaharda gerçek bir enerji dalgalanması yaşıyorlar. Görünüşe göre gün ışığındaki değişiklik, uyku döngüsünü ve ruh hali değişikliklerini etkileyen bir hormon olan melatonin de dahil olmak üzere beyinlerimizin ürettiği hormon miktarlarındaki değişikliği tetikliyor. Isınan havalarla birlikte kişilerin büyük çoğunluğunda uyku bozuklukları, yorgunluk, sinirlilik, iştahsızlık ve eklem ağrıları gözlemleniyor.
Kişilerde konsantrasyon bozukluğuna yol açan bu durum okul veya iş hayatlarının olumsuz yönde etkilenmesine neden olmaktadır. Genellikle kişilerde görülen halsizlik ve isteksizlik olarak nitelendirilse de bazı kişilerde bu durum tam tersidir. Kimileri bahar yorgunluğunu tam anlamıyla yaşarken kimileri havaların ısınmasıyla birlikte kendilerini daha enerjik, pozitif ve canlı hissederler.
Bahar yorgunluğu ABD’de ilk kez 1850’lerde ortaya çıktığında, bir sözlüğe göre “ilkbaharda ilk ani sıcaklık artışının neden olduğu kayıtsız his” olarak tanımlanıyordu. 20. yüzyılın başlarında ise bahar yorgunluğu, uydurma bir hastalık olarak kabul edildi.
Bahar yorgunluğu genellikle mevsimsel değişikliklere bağlansa da bu dönemlerde uzun süren yorgunluğun ciddiye alınması gerekiyor. Bazı dönemlerde yeterli besin alınmaması, vitamin ve mineral eksikliği, tiroit bezinin çalışma düzensizlikleri, tansiyon, kalp, enfeksiyon hastalıkları, sigaranın fazla kullanılması yorgunluk belirtilerini artıran etkenler.
Bahar Yorgunluğu Belirtileri Nelerdir?
Mevsim geçişleri hemen herkes için zor geçmektedir. Özellikle soğuk kış aylarının ardından gelen bahar döneminde havalar ısınmaya başlarken, bireylerde daha fazla uyku, daha fazla, sıkılganlık, daha fazla yorgunluk görülmeye başlar. Gündelik işleri yapmada iyice sıkılgan hale gelir, işe gitmek ya da bir şeyler yapmak istemeyiz. Bu durumlar genellikle 2 haftalık bir geçiş süresince devam eder ancak zaman zaman bu süre uzayabilmektedir. Eğer uzun süre bu depresif durum devam ediyorsa, bu durumda alanında uzman bir hekimden yardım alınması gerekmektedir. Kişide ortaya çıkan kaygı, asabiyet, uyku, dikkatsizlik, halsizlik yorgunluk gibi durumlar eğer 2 haftadan uzun sürüyorsa ve tedavi edilmezse, daha sonra yeniden tekrarlayabilmekte, daha farklı ve ciddi sorunlara neden olabilmektedir.
Bahar Yorgunluğunun Nedenleri
Bahar Yorgunluğuna Karşı Nasıl Beslenmeliyiz
Bahar yorgunluğuna karşı nasıl beslenilmesi gerektiğine ilişkin bilgi verdi. Bahar aylarında hissedilen bahar yorgunluğundan kurtulmak için beslenmeye dikkat etmek çok önemli. İşte, bahar yorgunluğundaki uyku hali, dikkatsizlik ve yorgunluğa karşı beslenmeye yönelik alınacak önlemler:
Bahar Yorgunluğu Nasıl Geçer?
Öncelikle bahara hazırlığı bahar geldiğinde değil, bahar henüz gelmeden yapmak gerekmektedir. Vücudumuzu geleceğe hazırlamak önemlidir. Özellikle mevsim meyve ve sebzelerinden oluşan yiyecekler vücut dengemizi düzenlemede yardımcımız olacaktır. Kış aylarında bolca C vitamini ve B vitamini depolamak bahara geçişte vücut dengemizi korumada yardımcı olacak. Bize enerji verecek yiyecekler tüketmeliyiz. Yine enerjimizi nasıl kullandığımıza dikkat etmeliyiz. Pek çok insanın çalışma saatleri belli bir standarda bağlı olduğundan dolayı dinlenme ve uyku için zaman ayırmalı, bu zamanı doğru kullanmalıyız. Yine vücudun en fazla ihtiyacı olan maddelerden biri sudur. Bu nedenle su tüketimine dikkat edilmesi gerekiyor. Susuz kalan vücutta metabolizma yavaşlar. Bu sebeple günde en azından 10 bardak su içmek doğru olacaktır. Diğer yandan aşırı kahve ve çay tüketiminden de kaçınmak gerekir. Öte yandan süt ve süt ürünlerini tüketmeyi tercih edebilirsiniz.
Bahar yorgunluğuna karşı alınacak en önemli tedbirlerden biri de spordur. Düzenli egzersizler yapmak metabolizmanın hızlanmasını sağlar. Kış aylarında daha az hareket ederiz. Eğer spor yaparsak burada bir denge sağlama şansımız olur. Solunumun düzenlenmesi de sporla mümkündür. Vücuda yeteri miktarda oksijen girmesini sağlamak bahar yorgunluğuna alınacak önlemlerdendir. Basit egzersizler, yürüyüş, koşu, yüzme ve bisiklet gibi egzersizleri bu dönemde tercih edebilirsiniz. Spor yaparken vücudunuzu zorlamayın.
Uzun süren etkiler hastalığın habercisi olabilir!
Bahar yorgunluğu geçiş evresinde yaşanabilen bir durumdur ancak bu durum uzarsa başka hastalıkların habercisi olabilir. Bu nedenle doktora başvurmak gerekir. Vücudunuzun verdiği fiziksel ya da ruhsal tepkilere göre; kansızlık, enfeksiyonlar, bağışıklık sistemi hastalıkları, tümörler, yeme bozuklukları, tiroit hastalıkları, kronik yorgunluk sendromu, fibromiyalji, uyku bozukluğu, depresyon gibi sorunların habercisi olabiliceğini unutmayın.
Bahar Yorgunluğunun Yarattığı Etkiler
Bahar yorgunluğunu çok da hafife almamak gerekiyor. Bu durumun yarattığı bazı hastalıklar mevcut. Bunlar;
Bahar Yorgunluğuna Karşı Alınacak Önlemler
Bahar yorgunluğuna karşı esas sebepleri belirleyip ona karşı önlem almak gerekiyor. Yorgunluk yaşayan kişilerde, durumu tetikleyici hastalıklar tespit edilirse onları önleyici tedaviye başvuruluyor. Yorgunluk sorunu olanlar B ve C vitaminlerinden, magnezyum, potasyum ve çinko desteğinden faydalanabilir. Gevşeme egzersizlerinden yararlanılabilir. Meyve, sebze ve ağırlıklı beslenmeye ağırlık verilmeli, günlük içilen su miktarını 3 litre civarında tutulmalı, iyi ve kaliteli bir uyku düzenini sağlamak için stres azaltılmalıdır. Sigara, alkol ve kafeinden mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Yorgunluğu giderir ve rahatlatır düşüncesiyle aşırı alkole başvurmak yanlış olur. Yatarken alınan depresyon azaltan, uyku düzenleyen ve kas gevşeten ilaçlardan yararlanılabilir.