Bahar Yorgunluğu Nedir, Nasıl Geçer?
Bahar yorgunluğu mevsim geçişlerinden kaynaklanan ısı, ışık ve nem değişimine vücudumuzun adapte olmaya çalışması sürecidir.
Kronik yorgunluk sendromu, kişinin ne kadar dinlenirse dinlensin kendisini yorgun hissetmesidir.
Kronik yorgunlukta iş verimi düşerek kişi isteksizleşir. Bu da onu sosyal hayatından uzaklaştırır. Kronik yorgunluk, gibi etkilerle kişiyi mutsuz kılan psikolojik bir sorundur. İlk başlarda bu yorgunluk hissi hafif bir enerji düşüklüğüyle beraber görülse de bazı hastalarda zamanlarda kişi günlük işlerini yapamayacak hale gelebilir. Hatta daha ileriki süreçte kişinin bakıma muhtaç hale gelmesi dahi söz konusudur.
Kronik yorgunluğun görüldüğü kişiler çoğunlukla yoğun ve sıkı bir iş temposu olan ve üst düzey sorumlulukları olan insanlarda görülür. Bu tür kişiler sürekli streslidir ve uzun, yorucu mesailer yapmaları gerekir. Kronik yorgunluk, psikolojik bir sorun olsa da etkilerinden ötürü zihinsel etkilerinin yanı sıra kişiye fiziksel etkileri de vardır. Hastalar duygusal açıdan bitkin ve hiçbir işe hali olmadıklarını hissederler.
Öte yandan fiziksel olarak da mide bulantıları, kas ağrıları, konsantrasyon eksikliği ve unutkanlık gibi sorunlar da yaşayabilirler. Yani kronik yorgunluk kişinin günlük hayatını olumsuz yönde etkileyen bir problemdir. Kişinin okul başarısı, iş yaşamı ve sosyal hayatı bu olumsuz etkilerden ötürü zarar görür.
Kronik Yorgunluk Neden Olur
Kronik yorgunluğun pek çok sebebi olabilir. Kansızlık, enfeksiyonlar, karaciğer, kalp ve böbrek yetmezlikleri, vitamin ve mineral eksiklikleri, metabolik bozukluklar (hipoglisemi), hormonal problemler (hipotiroidi, böbrek üstü bezi yetmezliği), kanser gibi ciddi sağlık sorunlarında yorgunluk bazen ilk işarettir. Hastalık sebebiyle oluşan yorgunluk, halsizlik durumları hastalık tedavi edilince ortadan kalkmaktadır. Yorgunluk, tekrarlayan ve uzun süren stresin, uyku problemlerinin, depresyon ve diğer bazı psikolojik sorunların sonucunda da oluşabilir.
Kronik Yorgunluğa Sebep Olan Hastalıklardan Bazıları Şunlardır;
Kronik Yorgunluk Sendromunun Belirtileri Nelerdir
Kronik yorgunluk sendromunun başlıca belirtileri arasında 6 aydan uzun süredir devam eden, tıbbi bir nedeni olmayan halsizlik ve yorgunluk hissi bulunmaktadır. Kişi günlük hayatındaki aktiviteleri yorgunluk, halsizlik sonucu yerine getirememektedir. Yorgunluğa eşlik eden, beyin sisi, baş, boğaz, kas ve eklem ağrıları, tırnak kırılması, saç dökülmesi, huzursuzluk depresyon ve uyku bozukluğu gibi başka belirtiler varsa kronik yorgunluk sendromundan şüphelenilmektedir.
Kronik Yorgunluk Sendromunun Tanı Ve Teşhisi Nasıl Yapılır
Kronik yorgunluk sendromunda var olan belirtilerin başka bir hastalıktan kaynaklanıp kaynaklanmadığı anlamak için klinik bir takım muayeneler ve tahliller yapılmaktadır. Hasta hikayesi de diğer bütün hastalıklarda olduğu gibi kronik yorgunluk sendromu teşhisinde önemlidir. Hastalıkların dışında uyku bozuklukları ve psikolojik rahatsızlıklar da kronik yorgunluk sendromuna neden olabileceği için doğru teşhisi koyabilmek için bu olasılıklarında değerlendirilmesi gerekmektedir. Kronik yorgunluk sendromu tanısı psikolog, psikiyatrist ve ilgili diğer tıbbi branşların olduğu multidisipliner bir ekiple değerlendirilerek konulmaktadır.
Kronik Yorgunluk Sendromunun Tedavisi Nasıldır
Tedavide amaç, hastalık semptomlarını iyileştirmektir. Kişiye özel belirlenen egzersiz uygulamalarının düzenli olarak yapılmasının yanı sıra hastaya psikolojik destek verilmesi de çok önemlidir. Yaşam şekli değişiklikleri ve beslenme terapileri de tedavinin bir parçasıdır. Tedavi süresince hasta her aşamada iyileşeceği yolunda cesaretlendirilmeli ve hasta, aile ve hekim yakın iş birliği içinde olmalıdır. Kronik yorgunluk sendromunun tedavisi kişiye özel olmalıdır.
Çalışma ve dinlenme periyotları doğru ayarlanmalıdır. Kısa ve sık dinlenme aralıkları verilerek yorgunluğun ortaya çıkması önlenebilir. Çalışma ortamının iyi havalandığından emin olunmalıdır. Çok sıcak veya çok soğuk ortamlar vücudumuzda ekstra bir stres yaratır.
Vücudun çok hafif düzeyde susuz kalması dahi metabolizmayı yavaşlatır. Bu nedenle günde en az 8-10 bardak su içilmesi, kahve ve çayın mümkün olduğunca az tüketilmesi gerekir.
Düzenli egzersiz ile metabolizma hızlanır, daha fazla enerji oluşumu sağlanır. He gün yapılacak en az 30 dakikalık yürüyüşler, vücut ağırlığının dengelenmesine, kemik sağlığının korunması ve geliştirilmesine yardımcı olmaktadır. Kalp damar sisteminin ve solunumun düzenlenmesini, dokulara yeterli düzeyle oksijen taşınmasını sağlar.
Yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenme bağışıklık sisteminin güçlü olması için gereklidir. Öğün atlamamaya özen gösterin. Az ve sık yiyin. Beyaz rafine edilmiş tahıllar yerine; tam buğdaylı, çavdarlı, yulaflı ve kepekli rafine edilmemiş tahılları ve besinleri tercih edin. Gün içerisinde 8-10 bardak su içmeye özen gösterin. Kızartmalardan uzak durun, bunların yerine fırında haşlama, buğulama tercih edin. Yağlı besinlerden mümkün olduğunca uzak durun. Özellikle akşam yemeklerini sebze ağırlıklı olmasına dikkat edin.
Kronik Yorgunluk Sendromu Hakkında Sık Sorulan Sorular
Düzenli egzersiz alışkanlığı edinilmeli ve stres azaltılmalıdır.
Sıcak yaz günlerinde ağır yiyecekler yerine zeytinyağlı hafif yiyecekler tercih edilmelidir.
Su tüketimi artırılmalı, susuz kalmak metabolizmayı yavaşlatarak yorgunluğa yol açabilmektedir.
Uyku alışkanlığı iyileştirilmeli, her gece aynı saatte ve yeterli uyumak alışkanlık haline getirilmelidir. Uyku öncesinde kafeinli, alkollü içeceklerden, nikotinden, aşırı yağlı yiyeceklerden ve aşırı aktiviteden kaçınılmalıdır.
Güneş ışınlarının dik geldiği 11.00- 15.00 saatleri arasında 20 dakika boyunca güneş koruyucu olmadan güneşlenilmelidir.
C,D E, B6, B12 vitaminleri ve koenzim Q10, çinko, magnezyum gibi mineraller halsizlik ve yorgunluk için kullanılan vitamin ve mineraller arasında yer almaktadır.
Sürekli yorgunluk hissinin birçok sebebi olabilmektedir. Anemi, tiroit hastalıkları, kalp hastalıkları, enfeksiyon hastalıkları, metabolik hastalıklar, kanser, uyku bozuklukları, depresyon ve stres sonucu sürekli yorgunluk hissi görülebilmektedir.
Kronik yorgunluk bir hastalık sebebiyle oluşuyorsa bu hastalığın tedavisi edilmesiyle kronik yorgunluk hissi de ortadan kalkabilmektedir. Altta yatan bir hastalık yoksa kronik yorgunluk sendromu tedavisi kişiye özel bir şekilde belirlenmektedir. Hastaya özel hazırlanmış düzenli egzersiz programları ve verilecek psikolojik destek de çok önemlidir. Yaşam şekli değişiklikleri ve beslenme terapileri de tedavinin bir parçasıdır. Tedavi süresince hasta her aşamada iyileşeceği yolunda cesaretlendirilmeli ve hasta, aile ve hekim yakın iş birliği içinde olmalıdır.