Ay'ın Karanlık Yüzünü Görüntüleyen İlk Uzay Aracı
1959 yılında Sovyetler Birliği tarafından fırlatılan Luna 3 uzay aracı, insanlık tarihinde önemli bir dönüm noktası oldu.
Floriografi, iletişimi kolaylaştırmak adına duygu alışverişini sembolik anlamları olan çiçekler üzerinden sağlayan geleneksel bir yöntemdir.
Günümüz dijital dünyasında da, bazen uzun uzadıya anlatamadığımız ya da ifade etmekte zorlandığımız duygularımızı anlaşılır hale getirmek için, oldukça çeşitli hale getirilmiş emojileri kullanırız. İşte floriografi ya da çiçek dili, bunun geleneksel temsilidir.
Türklerde, özellikle Osmanlı’nın en ihtişamlı dönemi olan 17. yüzyılda yoğun bir ilgi alanı haline gelen çiçekler için önce “Ser Şükufeciyan-ı Hassa” diye adlandırılan uzmanlardan oluşan çiçek yetiştiriciliği ve keşif kurulu oluşturulmuş, daha sonrasında 4.Mehmet döneminde Çiçek Akademisi kurulmuştur.
Toplumda da oldukça benimsenen çiçek kültürü, yer yer bazı sembolik anlamlarla kullanılarak toplumsal iletişimi kolaylaştırmıştır. Eğer evde bir hasta varsa pencerenin önüne sarı bir çiçek, yine evde evlilik çağına gelen genç bir kız çocuğu varsa pencerenin önüne kırmızı çiçek konurmuş. Sokaktan geçenler de bu çiçeklerin anlamlarına uygun olarak hareket ederlermiş.
Osmanlı topraklarına gelen elçiler ve sanatçılar bu durumdan öylesine etkilenmişler ki, özellikle Sultan Süleyman döneminde kendi ülkelerine bol bol lale götürmüşler. Ve bu çiçek kültürü, Avrupa’nın en muhafazakar süreci olarak bilinen Victoria Dönemi’nde, tıpkı Osmanlı’da olduğu gibi, belirli mesajların verilebilmesi adına adeta bir araç haline getirilmiştir.
Sanayi Devrimi ile birlikte materyalizmin oldukça yaygınlaştığı, kadın haklarının gün yüzüne çıktığı ve ideolojik olarak pek çok farklılığın görüldüğü bu dönemde, cinsiyetler içinde dahi sınıf ayrımcılıkları yapılmış, cinsellik kalıplara sokulup oldukça kısıtlanmış ve kadınlar sadece doğum araçları olarak görülmeye başlanmıştır.
Lakin, böylesi karanlık bir dönem bile insanın içinde büyüttüğü ve karşı cinse duyduğu aşkı bastırmaya yeterli olmamıştır. Dönemin koşullarında duygularını ifade etmekte ve açığa çıkarmakta zorlanan aşıklar, çiçeklere çeşitli anlamlar yükleyerek iletişim kurmaya devam etmişlerdir.
O çiçeklerden bazılarını ve anlamlarını sizler için derledik. Kim bilir, belki bir gün ihtiyacınız olursa bu geleneksel yöntemi siz de kullanabilirsiniz.
Sanat tarihinde dağ laleleri, Monet gibi empresyonist ressamların favori çiçeklerindendir. Terk edilişi ifade eder.
Bu çiçek eşsiz yıldız şeklindeki başı ile tanınır ve zarafeti temsil eder.
Kamelyaların her bir rengi farklı anlamlar içerir. Kırmızı kamelya, aşkından tutuşan bir kalbi, beyaz kamelya sevimliliği ve pembe kamelya özlemi anlatır.
Kamelyada olduğu gibi her karanfilin farklı rengi de farklı anlamlar taşır. Kırmızı karanfiller hayranlığı, beyaz karanfil saflığı, mor karanfiller kaprisi, pembe karanfiller minnettarlığı, sarı karanfiller reddedilmeyi sembolize eder.
Bu çiçek harika bir arkadaşlık bağınız olduğunu gösterir.
Yunan mitolojisinde aşık bir kahramanın trajik hikayesine dayandırılan nergis, karşılıksız sevgi anlamına gelir.