Sınırsız Seçme Hürriyeti

30.09.2019 / Deneme / Genel

İnsanlar yaratılış özelliklerinden dolayı sınırsız seçme özgürlüğüne sahipler. Fakat bu özelliği ne kadar doğru kullanabiliyorlar?

Sınırsız Seçme Hürriyeti

İnsan olarak yaratılış bakımından pek çok konuda sınırsız seçim yapma özgürlüğüne sahibiz. Peki insanlar sahip olduklarının ne kadarını ne uğruna harcıyor yahut doğru kullanabiliyor mu?

Sınırsız içecek, sınırsız yiyecek, sınırsız internet, sınırsız dakika, sınırsız kıyafet, sınırsız müzik... vb. Bu böyle uzar gider. Görüyorsunuz ya ne kadar çok şeyi seçme özgürlüğüne sahibiz. Bizi cezbeden belki de "sınırsız" ibaresinin etkisidir.

sınırsız seçme hurriyeti

Bir şeylerin çekiciliği; cezbediciliği sınırsız oluşundan mı ileri geliyor yahut bize verilen seçme hürriyetinin özgüveninden mi kaynaklanıyor. Bilemiyorum. Hayatın bu karmaşasında böylesi maddiyata dayalı şeylerin bizi cezbetmesi pekte iç açıcı bir durum değil açıkçası. İçimizi açması için öncelikle ruhumuzu doyurması gerekmez mi? Ama yok! Bizler, sınırsız seçme hürriyetimizin de verdiği özgüvenle ilk iş olarak önce gözümüzü (kılık-kıyafet seçimleriniz ile) sonra da midemizi (yiyecek -içecek seçimlerimiz ile ) doyurmakla meşgulüz. Hatta o kadar meşgulüz ki onları seçerken gösterdiğimiz özenin hiçbirini ruhumuzu doyuracak olanları seçerken (okuyacaklarımızı) göstermiyoruz. O kadar gösteremiyoruz ki o kadar özenmiyoruz ki bu durum adeta hayatımızın her anına sirayet ediyor.

sınırsız seçme özgürlüğü

Nasıl mı sirayet ediyor. Buyrun birkaç örnekle açıklayalım durumu:

Bir mekâna gittiğinizi düşünün. Daha içeri girmeden yanınızdaki arkadaşınızla yiyip içecekleriniz üzerine yaklaşık üç beş dakika (samimiyet ve arkadaşa göre değişebilir) ya da daha fazla istişare edersiniz. Menü gelmiştir, bu kez de yine seçme hürriyetinin özgüveniyle de bir dünya lakırdı eder durursunuz. Gitti mi üç beş dakika daha. Neyse garson gelir, karar verilmiştir. Şimdi sırada garsona vermeniz gereken telkinler vardır. Acı sevmem ya da bol acılı olsun. Aman ketçap mayonez olmasın, aman yeşilliği bol olsun vs. Bu böyle uzar gider. Gitti mi üç beş dakika daha. Velhâsıl sırf midenizi doyurmak için harcadığınız zaman ortalama on beş yirmi dakika gösterdiğiniz özen PAHA BİÇİLEMEZ!

Şimdi de bir alışveriş merkezine geldiğinizi düşünün. Yine daha içeri girmeden hangi mağazalara gideceksiniz hangi ürünleri alacaksınız hepsi bir bir konuşulmuştur. Bu konuşma siz diyin on ben diyeyim on beş dakika sürmüştür. Ve bir mağaza girmişsinizdir. Sevdiğiniz renkler , tarzınız, moda olanlar ; olmayanlar bir de bu konu üzerine arkadaşınızla ( yahut görevli ile ) istişare edersiniz üç beş dakika sürer bu da. Etti mi yirmi beş dakika. Daha bitmedi. Şimdi sırayla kıyafetleri denersiniz. O kadar çok denersiniz ki zamanın nasıl geçtiğini bile anlamaz bir anda bir yerlere geç kaldığınızı farkeder öylece bırakır, görevliye de tekrar geleceğim, düşüneceğim der , çıkarsınız. Ertesi gün tekrar gelirsiniz ve yine denersiniz. Bu kez iki seçenek arasında kararsız kalırsınız. O kıyafeti alana kadar o kadar zaman harcar o kadar özenirsiniz ki sınırsız sevme hürriyetiniz bir kez daha hayatınıza nasıl sirayet ediyor ANLAYAMAZSINIZ BİLE!

sınırsız seçme hürriyeti

Görüyorsunuz ya hem midemizi hem de gözümüzü doyurmak uğruna ne kadar zamanımızı heba ediyoruz. Buna değiyor mu? Kimisine göre evet, değiyordur; çünkü onlar maddi yönünü doyurarak mutlu oluyordur. Kimisine göre değmiyordur çünkü onlar da bununla yetinemiyordur, daha fazlasını istiyordur.

Hulâsa gözümüz doydu, midemiz doydu. Peki ya ruhumuz... Onu doyurmak için şu yirmi dört saatlik bir günlük hayat dilimimizin kaç dakikasını oba ayırıyoruz? Yahut bunca sınırsız seçme hürriyetine vakıfken asıl dünyamızı şekillendirecek, yön verecek olana (okuyacaklarımızı seçmeye ) ne kadar özen gösteriyoruz?

Hiç! Evet, maalesef; koca bir hiç...

Sözün özü midemizi ve gözümüzü doyurmak için harcadığımız zamanın ve gösterdiğimiz özenin sadece bir dakikasını ruhumuzu doyuracak olanlara ayırabilirsek sınırsız seçme hürriyetimizin aslında bu manasız dünyadan değil kitapların dünyasından ibaret olduğunu da idrak edeceğimize hepinizi temin ederim.

Aslında sınırsız seçme hürriyetinin olduğu bir dünya kitaplar dünyası!



Kabafii Reklam Alanı