Birinci Arap–İsrail Savaşı

10.07.2023 / Tarih / Genel

Filistin'de İngiliz manda rejiminin sona ermesi ile Yahudi Millî Konseyi tarafından kurulan İsrail’e Arap Birliği savaş ilan etti.

Birinci Arap–İsrail Savaşı

14 Mayıs 1948'de Tel-Aviv'de toplanan Yahudi Millî Konseyi, İsrail Devleti’nin kuruluşunu ilan etti. Bu ilandan birkaç saat sonra ise Arap Birliği, İsrail’e savaş ilanı kararı aldı.

Yeni kurulan İsrail’in sınırları ile ilgili hiçbir bilgi yoktu. “Eretz İsrail” isminde yayınlanan bildiri tek bilgi kaynağıydı. Filistin’de bulunan İngilizler, bölgeden ayrılmaya başladı. Kısa süre içerisinde ABD ve Sovyetler Birliği, İsrail’i tanıdıklarını açıkladı.

15 Mayıs 1948 tarihinde, Arap Birliği sekreterinin, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine bir bildiri gönderdi. Bu bildiride Filistin’de barışın, güvenliğin, hukuk ve düzenin tekrar kazanılması için, kendilerini müdahale için zorunlu hissettiklerini belirtti.

Aynı mesajda, Arap hükûmetlerinin, Londra Konferansında ve Birleşmiş Milletlerde de belirttikleri gibi, çözümü, demokratik prensiplere dayanarak kurulmuş Filistin Birleşik Devletleri olarak gördüklerini belirtti.

İsrail Devleti’nin kuruluşunun ilan edilmesinden birkaç saat sonra Arap Birliği İsrail'e savaş açtı. Mısır, Ürdün, Suriye ve Irak kuvvetleri üç yönden saldırıya geçerek önemli ilerlemeler kaydettiler.

Ancak İsrail'in planlı savunması üzerine Arap Birliği ilerleyişi kısa sürede durduruldu ve İsrail kazanan taraf oldu. İsrail savaş sonunda 1947'de taksim planı ile elde ettiği %56’lık Filistin toprağını %78'e çıkardı.

Manda yönetiminden kalan alanlar Ürdün’ü, günümüzdeki Batı Şeria’yı (Ürdün kontrolünde) ve Gazze Şeridi’ni (Mısır kontrolünde) içerdi. Filistinli Araplar, kendi topraklarını, sonra dönebileceklerine dair aldıkları sözlere dayanarak, İsrail güçleri ve Yahudi silahlı kuvvetlerinin saldırılarından dolayı terk edip “Filistinli mülteciler” oldular.

700,000 Filistinli, evlerini terk etmek zorunda kalarak komşu ülkelere veya Arapların yoğun olduğu bölgelere sığındılar. Yurtlarını terk eden Filistinliler'den 250,000’i Gazze’ye yerleştirildi.

Savaş, 1949 yılında, İsrail’in Arap komşularıyla ateşkes anlaşmaları imzalamasıyla sona erdi. Filistinlilerin başka ülkelere göçü ve Yahudilerin Filistin’de gün geçtikçe artan nüfusu, demografik yapının bölgenin yerleşik halkı olan Araplar aleyhine dönüşmesine neden oldu ve bugüne kadar süregelen Filistinli mülteciler sorunu başladı.

Benzer şekilde, birçok Arap ülkesi kendi yerel Yahudi nüfuslarına yönelik politikalar yürütmeye başladı. 1948 yılındaki Arap-İsrail savaşı öncesinde 1947’de Arap dünyasında büyük anti-Yahudi ayaklanmaları başladı.

1956 yılında Mısır, Yahudi nüfusunun büyük bir kısmını ülkeden kovdu ve Cezayir ise egemenliğini 1962 yılında ilan etmesiyle birlikte, Yahudilerin vatandaşlıklarını ellerinden aldı.

İsrail savaş sonunda savaştığı her Arap ülkesi ile ayrı ayrı ateşkes anlaşmaları imzaladı. Savaşa girmiş olan Ürdün Batı Şeria'ya, Mısır da Gazze Şeridi'ne asker yığdı. Kudüs'ün kontrolü ise batıda İsrail, doğuda Ürdün arasında bölündü. Gazze ise Mısır'ın oldu.

1948 savaşı sonrasında savaşa katılan Arap ülkelerinde siyasi rejim değişikliğine varan karışıklıklar yaşandı. En önemli değişiklik Mısır'da gerçekleşti. Mısır'da Kral Faruk bir darbe ile tahttan indirilerek yerine General Necib getirildi.

Savaştan en karlı çıkan taraf İsrail oldu. 1914’te 85.000, 1943'te 539.000, 1946’da 608.000, 1947’de 650.000 olan Filistin'deki Yahudi nüfusu, savaş sonrası anlaşmaların imzalandığı 1949 yılında 758.000’e ulaştı. Ürdün de İsrail'den sonra en çok toprak kazanan ülke oldu.