Seyahat Rehberi: Singapur
Asya’nın incisi Singapur, zengin kültürü, eşsiz mutfağı ve doğayla iç içe şehir yapısıyla en çok ziyaret edilen ülkelerinden biridir.
Baharın gelmesiyle birlikte açan çiçekler, tomurcuklanan dallar ve yeşilliğe bürünen ağaçlar kadar huzur veren bir şey var mıdır?
Tarih boyunca bahçeler, ruhsal ve düşünsel anlamda dinlence alanları olmuş ve insanların doğayla bütünleşmelerine olanak sağlamıştır. Özenle hazırlanan peyzaj tasarımları ve akılcı planlamaları dahilinde kimi bahçeler, özellikle tarih içerisinde burjuvanın servetini ve yaşantısını sembolize eden bir misafir ağırlama mekanı olsa da, son zamanlarda halkın egzotik deneyimler yaşayabilmesi adına botanikler haline getirilerek kamuya sunulan renkli ve lüks hizmetler haline gelmiştir.
Brooklyn Botanik Bahçesi’nin etkileyici kiraz ağaçlarından, Emirgan Korusu’nun rengarenk lalelerine kadar dünyanın en güzel 10 bahçesini gezmeye hazırsanız başlayalım.
1910 yılında kurulan Brooklyn Botanik Bahçesi, Mount Prospect Park'ta bulunan 52 dönümlük bir cennettir. Görme engelliler için bir koku bahçesi de bulunan bahçede birden fazla alana yayılmış 14.000 bitki türü bulunmaktadır. En gözde kısmı ise, her baharda kalabalığı çeken 200'den fazla kiraz ağacının bulunduğu Japon stilinin yansıtıldığı bölümdür.
Versay Sarayı'nın hemen batısındaki bu geniş bahçe yaklaşık 2.000 dönümlük araziye yayılmaktadır. Peyzajın büyük bir kısmı, imza simetrisi ve düzeni ile klasik bir Fransız bahçe stiliyle tasarlanmıştır. Manikürlü çimenler, Louis XIV dönemine kadar uzanan çiçek, heykel ve çeşmelerle bezelidir. Sarayın kendisiyle birlikte UNESCO Dünya Mirası Alanı olarak seçilmiştir.
Roma'nın dışındaki bu 16. yüzyıl villası, teraslı bahçeleri ve adeta bir müzik tınısı oluşturan eşsiz çeşmeleriyle sevilir. Bir asil ve papanın oğlu için inşa edilen villada ağırlanan ziyaretçileri memnun etmek ve etkilemek için kullanılan Villa d'Este bahçeleri, peyzajın düşünsel boyutta nirvanayı amaçladığı Rönesans Dönemi İtalyan bahçelerinin harika bir örneğidir.
Victoria’daki bu güzel vaha, bir asırdan fazla bir süredir koruduğu yeşillik ve rengarenk çiçekleriyle ziyaretçileri etkiliyor. Butchart Gardens'ta, 26 seranın bulunduğu 55 dönümlük bahçede 50 tam zamanlı bahçıvan bulunuyor.
17. yüzyılda Osmanlı padişahı IV. Murad tarafından İranlı Emir Güne Han'a armağan edilen bu bahçe, İstanbul Boğazı kıyılarında, Emirgân-İstinye semtleri arasında yer alır. İstanbul Boğazı kıyısında, 47,2 hektarlık bir alanda sırtlar ve yamaçlar üstüne yayılmıştır. Çevresi yüksek duvarlarla çevrilmiş durumdadır. 2006 yılından beri her yıl Nisan ayında Lâle Festivali düzenlenmekte ve pek çok yerli ve yabancı turistin ilgi odağı olmaktadır.
Tayland'daki bu botanik bahçe sadece bir turistik mekan değil, aynı zamanda 280 milyon yıl öncesine dayanan avuç içi biçimli tohumlar sınıfının çalışma alanları için bir araştırma merkezidir. İlginç bir şekilde, Nong Nooch Tropikal Botanik Bahçesi aslen bir plantasyon olarak satın alınmış, ancak işletme sahipleri 600 dönümlük araziyi yaban hayatı korumak için tropik çiçekler ve bitkiler dikmek için kullanmaya karar vermişlerdir. Bahçe, 600’den fazla yerli bitki türü içermektedir.
Kyoto’daki Ryo-ji Zen Budist Tapınağı’nın içinde yer alan, Japon kuru peyzaj (karesansui) kaya bahçesinin özü olarak kabul edilen bir bahçe. Bu Zen bahçesi, titizlikle tırmıklanmış çakıllarla çevrili büyük kaya oluşumlarıyla karakterizedir. Tapınağın verandasında otururken görülmesi gereken taşlar, hepsi bir kerede görülemeyecek şekilde stratejik olarak yerleştirilmişlerdir. Bunların hepsini tek bir oturuş pozisyonundan görebilecek olanların aydınlandığına inanılıyor.
İrlanda'daki bu büyük mülk, hem 13. yüzyıldan kalma kalesi hem de 47 dönümlük alana yayılan bahçeleri ile tanınır. Powerscourt arazilerindeki bahçelerin çoğu 19. yüzyılda düzenlenmiştir. 7. Viscount Powerscourt Mervyn Wingfield, mülkü olan bu arazileri, Versay Bahçeleri gibi seyahatlerinde gördüğü ünlü bahçelerden esinlenerek Japon bahçesi, İtalyan bahçesi ve duvarlı bahçeler ile bezemiştir. Bahçede bir de evcil hayvan mezarlığı oluşturulmuştur.
Londra'nın güneyinde bulunan Kew Bahçeleri, 50.000'den fazla canlı bitkinin bulunduğu dünyaca ünlü bir alandır. Ayrıca, dünyanın en büyük Viktorya dönemi sera binası olan Temperate House sayesinde, botanik araştırmaları için önemli bir merkez ve mimari bir şaheser konumundadır. Bu tarihi alan nadir ve tehdit altındaki bitki türlerine ev sahipliği yapmakta ve bir bambu bahçesi, arboretum ve on farklı iklim bölgesinden bitki içeren bir cam ev olan Galler Prensesi Konservatuvarı ile tam bir cazibe merkezi niteliği taşımaktadır.
Claude Monet’in evinde bulunan bu bahçeler, Empresyonist ressamın ünlü Water Lilyum serisine ilham vermiştir. Japon bir köprüyle tamamlanan ikonik su bahçesi ziyaretçilerin en çok ilgisini çeken kısmıdır.