Klasik İktisat Teorisi

10.04.2020 / Genel

Kasap ya da fırıncının bizi beslemeleri hayır sevdiklerinden değil, kendi çıkarlarını düşünmelerindendir. Para bir mübadele aracıdır.

Klasik İktisat Teorisi

İnsanların yaşamını idame ettirmek, ihtiyaç duyduğu beslenme, barınma, sağlık ve eğitim gibi temel ihtiyaçların giderilmesi için üretim ve hizmette bulunarak bunları tüketicilere pazarlayan ve kar amacı güden üreticiler ile girişimciler piyasa alanında bir araya gelir. Kamu ise topladığı vergiler ve izlediği politikalarla piyasa sistemine müdahale ederek işleyişi etkiler. Tüm bu ilişkiler bütününü inceleyen bilime iktisat denir. İktisat biliminin temelini oluşturan teoriler Klasik İktisat Teorisi ve bunu geliştiren Avusturya İktisat Okulu’dur.

Klasik İktisat Teorisi

Temsilcisi Adam Smith’tir. 1776 yılında Ulusların Zenginliği kitabı yayınlanmıştır. Günümüzde de temel bir kaynak olarak kullanılır. Serbest Piyasa Mekanizması’nı şöyle tanımlar; devlet müdahalesi hemen hemen hiç olmaz (“piyasa dengesini görünmez bir el”  sağlar). Buna göre de talep miktarı arz miktarını belirler ve fiyatlar kendiliğinden oluşur. Serbest Piyasa Ekonomisi kapitalizmin temelini oluşturur.

Değer kavramı nedir? Bir malın değerini ne belirler?

Adam Smith değeri belirlerken toplumları, ilkel toplumlar dönemi ve sanayi toplumu dönemi diye ayırarak açıklama getirmiştir. Emek-değer teorisi esasını benimser. İlkel toplumlarda anapara birikimi ve şahsi mülkiyet olmaması sebebi ile ihtiyaçlar sadece emekle karşılanabiliyordu. Emek ise değeri belirliyordu.  Sanayi toplumlarında üretim malları belirli gruplara ait olmaya başladığında değeri emek, anapara ve şahsi mülkiyet belirlemeye başlar.

Avusturya İktisat Okulu

Carl Merger, Böhm Bawerk, Frederick Von Wieser,Shumpeter, Hayek temsilcileridir. Fırsat Maliyeti, Marjinal Fayda, Ekonomik Planlama kavramları iktisat teorisine kazandırılır.

Değer, mal ve o mala yönelik ihtiyaç durumuna göre oluşur. Örneğin; ekmek bol iken bir dilim ekmeğin değeri yoktur ama buğday kıtlığı oluşup ekmek üretilememeye başlarsa bir dilim ekmek büyük bir değer ifade eder. Üretim faktörleri(Hammadde-Toprak, Emek, Sermaye, Girişim) üst düzey mallar, nihai tüketim malları alt düzey mallar olarak ayrılır.

Üretim faktörlerinden sadece bir tanesini üretimden çekince toplam üretimde oluşturacağı etkiye bakılır. Üretim faktörünün değeri bu şekilde belirlenirken ayrıca başka bir mal üretiminde kullanılması durumunda, üretiminden vazgeçilen ürün veya kazanç miktarı fırsat maliyeti kavramını getirir.

Marjinal Fayda; bir malın son tüketilen birimi ile ilgili faydadır. Örneğin; 5 bardak su içtiğimizi düşünelim 1. bardağı içtiğimizde bunun faydası içilen 5.bardak suya göre daha fazladır.

Shumpeter’e göre temel kavram yenilikti. Yeni üretim şekilleri, satış şekilleri ve girişimci ne kadar yenilikçi ise, yeni sahalar açıp girişimci unvanını o kadar hak eder. Girişimciler yeniliklerle ekonomide değişimi teşvik eder ve yatırım yapılabilecek bir temel oluşur. Bu kapitalizmin önemli bir unsurudur.

Hayek ekonomide üretim hacmindeki dalgalanmaların, tedavüldeki ve mevduattaki paranın esnek olmasından kaynaklandığını savunur. Para hacmindeki artış ve azalışlar, bu dalgalanmaların yol açtığı panikle girişimcileri kârlı olmayan yatırımlara yönlendirir.

Avusturya İktisat Okulu teorilerinin özü şudur; Fayda üretim aşamasını ve sonra fiyatları ortaya çıkarır. Marjinal fayda, fırsat maliyeti gibi kavramlarla mikro iktisatın temeli oluşur. Değer ise tüketicilerin nihai mal ve hizmetleri tükettikten sonraki faydaları, yani tatmin düzeyleri olarak tanımlanır.