Din ve Ahlak
Diamond Tema ile Cemre Demirel’in Yer6 Film YouTube kanalında yayınlanan “Din ve Ahlak” konulu yayınına yönelik bir deneme yazısı.
Kararlarımızı alırken herhangi bir etki altında kalmaktan hoşlanmayız. Hâlbuki kararlarımız asla bize ait değildirler.
Kararlarımızı doğrudan veya dolaylı olarak etkileyen yüzlerce etken vardır.
Masmavi bir gökyüzü ve pırıl pırıl bir güneşin altında aldığımız bir karar, havanın biraz bulutlanması ile kolayca değişebilir. Yaşadığımız yüzyıl, içinde bulunduğumuz coğrafya, aile yapımız, kültürümüz ve daha birçok şey kararlarımızı bize ait olmaktan çıkarır.
Şirketler, insanların kararlarını etkileyen reklamlar tasarlayabildiği ölçüde başarılı olurlar. Birçok işletme, kullandığı duvar kâğıdı deseni veya dekorasyonda öne çıkardığı renkler ile müşterilerine yaptırmak istediği alış veriş ile ilgili ciddi başarılara sahip olabilmektedir.
Yine bu amaçla dinî duyguların istismarına dayalı kampanyalar yürütenler olduğu gibi, birkaç farklı fiyat seçeneği sunup, aynı malzemeyi, hem orta gelirli vatandaşa hem de ekonomik seviyesi yüksekte olanlara hitap eder göstermek de pazarlamacıların vazgeçilmezleri arasındadır.
Muhatabımızın ses tonu, bakışı, gülüşü, cinsiyeti, kıyafeti, aksesuarı, kullandığı argümanlar ve literatür, bulunduğumuz mekan, karşılıklı statü farkları gibi bir çok etken o anda vermek zorunda kalacağımız kararları derinden etkilemektedir. Geçmişte aldığımız tavsiyeler ve edindiğimiz tecrübeleri de bu etkenlere ilave etmek gerekir.
Sonuçta aldığımızı sandığımız kararlar, tüm bu etkenler ile birlikte, çocuklukta yaşadığımız bazı travmalarla birleşip alışkanlıklara dönüşürler ve bizi kimi zaman korkak ve çekingen; kimi zaman ise gereğinden fazla cesur ve girişken gösterirler.
Tarih, insanları vakitsizce toprağa gömebildiği yahut küllerini nehirlere ve denizlere savurabildiği için, asırlar boyunca ayakta kalacak eserler bırakma ile ilgili kararlar almamız gerekir. İnsan hatırlandıkça yaşayacağını düşünmeyi de böylece öğrenmiş olur.
Maalesef ki bize bizi hatırlatan tarihi eserler de yıkılabilmekte, yanabilmektedir. Geçmişe ışık tutan vesikaların akıbeti de çoğunlukla böyledir.
Yangınlardan ve yıkımlardan sonra, geriye yalnızca aldığımızı zannettiğimiz kararların isli kalıntıları kalır.