Seyahat Rehberi: Singapur
Asya’nın incisi Singapur, zengin kültürü, eşsiz mutfağı ve doğayla iç içe şehir yapısıyla en çok ziyaret edilen ülkelerinden biridir.
Irkçılığın yaygın olduğu dönemde Hollywood'da başarılı bir kariyer edinen Hattie McDaniel, Oscar ödüllerinde de ırkçılığa maruz bırakıldı.
Amerikalı bir aktris, şarkıcı ve radyo sanatçısı olan Hattie McDaniel, 10 Haziran 1895'te Georgia eyaletinde doğdu. 13 kardeşin en küçüğüydü. Annesi ev hanımı, babası ise demiryolu işçisiydi. Henüz çocukken şarkı söylemeye ve oyunculuk yapmaya başladı. 1910'larda tiyatroda çalışmaya başladıktan sonra sanat kariyerini temellendirdi ve 1920'lerde ve 30'larda, "The Broken Road" (1921), "Harlem on the Prairie" (1937) ve "Gone with the Wind" (1939) gibi filmlerde rol aldı.
1939'daki "Gone with the Wind" (Rüzgâr Gibi Geçti) filmindeki Mammy rolüyle En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Akademi Ödülü'nü kazanarak, bu ödülü kazanan ilk Afrikalı-Amerikalı oyuncu oldu. Kusursuz bir şekilde canlandırdığı rolüyle filmi unutulmaz kılan isimlerden biri haline gelen McDaniel, bu filmin ardından büyük bir üne kavuştu. Fakat ırkçılık hiç peşini bırakmadı.
McDaniel'in Akademi Ödülü'nü kazanması, ırk ayrımcılığının yaygın olduğu o dönemlerde, Afrikalı-Amerikalılar için önemli bir dönüm noktası oldu. Bir grup tarafından bu ödül, Afrikalı-Amerikalıların yeteneklerinin Hollywood'da da kabul görebileceğini gösteriyorken, diğer bir grup için yanmakta olan özgürlük ateşinin söndürülmeye çalışılmasından başka bir şey değildi.
Çünkü o gün Hattie McDaniel’ın Oscar almasından daha fazla konuşulan ve ödül törenine gölge düşüren bir şey yaşandı. Törenin düzenlendiği Ambassador Hotel'de kendi ekip arkadaşlarıyla dahi birlikte oturulmasına müsaade edilmeyen oyuncu, salonun ücra bir köşesinde siyahilere ayrılan bir masada adının duyurulmasını bekledi.
Her ne kadar gerçekten ödülü hak eden bir oyuncu olduğu bilinse de, bu akıl almaz kaba davranış, hem Akademi Ödülleri’nin samimiyetsiz bir kara lekesi olarak tarihe geçti hem de gerçekten ödülün istenmeyerek de olsa gündemin ateşini dindirmek için yapılan bir strateji olduğu düşüncesini yaygınlaştırdı.
Çok yaygın olmasa da ufak bir aydın grubun ise konuyla ilgili tamamen farklı bir görüşü vardı. Bu görüş, ödül töreni için düşünülen çok ince ve kara bir mizahın uygulamaya geçirilmesiyle ilgiliydi.
Hattie McDaniel’ın "Gone with the Wind" (Rüzgâr Gibi Geçti) geçti filminde oynadığı rol olan Mammy, filmin anlatıldığı yıllarda bir malikânenin hizmetçisi olarak görev yapan bir köleydi. Zaten filmin genel anlamda aldığı en büyük eleştiri de, köleliğin fazla romantikleştirilerek sunulması yönündeydi. Akademi Ödülleri’nde ilk defa ödül alan bir siyahinin film icabı bile olsa rolünün köle olması, bir kısım için oldukça manidar bir tercihti.
Bu ufak aydın gruba göre, ödülün içerdiği kara mizah, “siyahilerin en iyi oynayabilecekleri rolün kölelik” olduğu vurgusundan başka bir şey değildi.