Shutterstock'ta Fotoğraf Satarak Gelir Elde Etmek
Dijital dünyada gelir elde etmenin en yaratıcı yollarından biri, stok fotoğraf platformlarında görsellerinizi satışa sunmaktır.
Post-Fordizm ve Kapitalizmin Kriz Dönemi
13.12.2024 / Eğitim
Fordizm, 20. yüzyılın başlarından itibaren iş gücü üretkenliğinin artırılmasını sağlayan, kitlesel üretim ve tüketim modeliyle tanınır.
Ancak, bu modelin temelleri 1973'te kapitalizmin temel krizinin ortaya çıkmasıyla sarsılmaya başladı. Bu krizin kaynağı, petrol fiyatlarının yükselmesi ve 1966 yılından itibaren emek gücünün maliyetinin artmasıydı. Bu gelişmeler, sadece sanayinin üretim süreçlerini değil, aynı zamanda kapitalizmin çalışma koşulları ve toplumsal yapıyı da dönüştüren bir dizi önemli değişimi tetikledi.
1973 yılında yaşanan petrol krizi, dünya ekonomisinin işleyişini köklü bir biçimde etkiledi. Petrol fiyatlarındaki ani artış, küresel üretim maliyetlerini yükseltirken, özellikle Fordist üretim modeline dayalı olan sanayi kuruluşlarının kar oranlarını düşürmeye başladı.
Fordizmin özünü oluşturan kitlesel üretim ve tüketim anlayışı, artan maliyetler ve düşen kâr oranları karşısında sürdürülemez hale geldi. Bu dönemde, iş gücü maliyetlerindeki artış da önemli bir faktördü. 1966'dan itibaren emek gücünün maliyetinin yükselmesi, işçilerin daha yüksek ücretler talep etmesi ve sendikal hareketlerin güçlenmesi, üretim maliyetlerini artırarak kâr marjlarını daraltmıştı.
Bu kriz, aynı zamanda Fordizm'in yerini alacak yeni bir üretim ve sermaye birikim modelinin ortaya çıkmasına zemin hazırladı. Post-Fordizm, bu geçiş sürecini tanımlar ve sermaye birikim rejimi ile düzenlemedeki yenilenmeyi ifade eder.
Post-Fordist düzenlemeler, önceki dönemin kitlesel üretim anlayışının aksine, daha esnek üretim süreçlerine, teknolojiye dayalı inovasyona ve iş gücünün daha dinamik bir biçimde organize edilmesine odaklanır. Bu dönemde, büyük ölçekli fabrikalar ve sabit üretim süreçleri yerini daha küçük, esnek ve teknolojiyle entegre üretim alanlarına bırakmıştır.
Post-Fordist düzenlemelerin temel amaçlarından biri, kâr oranlarındaki düşüş eğiliminin engellenmesidir. Bunun için, emek maliyetlerini düşürmek ve iş gücünü daha verimli hale getirmek temel stratejiler arasında yer alır. Emek gücünün maliyetini azaltmanın bir yolu, iş gücünün daha düşük ücretlerle istihdam edilmesi ve çalışma koşullarının daha esnek hale getirilmesidir. Aynı zamanda, üretimin uluslararası alana yayılması, ucuz iş gücü bulunan bölgelere kayma gibi yöntemlerle maliyetler minimize edilmeye çalışılmıştır.
Ayrıca Bakınız
